• DOLAR 32.542
  • EURO 35.015
  • ALTIN 2434.24
  • ...
TARİHTE BUGÜN 29 AĞUSTOS
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN 29 AĞUSTOS

1517: 29 Ağustos 1516'da Hilafet Abbasi soyundan Osmanlı Soyuna geçti. Yavuz Sultan Selim, Ayasofya Camii'nde yapılan bir törenle, son Abbasi halifesi Üçüncü Mütevekkil'den (kendi deyimiyle Hadim-i Haremeyn-i Şerifeyn), yani Mekke ve Medine'nin hizmetkarı ünvanını devraldı ve böylece bütün Müslümanların dini ve siyasi lideri oldu. Rivayete göre, Üçüncü Mütevekkil kürsüye çıkıp, Halifeliği Osmanlı Padişahı Sultan Selim Han'a devrettiğini açıkladı. Sırtındaki cübbeyi Yavuz'a elleriyle giydirdi. Halifelik nişanlarından sayılan kılıcı elleriyle Yavuz'un beline bağladı. Yavuz Sultan Selim, o andan itibaren Müslümanların dini ve dünyevi lideri oldu. Artık yalnız padişah olarak değil, "halife" olarak da anılacaktı ve ondan sonra gelen tüm padişahlar aynı zamanda halife de olacaklardı. Yavuz Sultan Selim, tahtı devraldığında 2.375.000 km.kare olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir sürede 6.557.000 km.kareye çıkarmayı başardı. Devletin gelişmesi için de bir çok faaliyeti oldu. Çok düzenli çalışan bir casus teşkilatı vardı. Bu sayede ülke içinden ve dışından istediği bilgileri alan Yavuz Sultan Selim'in adam seçiminde büyük bir isabet yeteneği vardı.

1521 - Osmanlı ordusu, Belgrad'ı fethetti. 1520 eylülünde I. Süleyman'ın Osmanlı Padişahı olmasının ardından Macaristan Kralı II. Lajos'a gönderdiği elçinin hakaret görmesi veya katledilmesi ve Macar kuvvetlerinin Knin'i ele geçirmesi üzerine Süleyman, Belgrad üzerine sefer düzenlemeye karar verdi. 18 Mayıs 1521 tarihinde Belgrad üzerine sefere çıkan Süleyman'ın önderliğindeki Osmanlı Ordusu, bir ay kadar süren kuşatma sonrasında aldığı Belgrad'ın yanında Böğürdelen, Zemun ve Salankamen şehirlerini Osmanlı topraklarına kattı.

1526 - Kanuni Sultan Süleyman, Macar ordusunu Mohaç'ta büyük bir yenilgiye uğrattı.

1541 - Osmanlı ordusu Macar krallığının başkenti Budin'i ele geçirdi.

1756 - Prusya Kralı II. Frederick, Saksonya'ya saldırdı; Avrupa devletlerinin birçoğunun girdiği Yedi Yıl Savaşları başladı.

1825 - Portekiz, Brezilya'nın bağımsızlığını tanıdı.

1842 - İngiltere ile Çin arasında "Afyon Savaşı"nı sona erdiren Nanking Antlaşması imzalandı. İngiliz tüccarlar 19. yüzyılın başlarında Çin'e yasa dışı yollardan afyon sokmaya başladılar. Çin hükümeti 1839'da afyon ticaretini durdurma girişiminde bulunarak İngiliz tüccarların Guangzhou'daki (Kanton) tüm afyon depolarına el koydu. Birkaç gün sonra, sarhoş İngiliz denizcilerinin Çinli bir köylüyü öldürmesi ve Çin hukuk sistemine güvenmeyen İngiliz hükümetinin sanıkları Çin mahkemelerine teslim etmeyi reddetmesi üzerine taraflar arasındaki gerginlik büyüdü. Savaş patlak verdi ve küçük İngiliz kuvvetleri kısa sürede zafer kazandılar. 29 Ağustos 1842'de imzalanan Nanking Antlaşması ve 8 Ekim 1843 tarihli Bogue Ek Antlaşması'yla, Çin'in büyük bir tazminat ödemesi, ticaret ve yerleşim amacıyla beş limanın İngilizlere bırakılması ve İngiliz yurttaşlarının İngiliz mahkemelerinde yargılanması hakkı karara bağlandı. Öbür Batı ülkeleri de hemen istekte bulunup benzer ayrıcalıklar elde ettiler.

