Kırgızistan ve Müslümanların durumu

Ekleme: 28.05.2016 09:55:00 / Güncelleme: 28.05.2016 09:55:00 / Analiz
Destek için 

Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra diğer Orta Asya Cumhuriyetleri gibi bağımsızlığına kavuşan Kırgızistan, Orta Asya Cumhuriyetlerinin siyasi durumu en çok karışık ve büyük devletlerin üzerine oyun kurduğu bir cumhuriyettir.

1920`ler boyunca Kırgızistan, kültür, eğitim ve sosyal yaşam açısından epeyce geliştirildi. Okuryazarlık büyük ölçüde gelişti ve standart bir edebi dil ortaya çıkarıldı.

Ekonomik ve sosyal gelişme de dikkate değerdi. Kırgız milli kültürünün çok sayıda yönleri Stalin`in milliyetçi eyleminin baskısına rağmen muhafaza edilmişti ve bu nedenle, tüm birlik otoriteleri ile olan gerginlikler sürmekteydi.

Stalin döneminde gözaltına alınan ve hiç haberi alınmadan kaybolan Kırgız Müslümanların sayısı hala bilinmemektedir.

1990 yılının Aralık ayında Yüksek Sovyet, cumhuriyetin adını Kırgızistan Cumhuriyeti olarak değiştirdi. 1991 yılının Şubat ayında başkent Frunze`nin adı devrim öncesi adı olan Bişkek olarak değiştirildi. Bağımsızlığa giden estetik ve o kadar da zor hareketlere rağmen, ekonomik gerçeklikler Eski Sovyetler Birliği`nden ayrılmaya karşı durur gibi gözükmekteydi. Ancak 1991 yılının Mart ayındaki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği`nin yaptığı bir referandumda seçmenlerin % 95,7`si eski Sovyetler Birliği`nin “yenilenmiş federasyon” olarak tutulması teklifini uygun buldular.

1991 yılının Ekim ayında Akaev seçimlerde oyların %95`ini alarak doğrudan yeni bağımsız cumhuriyetin başkanı seçildi. Seçildiği ay diğer yedi cumhuriyetin delegeleriyle birlikte Yeni Ekonomik Toplum Paktı`nı imzaladı. Sonunda 21 Aralık  1991`de diğer dört Orta Asya cumhuriyeti ile birlikte BDT`ye resmen katılmış oldu. 1992`de Kırgızistan, BM ve AGİT Teşkilatına katıldı. Ancak Kırgızistan`ı bu girişimleri de kurtaramadı. Rusya hegemonyasını devam ettirmek isterken, ABD de hiç rahat durmadı. Ülkede parlamento üyelerine yapılan suikastlar Batı dünyasının hazırladıkları turuncu devrimler peş-peşe seyredildi.

Ülkede iktidar ve çıkar kavgaları devam ederken en çok zararı gören de Müslüman Kırgız halkı oldu. Diğer Orta Asya Cumhuriyetlerinde bir şekilde hayat devam ederken, Kırgızlar Kuzey-Kafkasya Müslümanları gibi eğitimde ve ekonomide geri kaldılar.

Sovyetler döneminde ateist bir ideoloji ile yönetilen Kırgızistan, Sovyetler dağıldıktan sonra da istedikleri gibi İslam`ı yaşamaya fırsat bulamadılar. Geçim sıkıntısına düşen Müslüman halk eğitimden ve dininden mahrum bırakıldı. Önceki makalemizde belirttiğimiz üzere Orta Asya cumhuriyetlerinde eğitimle ilgili bilinçli olarak halkı geri bırakma siyaseti uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor.

Kırgızistan`da İslam`ı eski bir moda gibi tanıtmaya çalışan siyasi ve marjinal gruplar, büyük ölçüde bunu başarmış gözüküyor. Gelişen İslam ise radikal Selefi mezhebine tabi İŞİD taraftarı gözüken bir İslam... Ayrıca kültürel İslam dediğimiz hurafelerle dolu hatta şamanizmden bile bazı inanışlarla dolu bir İslam yaşatılıyor. Kırgızistan`dan çok sayıda Taliban`a ve şimdi DAEŞ`e katılan gençler mevcut.

Kırgızlar geçim sıkıntısından dolayı ülkeyi terk ederken, Türkiye`ye sığınan çok sayıda mülteci bulunmaktadır. Arabistan gibi kendi üniversitelerini açan Türkiye, Kırgız Müslüman gençlerini herhangi bir imtihana tabi tutmadan kabul etmektedir. Kırgız gençler Türkiye`de aldıkları bursla Kırgızistan`daki     ailelerini geçindiriyorlar dersek yanılmış olmayacağız.

Herhangi bir imtihana tabi tutulmadan ayrıca iyi bir burs ve gidiş-geliş uçak biletlerini bile karşılayan ve böylece ekonomik sıkıntılar ve geçim derdine düşen Kırgız gençlerine İslam üniversitelerini açan Arabistan`ın bölgede nasıl bir nesil yetiştirmeye çalıştığını da anlamak çok zor.

Kırgızistan`da devam eden adaletsizlik ve halkın geçim sıkıntısı yakın gelecekte tüm Orta Asya cumhuriyetlerine bile büyük sıkıntı çıkarabilir mahiyet taşımaktadır. İnsan haklarını hiçe sayan, İslam yaşantısına hiç müsaade etmeyen, rüşvet ve yolsuzluklarla ancak ufak bir işini bile halledebilen cumhuriyet, yakın gelecekte büyük olaylara gebe...

Kırgızistan`ın Cumhurbaşkanı Almazbek Atambaev her defasında Türkiye cumhurbaşkanına ağabeyim demiş olsa da Rusya ile yaşadığımız kriz döneminde gerçek yüzünü göstermiş oldu. İslam hamuruyla yoğrulmayan bir insandan Kırgız Müslümanlar için adalet ve özgürlük beklemek abesle iştigâl olur.