AA - Çavuşoğlu, Danimarkalı mevkidaşı Kristian Jensen ile Dışişleri Resmi Konutu'nda heyetler arası görüşmelerinin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, görüşmede 15 Temmuz'un ardından yaşanan gelişmelerin yanı sıra Türkiye-AB ilişkileri ve tarafların imzaladığı göç, geri kabul ve vize serbestisi anlaşmalarını ele aldıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, "Vize serbestisi için daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsunuz" sorusu üzerine, Türkiye'nin AB ile vize serbestisi, geri kabul ve kaçak göçün önlenmesine yönelik toplam üç anlaşmasının bulunduğunu, bu anlaşmaların birbirine bağlı olduğunu dile getirdi.

Dışişleri Bakanı, 18 Mart'ta imzalanan kaçak göçün önlenmesine yönelik anlaşmanın başarılı bir şekilde uygulandığını, bu çerçevede şubat ayında günde iki binden fazla kaçak geçişin 50'ye kadar düştüğünü anlatarak "Bu anlaşmayı yaparken, geri kabul ve vize serbestisi anlaşmalarının da bu anlaşmayla bağlantılı olduğu konusunda AB ile mutabakata vardık ve vize serbestisi için geri kalan beş kriterin dördünün yerine getirilmesi konusunda şu anda AB ile bir mutabakata vardık. Terörle ilgili kanunlar konusunda da, şu anda çok sayıda terör örgütüyle aktif şekilde mücadele ederken bu kanunlarda bir değişiklik yapmamızı beklemek gerçekçi değildir." şeklinde konuştu.

'Anlaşmalar eş zamanlı uygulanmalı'

Türkiye'nin beklentilerini, "konunun Avrupa Konseyi'ne bırakılması, diğer dört kriterin Türkiye tarafından karşılanması, vize serbestisi ve diğer anlaşmaların da eş zamanlı olarak uygulanması" şeklinde sıralayan Çavuşoğlu, "Somut bir yol haritasının belirlenmesi ve bunun bir takvime bağlanması konusunda AB'ye önerimiz oldu. Şimdi AB'nin cevabını bekliyoruz ve uygulanması birbirine bağlı olan bu üç anlaşmanın hepsinin uygulanmasını istiyoruz. Ya hepsini uygulayalım, ya hepsini bir kenara bırakalım. Varsa anlaşmamız uygulamamız lazım, uygulamayacaksak da bir kenara bırakacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, bu anlaşmanın ekim ayı içinde uygulanması gerektiğini hatırlatarak somut bir yol haritasının belirlenmesi halinde Türkiye'nin ekim sonunu da bekleyeceğini ancak sabrın da bir sınırı olduğunu sözlerine ekledi.