1855 - Osmanlı'da ilk telgraf görüşmesi yapıldı. İstanbul-Edirne, İstanbul-Şumnu hattının tamamlanmasıyla ilk telgraf Şumnu'dan İstanbul'a gönderildi. Kırım Savaşı'ndan bilgi veren telgrafta, Müttefik askerleri Sivastopol'a girmişlerdir. yazılıydı. Türk birlikleri de müttefikler arasındaydı.

1907 – Kanada`nın Quebec şehrinde yapılan Quebec köprüsü, inşaası sırasında çöktü: 75 işçi öldü.

1918 - Polonya bağımsızlığını ilan etti. Polonya, resmî adı ile Polonya Cumhuriyeti  Orta Avrupa'da bulunan bir ülke. Komşuları, batıda Almanya, güneybatıda Çek Cumhuriyeti, güneyde Slovakya, kuzeydoğuda Rusya Federasyonu ve Litvanya, doğuda Belarus, güneydoğuda Ukrayna ve kuzeyde Baltık Denizi'dir. Ülke 312.679 km²'lik yüzölçümüyle Avrupa'nın dokuzuncu, dünyanın altmış dokuzuncu büyük ülkesidir. Yaklaşık 38 milyonluk nüfusuyla dünya sıralamasında en kalabalık 33. ülkedir.

1924 –I.Dünya Savaşı`nda Osmanlı ile beraber mağlup olan Almanya, itilaf devletlerince hazırlanan Dawes Planı'nı onayladı. Bu plana göre Almanya savaş tazminatı ödeyecek.

1928: İsmet Paşa, Dolmabahçe Sarayı'nda, Mustafa Kemal`in yanında Latin harfleri ile ilgili basın toplantısı yaptı. Okuma savaşı açılacağını duyurdu. Mustafa Kemal "Milleti cehaletten kurtarmak için kendi diline uymayan Arap harflerini terk edip Latin harflerini kabul etmekten başka çare yoktur" dedi. Mustafa Kemal`e göre Arap harfleri cehalete sebep oluyordu. Oysa kendisi de dahil Türkiye Cumhuriyeti`nin bütün kurucuları Osmanlı okullarında, Arap harfleriyle eğitim görmüşlerdi.

1933 – Almanya`nın huzurunu bozmak ve ekonomiyi ele geçirmek suretiyle Alman Devleti`ni etkileri altına almaya çalışmak sebebiyle, Yahudilere karşı operasyon başlatıldı. Hitler liderliğindeki Nazi Almanya`sında Yahudiler toplama kamplarına gönderilmeye başlandı.

1947 - ABD'li bilim adamları, nükleer güç için plütonyumu parçalamayı başardılar. Plütonyum, 1940 yılında Glenn Seaborg, Edwin McMillan, Kennedy ve A. C. Wahlby tarafından 152 cm'lik siklotron (atom hızlandırıcısı) içerisindeki uranyumun döteryum ile bombardımanı sonucunda elde edilmiştir.
Bütün izotopları radyoaktif ve toksiktir. Yapay olarak elde edilen plütonyum, Dünya'da bilinen en toksik elementtir.

