• DOLAR 32.386
  • EURO 35.085
  • ALTIN 2326.429
  • ...

Allah`a kul olan her insan, daima Rabbine aciz, güçsüz ve muhtaç durumdadır. Dolayısıyla kula düşen görev, aciz, güçsüz ve muhtaç olduğunu bilerek Rabbine boyun eğmesi, dua etmesidir. Rabbe yakışan da kulunun içten yaptığı duasına icabet etmesi, kabul etmesidir.

Kuran`ı kerim`de, dua ile ibadet kavramları hep beraber zikredilmektedir. Buna göre dua, ibadetin bir parçasıdır; belki ibadetin özüdür. Duasız kulun hayatı düşünülemez. Allah`u Teâla, emirle bizim ona dua etmemizi istiyor; bundan kaçınanları da açık bir ifadeyle azarlıyor:

“Rabbiniz dedi ki: ‘Bana dua edin ki, size icabet edeyim (karşılığını vereyim). Doğrusu bana ibadet etmekten büyüklenenler boyun bükmüş olarak (zillet içinde) Cehenneme gireceklerdir.” (Ğafir: 60)

Kur`an`ı Kerimin birçok ayetinde Peygamberimize sorulan sorulara ‘söyle ki, de ki` sözüyle başlayan cevaplar verilmektedir. Ancak bu ayette, ‘ey peygamber! Kullarım sana benden sorarlarsa ben onlara yakınım` buyurmaktadır. Diğer ayetlerde olduğu gibi ‘de ki` sözü kullanılmamıştır. Buradaki yakınlık ‘dua` ile açıklanmıştır ki, bu duanın arada bir aracı olmaksızın ‘Allah`a yapılması gerektiğine bir işarettir. Kul, normal zamanlarda bir takım araçlara ihtiyaç duysa bile dua zamanı Allah ile kul arasında hiç bir aracı yoktur.

Allah (cc), kendisine dua eden kullarına yakındır. Bu yakınlık elbette değişmeceli olup, Allah`ın kulun ibadet ve duasına önem verdiğini, bunları boşa çıkarmayacağını, dua eden kulun derecesinin yükseleceğini haber veriyor. Allah (cc), daima kendisine başvurup isteyen, acizliğini, yetmezliğini idrak eden, bağışlanma dileyen kulunu sever. Çünkü dua etmek, bir anlamda Rabbe itaat ve boyun eğmektir, O`nun yüceliğine iman etmektir, O`nun her şeye gücünün yettiğini itiraf etmektir. Kulun bu şekilde davranması iman ve teslimiyettir.

Gafil insanlar ancak kendilerini yeterli görür, duadan yüz çevirirler. Bunlar dünyada kendilerini güçlü görünce Allah`a muhtaç olmadıklarının gafletine düşerler. Dolayısıyla dua etmeyi lüzumsuz sayar, buna ihtiyaçları olmadığını düşünürler. Allah (cc), ellerindeki nimetleri birden alınca da meyus meyus yakınır dururlar.

Kulun rabbi katındaki değeri, dua sayesinde veya duası nisbetincedir. dua etmeyen kullarına karşı Allah`ın sitemi vardır:”De ki: ‘Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size ne diye değer verirdi?”Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı) kaçınılmaz olacaktır.” (Furkan: 77)

Hak dini yalanlayıp Aziz ve Kerim olan Allah`a dua etmekten kaçınanlar, kendileri gibi acizlere dua etmek mecburiyetinde kalırlar. Allahı uutunca yakaracak, çağıracak başka şeyleri bulur, hallerini onlara arzederler, yalancı ilahların onların imdadına koşmalarını bekler dururlar. Bunlar kibirlerinden daha da alçalacaklardır. İman edip de Allah`a yakaran kulların dereceleri ise, Allah`ın dilediği yere kadar yükselir.

Dua eden kulun kalbi, Allah`tan başka bir şeyle meşgul olursa, duası amacına ulaşmaz. Nefsin istekleri, Allah`ın dışındaki sevgiler ve amaçlar, duayı hedefinden uzaklaştırır. Dua`nın ihlas, samimiyet, alçak gönüllü bir halde olması gerekir. Kişi, kendi arzularına esir olduğu müddetçe Allah`a bu anlamda yaklaşamaz, arzular sürekli engel olurlar. Kur`an şöyle emrediyor:

“Rabbinize yalvara yalvara ve içten dua edin. Şüphesiz ki O, haddi aşanları sevmez. Düzene konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın; O`na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah`ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.” (A`raf: 55-56)

Bu şekilde yapılan bir dua Allah`a yakınlık aracıdır ve ibadetlerin en üstünüdür. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem,dua ibadetin iliğidir (özüdür)` buyurmuştur. (Tirmizí)

Yine Peygamberimiz (sav),`Dua ibadetin kendisidir` diyerek Mü`min suresinin: 60. ayetini okudu. (Ebu Davud)

İslam`da dua`nın önemine ve ibadet olarak faziletine ait sayısız hadisi şerif vardır. Bu hadislerde dua etmenin önemi, ne zaman nasıl ve hangi yöntemlerle dua edileceği, kimlerin duasının kabul olunacağı, hangi kelimelerle dua etmenin daha iyi olacağı, dua`nın kulun hayatına getireceği şuuru, rahatlığı, dua ile Allah`ın yapacağı bağışları bulabiliriz. Bu konulara gelecek yazılarımızda da devam edeceğiz, inşaallahu teala.