• DOLAR 32.523
  • EURO 34.79
  • ALTIN 2421.522
  • ...

Paris`teki olaylar konusunda çok şeyler yazılıp konuşuldu ve hala devam da ediyor. Ben de değerlendirmelerimi kısa ve net yazacağım.

            Sadece Paris değil, dünyanın neresinde olursa olsun savunmasız sivillere ve özellikle de kadın, çocuk ve yaşlılara karşı yapılan her türlü saldırıyı kınıyor, yanlış buluyor ve kabul edilemez olarak görüyorum. Kim ya da kimler tarafından yapıldığı fark etmez. Savaş ve mücadelenin de kendine göre ahlak kuralları ve prensipleri vardır. Kural tanımazlık bütün insanlığı felakete sürükler.

            Şimdi gelelim meselenin özüne. Paris olayları olur olmaz, bazı yazarlar ve yorumcular hemen Batıyı savunma refleksi ile hareket etmeye başladırlar. Sanki Batı çok masummuş gibi. Onların işi gücü de hep o olmuştur zaten. Farkındalar mı bilmiyorum ama onlar kendilerini Batılılaşmış gibi görüyor ve gösteriyorlar ama aslında onlar Batılı değil, “Batıcı” olmuşlar. Bu Batı hayranlığı onlara ve ülkeye ne fayda sağlamış diye düşünmeden de edemiyor insan.

            Gelelim diğer Batılı ve Batılı olmayıp da bu tür olaylarda sadece Batıyı savunan tüm şahıslara, gruplara ve devletlere. Onlara şöyle seslensek haksız olmayız her halde. Ve bu sesleniş sadece benim değil, tüm Müslümanların ve vicdan sahibi olan Batılı vatandaşlar da dahil olmak üzere duyarlı olan tüm insanlığın, canavarlaşmış Batı zihniyetine seslenişidir.

Evet, Paris olaylarını doğru bulmuyoruz, ama şunu da ilk önce siz, sonra da tüm dünya bilmelidir ki;

Suriye`de ölen yüzbinlerce insan,

Akdeniz kıyılarına vuran Minik Aylan ve diğer cansız bedenler,

Libya, Tunus, Yemen, Sudan ve Mısır`da can veren sayısızca genç, yaşlı ve çocuklar,

Irak`ta katledilen 1 milyondan fazla insan,

Halepçe`de katledilen ve sayıları halen tam olarak bilinemeyen on bini aşkın insan,

Hiroşima ve Nagazaki`de katledilen yüzbinlerce insan,

Ve saymakla bitirilemeyecek kadar milyonlarca insanın hayatı,

Sizin kendi insanlarınızın hayatından daha az değerli değildir.

Yeter artık;

Sizin bu şımarıklığınız.

İkiyüzlülüğünüz değil, yüzsüzlüğünüz.

Kendinizi herkesten üstün tutmanız.

İhtiraslarınız, doymak bilmeyen canavarca iştahınız.

Ve batsın sizin demokrasiniz, özgürlük anlayışınız, sözde insan hakları savunuculuğunuz.

Size bir şey olunca kıyameti koparan vaveylalar ve Akdeniz`e savaş gemileri,

Ama başkasına ait milyonlarca cansız bedenler için ise “üzüntülüyüz/endişeliyiz” yalanları.

Yeter artık!

Defolun! Ortadoğu`dan, Asya`dan, Afrika`dan ve size ait olmayan her yerden… Giderken de Ümmetin baş belası olan İsrail`î de yanınıza almayı unutmayın.

            Batı`nın yani Amerika, Avrupa ve onların ileri karakolu olan İsrail`in tahakkümünden kurtulmak için birleşmeye gayret gösteren Büyük İslam Ümmeti olma ümidiyle Allah(cc)`a emanet olunuz.

Kaynak: Doğruhaber