Yasin Börü davası vahşi saldırıyı yeniden gündeme getirdi

Diyarbakır`da, Kobani`deki saldırılar bahanesiyle geçen yıl yapılan izinsiz gösterilerde Yasin Börü ve 3 arkadaşının ölümüne ilişkin davaya başlanması, vahşi saldırıyı yeniden gündeme getirdi.

Ekleme: 05.10.2015 14:12:00 / Güncelleme: 05.10.2015 22:40:00 / Güncel
Destek için 

Diyarbakır'da, Kobani'deki (Ayn el Arap) saldırılar bahanesiyle geçen yıl gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde, yoksul ailelere kurban eti dağıtan Yasin Börü ve 3 arkadaşının vahşice öldürülmesine ilişkin davanın başlaması, bir yıl önceki katliamı yeniden hafızalara taşıdı.

Geçen yıl Kurban Bayramı'nın 4'üncü günü bir dernek tarafından hazırlanan kurban eti paketlerini Bağlar ilçesinde ihtiyaç sahibi ailelere dağıttıkları sırada izinsiz gösteri yapan grubun vahşice saldırısına ve işkencesine maruz kalan Yasin Börü (16), Hasan Gökguz (26), Ahmet Dakak (19) ve Riyat Güneş'in (28) katledilmesiyle ilgili yakalanan sanıklar, güvenlik gerekçesiyle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.

İddianamede, sanıklar hakkında, dörder kez "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme", birer kez de "Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma" suçlarından olmak üzere beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

O gün yaşananlar

Kurban eti dağıtmak için Bağlar ilçesinde bulunan Börü, Dakak, Güneş, Gökguz ve Yusuf Er, aynı gün HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısının ardından başlayan gösteriler sırasında bir grubun ateşli silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edilmişti.

Börü, Gökguz, Dakak ve Güneş'i linç ettikten sonra binadan atmakla yetinmeyen grup, daha sonra üzerlerinden araçla geçerek cesetlerini de yakmıştı.

Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi görmüştü.

Er, o gün yaşadıklarını "Bir insan nasıl bu kadar vahşi olabilir?' diye düşündüm. Arakan'da, Myanmar'da katledilenler aklıma geliyor. Yasin, Hasan, Ahmet ve Riyat da Türkiye topraklarında bu katliamın birer örneğidir" ifadeleriyle anlatmıştı.

Er, kurban eti dağıtımı için binada bulundukları sırada gözü dönmüş insanların, arkadaşlarının cesetlerine işkence yaptığını belirterek, yaşadıklarını şöyle ifade etmişti:

"Aşağı inmeyen kadınlar ve yaşlılar, balkon ve pencerelere çıkarak tencere, tavaları demirlere vurarak, zılgıt çekip onlara destek veriyorlardı. Kim o günden sonra arkadaşlarımın katledildiği binanın önüne gittiyse mutlaka gözyaşı döküyor. Binanın önüne birkaç kez gitmeye çalıştım ama dayanamadım, oradan uzaklaştım."

İddianamede HDP detayı

Diyarbakır'da Kobani'neki saldırılar bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerle ilgili hazırlanan iddianamede de Yasin Börü ve 3 arkadaşının öldürülmesi ayrıntılı şekilde yer aldı.

5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, olayların başlamasında, HDP Merkez Yürütme Kurulunun yaptığı açıklamanın etkili olduğu bildirilerek, şüphelilerin, Börü, Dakak, Güneş, Gökguz ve Er'e, sopa, taş ve kesici aletlerle saldırdıkları, bunun üzerine Börü ve arkadaşlarının girdikleri apartmanda bir daireye sığındıkları kaydedildi.

İddianamede, şunlar belirtildi:

"Eylemi gerçekleştiren grup, şahısları takip ederek binanın çevresini sardı. Daha sonra bina içine girerek bütün evlerin kapısını tek tek çalıp kişileri aradılar. Grubun bina çevresinde toplanmaya başladığı sırada şahısların sığındıkları evin sahibi, şüpheli Hasan O, eve gelerek onları ikametgahından çıkarmak istedi. Gruptakiler, ikametgahın kapısını zorla kırmaya çalıştı. Bir kişi, üst kattaki dairenin balkonundan perde, çarşaf sarkıtmak suretiyle üçüncü kattaki daireye mutfaktan girerek, üzerindeki silahla Yusuf Er, Ahmet Dakak, Hasan Gökguz, Riyat Güneş ve Yasin Börü'ye ateş etmeye başladı."

İddianamede, sanıklar arasında yer alan ev sahibi Hasan O'nun balkondan eve giren şahsa evin anahtarını verdiğini ve bu kişinin de kapıyı açarak grubun diğer üyelerini içeri aldığı vurgulandı.

"Üçüncü kattan attılar"

Saldırgan grubun evde linç ederek silahla yaraladığı 3 kişiyi üçüncü kattan aşağı attıklarına yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Bir kişiyi de sürükleyerek binadan dışarı çıkardılar. Aşağı atılan ve can çekişen maktullere yönelik sopa, taş ve tekme ile saldırıya, örgüt lehine slogan atılmaya burada da devam edildi. Mağdur Yusuf Er, ikametgahın tuvaletine sığındı ve bir süre fark edilmedi fakat odaları kontrol eden grup, mağduru saklandığı yerde buldu. 3 kişi Er'i darbederek ve kesici aletle yaralayarak tuvaletten çıkardı. Er, bir ara bu kişilerin elinden kaçmayı başararak ikametgahtan çıktı ve binadan aşağı inmeye başlayarak, merdivenlerin altındaki yere saklanmaya çalıştı.

Saklandığı yerde fark edilen mağdur tekrar darbedildi. Er, olay yerinden kaçtığı sırada arkasından silahla ateş edildi. Mağdur, aldığı darbeler nedeniyle 500 metre sonra bayıldı. Gruba dahil olmayan kişilerce üzerindeki telefonla ailesine ulaşıldı ve hastaneye götürüldü."

Ayrıca, iddianamede bazı sanıkların vahim nitelikteki öldürme eylemini PKK'nın çağrıları doğrultusunda gerçekleştirdikten sonra maktullerin üzerindeki değerli eşyaları da çaldıkları belirtildi.