UYGUR Müslümanların Mücadelesi

Ekleme: 04.06.2016 14:00:00 / Güncelleme: 04.06.2016 14:00:00 / Analiz
Destek için 

Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz

Çin, dünyanın en büyük nüfusuna sahip bir devlet. Çok eski bir tarihe sahip olan Çin, kendine has kültürüyle de yeni yüzyılımızda en çabuk gelişen bir devlet haline geldi. Çin ekonomisi her gün büyümekte ve bazı araştırmacılara göre, yakın gelecekte dünyaya meydan okuyacak güce sahip olacaktır...

Çin`de yakın geçmişte aile politikasında yapılan değişikliklerle birlikte 1 milyar dört yüz milyon olan nüfus hızlı bir şekilde artarak yakın gelecekte iki milyara dayanabilir. Çin hükümeti daha çok yakın zamana kadar aile yapılanmasında bir çocuğa izin verirken şuanda iki ve üç çocuk edinmeye izin verdi. Bu karar Çin`li aileleri sevindirirken dünya kamuoyunda özellikle dünya nüfusunu azaltma düşüncesine sahip bazı Batılı düşünürleri endişelendiriyor.

Çin bugün en büyük ekonomiye sahip ikinci devlettir. Ülkesinde dünyanın en büyük şirketlerinin fabrikalarını bulunduran Çin ayrıca silah teknolojisinde de kendisinden söz ettirmeye başladı. Ekonomisine katkı sağlamak adına her şeyin taklidini ve kopyasını yapan Çin uluslararası anlaşmalara, patent ve isim hakkı tanımadan, tanınmış firmaların mallarını özellikle teknoloji ve endüstri makinalarını üretmeye devam ediyor. Bugün Çin mallarını kalitesi düşük olarak bilsek de çoğu kullandığımız orijinal dediğimiz mallar ve teknoloji aletleri yine Çin fabrikalarında üretilmektedir.

Çin bugün dünyanın sayısal olarak en büyük ordusuna sahip. Daha yirmi sene önce sadece Kung-Fu filmleriyle meşhur olan Çin, bugünlerde hava savunma füzelerini üreten, uçak, gemi, tank ve helikopter üreten ve ağır sanayi makineleri üreten bir devlet haline geldi.

Çin`in tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanıyorsa o kadar eskiye dayanan Çin zulmü de söz konusu. Meşhur Çin seddi gibi asırlara uzanan Çin zulmü bizim Uygur kardeşlerimize de uzanmıştır. Bizim Uygur kardeşlerimiz diyorum çünkü tüm Müslümanlar kardeştir. Bunu Kur`an diyor ben demiyorum. Nasıl Filistin davasına sahip çıkıyorsak Uygur Müslümanlara da sahip çıkmak zorundayız. Çin müşriktir, israili ise ehli kitap sayarız! Nasıl bugün Suriyeli kardeşlerimize yardım etmeye çalışıyorsak Uygur kardeşlerimize de yardım etmemiz lazım. Taksim sokaklarında israil aleyhinde slogan atanlar aynı anda Çin aleyhinde de slogan atmalı ki çifte standart olmasın. Samimi olmamız lazım, bir Müslümanı diğerinden ayırmamalıyız.

Eğer biz İslam davasıyla uğraşıyorsak, nerede İslam ve Müslüman varsa ona sahip çıkmalıyız. Uygur Müslümanlarının Çin hükümetinden gördüğü zulüm siyasi veya başka bir sebepten olabilir. Ancak biz buna bakmaksızın zulüm altındaki kardeşlerimize yardım etmekle mükellefiz. Bazı dönemlerde yapıldığı gibi Müslümanları siyasi pazarlık malzeme olarak kullanmak, gerçek Müslüman olanlara yakışmaz. Bugün Çin`de, Uygur Müslümanlar hiç bir hakka sahip değil. Her gün gözaltına alınıyor. Şimdi Ramazan ayında oruç tutan Müslümanlara yapılan zulmü yine duyacağız. Geçen Ramazan`da bunu duyduk, gördük ama unuttuk ve hiç alakadar olmadık. Bu günlerde tekrar bu haberleri duymaya başlayacağız ve yine haberlerde bunu seyredip duracaksak kendimizi sorgulamamız lazım.

Bugün zar zor tüm sıkıntılara rağmen yaşam mücadelesi veren Uygur Müslümanlar bölgeden göç ediyorlar. Seyahat için de zorluk çeken Uygur Müslümanları Çin`de pasaport almakta da zorluk çekiyor. Daha çok Kazakistan ve Türkiye`ye göç eden Uygur Müslümanları, ikamet ve kalma problemleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Bir yere göç edip sonra kabul edilmeyip de Çin`e geri gönderilen Uygur Müslümanları hayati tehlikeyle karşı karşıya kalıyorlar. Asılanlar bile söz konusu oluyor. Allah Müslümanların yar ve yardımcısı olsun...