Paralel Yapı mağduru konuştu

Paralel Yapı mağduru olarak yıllarca cezaevinde kalan Mehmet Emin Tetik, halen haksız yere cezaevinde tutulan mahkûmlar için adalet istedi.

Ekleme: 25.07.2016 20:35:00 / Güncelleme: 25.07.2016 20:35:00 / Güncel / Batman Haberleri
Destek için 

Paralel Yapı mağduru olarak yaklaşık 5 sene cezaevinde kaldığını belirten Mehmet Emin Tetik, hükümete seslenerek, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.

Camide Kur'an dersi verdiği için gözaltına alındığını ve eski Paralel Yapı savcılarından Gültekin Avcı tarafından kendisine 4 yıl 8 ay hapis cezasının verildiğini belirten Tetik, halen suçsuz yere cezaevlerinde bulunan dindarların tekrar yargılanması gerektiğini söyledi.

Tetik,  okul yıllarında Kur`an-ı Kerim ve tecvit bilgisini pekiştirmek için camiye gittiğini, fakat 'örgütsel faaliyetler yürütülüyor' bahanesiyle o dönemlerde Paralel Yapı polis, savcı ve hakimleri tarafından camilere baskın yapılarak camidekilerin cezaevlerine konulduğunu kaydetti.

"Camide Kur'an ders verdiğim için hakkımda 4 yıl 8 ay hapis istendi"

Camide Kur'an dersi verirken gözaltına alınıp cezaevine konulduğunu ifade eden Tetik, "Camide Kur'an ders verdiğim için hakkımda 4 yıl 8 ay hapis cezası istendi. Tutuklanmamın üzerinden 6 ay geçmişti, tutuklama kararımı veren eski savcı Gültekin Avcı ile cezaevi savcısı tutukluları ziyarete geldiler. Yapılan konuşmalar üzerine başsavcı benim neden cezaevinde olduğumu sordu. Ben de kendisine ‘ne için burada olduğumu bilmiyorum` dedim. Bunun üzerine savcı ‘seni boşuna mı tutuklamışız` deyince ben de ‘demek ki boşuna tutuklamışsınız` dedim. Savcı suçunu ispat edeceğim dercesine ‘iddianamen var mı` dedi.  İddianamemi kendisine verdim. Biraz baktıktan sonra özgeçmişimin ve fotoğrafım herhangi bir yerde çıkmış mı diye sordu. ‘Yok` deyince niye burada olduğumu sordu. Ben de bunu bana değil benim tutuklama kararımı çıkaran yanındaki Gültekin Avcı`ya sormasını istedim." dedi.

"Ceza almadan önce Paralel Yapı savcısı ceza alacağımı biliyordu"

Tetik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Savcı, bana sorduğu soruyu bu sefer Gültekin Avcı`ya sordu. Avcı, yüzü biraz kızardıktan sonra, ‘ben bunun tutuklama kararını çıkarmamış olsaydım Hizbullah`tandır diye hakkımda dava açılacaktı.` dedi. Burada bir mağduriyetin olduğu kesindir. Gültekin Avcı, 'bu dosya DGM`ye intikal ettikten sonra bu adam ceza alacaktır' dedi. Savcılar ziyaret ettiğinde 6 aydır cezaevindeydim. 2 buçuk yıl yargılandıktan sonra ben ceza aldım. Ceza almadan önce Paralel Yapı savcısı ceza alacağımı biliyordu. Savcı, ‘kim bu dosyadan giderse siyasi bir karar alınmış ceza verilecek` demişti."

"Camide ders vermek örgütsel faaliyetse biz bu faaliyetten gurur duyuyoruz"

Kendisi gibi çok sayıda insanın camilerde ders verdiği için mağdur edildiğini söyleyen Tetik, "Gençlerimizin uyuşturucu ile hırsızlık bataklığına girmemesi ve şeytani güçlerin ellerine düşmemesi için çaba sarf edenler cezaevlerine alındı. Camide ders vermek örgütsel faaliyetse biz bu faaliyetten gurur duyuyoruz. Dolayısıyla bunlar bir örgütsel faaliyet olarak gösterildi. Kur'an dersi verenler cezaevlerine atılarak, yıllarca mağdur edildi. Ben 4 yıl 8 ay yattım fakat cezaevlerinde 20 ile 30 yıldır kalan arkadaşlarımız var. Cezaevindekilerin tekrar yargılanması gerektiğini düşünüyorum. 20-30 yıl geçmişse de mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir." diye konuştu.

"Dış güçlerin müdahalesiyle İslam ümmetine bir neşter vurulmak istendi"

Türkiye yıllardır darbelerden ıstırap çektiğini ifade eden Tetik, "1960, 1982, post modern darbeler ondan sonra muhtıralar derken ta bu güne gelindi. Bugün diğer darbelerden çok daha şiddetli bir darbe yapılmak istendi fakat başarılı olunmadı. Bence bu darbe Türkiye`ye tek yapılmış bir darbe değildi. Dış güçlerin müdahalesiyle İslam ümmetine bir neşter vurulmak istendi. İslam kalesi olarak bir tek Türkiye`yi gördüler ve Türkiye`ye bir darbe yapmak istediler. Fakat Allah`ın takdiri ile halk buna çok güzel bir şekilde müdahale etti. Böylelikle darbe püskürtüldü. Bu İslam ümmetine yapılmak istenilen bir darbeydi. Bu darbe girişiminde bulunanlar Müslümanları mağdur etmişler, Müslümanların mağduriyetleri giderilmelidir." dedi.

"Paralel Yapı dünyaya pasif bir İslam modeli sunmaktadır"

Paralel Yapı mensuplarının hiçbir sıkıyönetim dönemlerinde sıkıntı çekmediklerini kaydeden Tetik, "28 Şubat`ta, diğer sıkıyönetim dönemlerde Müslümanlar sıkıntı çekmesine, yakalanıp işkenceden geçmelerine rağmen, Paralel Yapının herhangi bir elemanı gözaltına alınmadı ve sıkıyönetim uygulanmadı. Dolayısıyla bunlar daha önce de devlet içerisine yerleşmiş ve derinleşmiş bir yapı oldukları bize gösteriliyor. Takiyeyi kendilerine bir din olarak edinmiş bir yapıdır. Dolayısıyla bu takiye üzerinden yıllarca kendilerini saklamış, gizlemişler. Her çeşit ortama rahatlıkla uydurabilecek bir yapıdır. Bu şekilde kendisini saklamış ve bu dereceye gelmiş bir yapıdır. Dolayısıyla bu yapı Müslümanlar için çok tehlikelidir. Sadece Türkiye üzeri değil, bugün 117 ülkede bu yapı faaliyet göstermektedir. Gün geçtikçe dünyada pasif bir İslam modeli insanlara sunmaktadır." şeklinde konuştu.

"Camiye gitmek suç ise biz suçumuza razıyız"

Konuşmasının sonunda Tetik, şu ifadeleri kullandı: "Cezaevindeki arkadaşların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Çünkü yıllardır hiçbir sebep olmaksızın tutukludurlar. Camiye gitmek suç ise biz suçumuza razıyız. Fakat yeni hükümet yani 13 yıldır iktidarda olan hükümet şimdiye kadar Müslümanların mağduriyetlerini görmemişse de bundan sonra görüp ve mağduriyetlerini giderilirse çok güzel olur." (M.Sait Çelik - İLKHA)