1966 Yirminci yüzyılın İslami Düşünce önderlerinden Seyyid Kuttub Mısır diktatörlüğü tarafından idam edilmek suretiyle şehid edildi. 1906 yılında Mısır'ın Asyut kasabasısında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Orta ve lise tahsilini el-Ezher de bitirdi. Kahire Üniversitesi'nin Darul Ulum fakültesine girdi. 1933 yılında mezun oldugu fakülteye aynı yıl öğretim görevlisi olarak tayin oldu. 1939 ve sonrasında İslami düşünceye yöneldi. 1946'da Konum Dersleri isimli makalesini yayımladı. Çoğuna göre bu makalesi onun İslami düşünceye girişini temsil eder. Makalesinde toplumun ıslahının ve Müslümanların bu yönde çalışmasının Kur'an'ın emri olduğunu savunuyor, Mısır'ın o dönemki toplumsal yapısını ve geçirmekte olduğu dejenerasyonu eleştiriyordu. 1949 yılında ABD'ye gitmiştir. Bu dönem boyunca Amerikan yaşam tarzını ve toplumunu, tanık olduğu ırkçılığı eleştirmiş ve Amerikan medeniyetini primitif olarak görmüş ve reddetmiştir.
Mısır'a döndüğünde, kamu hizmetinden ayrılıp Müslüman Kardeşler teşkilatına katılmıştır.
Cemal Abdül Nasır'a düzenlenen 1954 tarihli suikast girişimi nedeniyle birçok Müslüman Kardeşler üyesi gibi o da tutuklandı. Yargılama sonunda Seyyid Kutub'a onbeş yıl ağır hapis cezası verilmiştir. Hapiste ileride büyük bir önem ve üne kavuşacak iki eseri olan, Kur'an tefsiri Fi zilâl-il-Kur'an ve Kutub'un siyasi ve düşünsel görüşlerinin en son ve bütününü ifade eden Yoldaki İşaretler`i kaleme almıştır. 1964'te serbest bırakıldıktan sonra, 1965'te tekrar tutuklandı. Bu kez de birçok Müslüman Kardeşler üyesi ile birlikte tutuklanmıştı ve tutuklanma nedeni devlete karşı bir darbe girişimi idi. 22 Ağustos 1966'da hakkında idam cezası verildi. Kararı Pakistan, İngiltere, Lübnan, Ürdün, Sudan ve Irak gibi ülkelerdeki birçok dini otorite ve grup tepkiyle karşılasa ve Nasır'ı kararından döndürmeye çalışsalar da, Seyyid Kutub 29 Ağustos 1967'de idam edildi. Mahkeme heyeti onu idama mahkûm ettiğinde Kutub'un ağzından şu sözler dökülmüştü:
“ Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.”

1972: Milli Eğitim Bakanlığı, yeni ilkokul yönetmeliğinde, ilkokul öğrencilerinin her pazartesi günü, 'Türküm doğruyum, çalışkanım...' ile başlayan geleneksel antlarının sonunu, 'Ey, bu günümüzü sağlayan Ulu Atatürk, açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim, ne mutlu Türküm diyene.' şeklinde değiştirdi. Dünyanın hiçbir yerinde günümüzde benzerlerine rastlanmayan bu uygulama, Türkiye`de emsali görülmemiş bir taassupla hala çocuklara okutulmaya devam ediliyor. ‘Andımız` uygulamasının kaldırılması yolunda çeşitli fikirler ortaya atılmışsa da Türkiye bu ilkel ayıbından henüz kurtulabilmiş değildir.

1980—Genelkurmay Başkanı Kenan Evren sıkıyönetimin kaldırılmasını istedi. Kısa bir süre sonra da ülkede güvenliğin sağlanamadığı bahanesiyle askeri darbe yapıp devlet başkanı olan Evren 29 Ağustos 1981'de "Ordu her zaman ulusuna yardım edip kışlaya dönmüştür" dedi.

1988 - Irak ordusunun Halepçe şehrine kimyasal saldırı düzenleyerek yaptığı katliamın ardından artan baskılardan kaçan binlerce Kürd, Türkiye sınırına yığıldı.

1996 - Türkiye İsrail ile ikinci bir askeri anlaşma yaptı. Bu anlaşmaların içeriği ile ilgi ayrıntılı bilgiler kamuoyundan saklanıyor.

2003: Irak`ın Necef kentinde cuma namazı çıkışında meydana gelen patlamada, aralarında Şii lideri Ayetullah Bakır el Hekim'in de bulunduğu 83 kişi hayatını kaybetti. Irak`ı işgal altında tutan ABD`nin, işini kolaylaştırmak için ülkede Şii-Sünni çatışması çıkartmak istediği belirtiliyor

Bu haberler de ilginizi çekebilir