Kürt meselesi tek bir kesimin hegemonyasından çıkıyor

Mardin Artuklu Üniversitesi`nden Öğretim Görevlisi Doç. Dr. İbrahim Özcoşar, Kürt meselesinin tek bir kesimin hegemonyasından çıkmaya yönelik bir eğilim gösterdiğini söyledi.

Ekleme: 04.03.2015 11:55:00 / Güncelleme: 04.03.2015 11:55:00 / Güncel / Mardin Haberleri
Destek için 

Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. İbrahim Özcoşar, Diyarbakır'da 7-8 Mart'ta düzenlenecek “Kürdistan ve Kürt Meselesine İslami Çözüm” çalıştayı ile ilgili İlke Haber Ajansı`nın sorularına cevaplandırdı.

İslami kesim; bölgenin temel dinamiğidir

Her şeyden önce bölgede çözüm sürecine yönelik yapılan tüm faaliyetleri olumlu karşıladıklarını belirten Özcoşar, özelikle İslami kesiminin içinde bu tür programların yapılıyor olmasının çok daha anlamlı olduğunu söyledi. Bölgenin temel dinamiklerinden birinin İslam olduğuna işaret eden Özcoşar, sorunun çözümünde ise en aktif rol alması gerekenlerin de İslami yapılar olduğunu ifade etti.

Kürt meselesi tek bir kesimin hegemonyasından çıkıyor

Özcoşar, “Her ne kadar Cumhuriyetin uygulamaları, laik ve seküler yapıların İslami kesime yönelik baskısı süreç içerisinde aktif olmaktan alıkoymuşsa da süreç içerisinde aktif bir rol oynayacak bir ortamı sağlamış olmaları önemlidir. Kürt meselesi ve çözüm süreci tek bir kesimin hegemonyasından kurtulmaya yönelik bir eğilim göstermesi çok daha önemlidir. Kürt meselesinde gelinen noktada en önemli sorun Kürtlerin içindeki demokrasi sorunudur. Dolayısıyla Kürtlerin kendi içinde halkın farklı taleplerini dile getiren kesimlerin ortaya çıkması gerekiyor. Bunun yanında PKK`nin dışında farklı kesimleri bunu sahiplenmesi gerekiyor. Bu noktadan bakıldığında İslami kesimin bu çalıştayı düzenliyor olmasını önemsiyorum.” dedi.

Bu sadece Hükümetin ve HDP`nin meselesi değil

PKK`nin silah bırakması için yapılan çağrının olumlu olduğunu belirten Özcoşar, Kürt meselesinin sadece Hükümetin ve HDP`nin meselesi olmadığını söyledi. Özcoşar, Kürt meselesi tüm STK`ların, partilerin ve söz sahibi olan herkesin meselesi olduğuna işaret etti.

Kürtlerin hakları PKK silah bırakmadıkça verilmeyecek mi?

Silahlı unsurun ile Kürt halkının taleplerinin bir birine karıştığıyla ilgili soruya cevap veren Özcoşar, “Aslında bu ayrıştırılması gereken bir konudur. Hükümet çoğu zaman bu konuda dengeli bir tavır sergilese de bazen ıskalayabiliyor. Kürtlerin hak talepleri yerine getirilmesi için hiçbir zaman PKK`nin silah bırakması üzerinden değerlendirilemez. Kürtlerin doğal ve demokratik hakları PKK silah bırakmadıkça verilmeyecek mi? Bu soruyu sık sık sormamız gerekiyor.” diye konuştu.

Anadil konusunda ciddi adımlar atılmalı

Anadil konusunun şuan Kürt meselesinde çok simgesel durduğunu ve birçok meselede endekslendiği nokta gibi göründüğünü ifade eden Özcoşar, ancak bu konunun önünün açıldığını düşündüğünü söyledi. Özcoşar sözlerini şöyle sürdürdü; “Hem üniversitelerde Kürdoloji bölümlerinin açılması hem de okullarda seçmeli ders olarak okutulmasıyla önünün açıldığını düşünüyorum. Ama halen anadil meselesinde bazı cesur adımların atılması lazım ve bu yönde bir beklenti vardır. Bu süreçte özellikle hükümetin bazı cesur adımları atabilecek bir politika izlemesi gerekiyor. Kürt halkının hak taleplerinin verilmesi noktasında bir kapı açıldı ve bu kapının kapanması mümkün değildir. Süreç; bir şekilde Kürt halkının hak taleplerinin karşılandığı bir yöne gidecek. Sürecin gittiği yönde anadil meselesinin tümüyle halledilebileceğine inanıyorum.”

Hizbullah Cemaati sürece dâhil olacak

“Devletin elinde silah olan PKK ile görüşmesine rağmen pratiğiyle 14 yıldır silah bırakan Hizbullah Cemaati ile neden görüşülmüyor?” şeklinde soruyu da yanıtlayan Özcoşar, “Açıkçası görüşülüp görüşülmediğini bilmemekle beraber kapı arkasından Hizbullah Cemaatiyle görüşüldüğüne inanıyorum. Bence yavaş yavaş sadece Hizbullah Cemaati ile değil diğer İslami kesimler de bu sürece dâhil olacak. Ama biraz zaman gerektirecek bir süreçtir. PKK`nin Kürtlere dayattığı tek ses hegemonyasının sona erdirilmesi gerekiyor. Hizbullah Cemaati başta olmak üzere diğer İslami yapıların bu noktada ciddi bir söylem ve dil üretmesi gerekiyor.” dedi.

Çalıştay önemli olmakla beraber devamlılığı sağlanmalı

Kürdistan ve Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı`nın her şeyden önce bu süreçte kimin elinden ne geliyorsa yapması noktasında önemli bir adım olduğunu kaydeden Özcoşar, İslami kesimin farklı fraksiyonları bir araya getirerek kendi çözümlerini üretme çabalarının anlamlı olduğunu söyledi. Özcoşar, “Tabi bu çabaların somut çıktılarını beklemek gerekiyor. Bu çalıştay önemli olmakla beraber devamlılığı sağlanmalıdır. Bu çalışmanın sürekli olması, periyodik aralıklarla tekrarlanması, burada alınan kararların takibi için yapıların oluşturulması gerekiyor ki pratik hayatın içinde Kürt meselesinde İslami kesim de rol alabilsin.” ifadelerini kullandı. (M. Salih Keskin – İLKHA)