• DOLAR 32.328
  • EURO 35.096
  • ALTIN 2282.344
  • ...
Filistinlilerin Unutmadığı Tel Ez-Zater Katliamı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Filistinlilerin Unutmadığı Tel Ez-Zater Katliamında 4280 Filistinli Şehit oldu

Tel Ez-Zater Mülteci kampı…

Burası, Lübnan`ın Beyrut şehrinde bir bölge…

Kuşatma altına alınan bu bölgeye 55 bin füze ve top mermisi düştü…

Füzeler ve toplar binlerce kişinin bedenini parçaladı…

Binlerce kişi hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı…

52 gün boyunca füze ve top mermilerinden gelen tsunami, kesintisiz yağmur gibi kampın üzerine yağmaya yağdı. Bu çapta bir soykırımı Lübnan iç savaşının çıktığı 1976 yılında Lübnanlı 4 milis grup yaptı.

Kampın sularını kesip gıda sevkiyatını yasakladıktan sonra kampa girme teşebbüsleri başarısızlıkla sonuçlan milisler, Rus yapımı T54 tanklarıyla Siyonist işgal rejiminin kendilerine teslim ettiği Süper Sherman tanklarının namlularını kampa çevirip dövmeye başladılar. Masum insanların bedenlerini parçaladılar, evleri başlarına yıktılar. Kanın cadde ve sokaklarda oluk oluk akmasına neden oldular.

Sonuç korkunçtu: 4280 şehit ve binlerce yaralı. Toplu katliamlarla ilgili anlatılanlar ise insanı dehşete düşürüyor. Bu soykırım, 12 Ağustos 1976 tarihinde biten savaşın faturasıydı.

Kampın kurulması

Tel Ez-Zater Mülteci Kampı Filistin halkının yaşadığı Nekbe`den bir yıl sonra, yani 1949 yılında kuruldu. Kamp, Beyrut şehrinin kuzey doğusuna düşüyor. Alanı ise sadece bir kilometre karedir.

Kamp o zamanlarda tarımda büyük bir büyüme gösterdi ve sebze meyve bahçeleriyle meşhur oldu.

Kamp sakinlerinin çoğunluğu tarımla uğraştı. 1968 yılına gelindiğinde tarım çalışmaları azalırken, bölgenin kuzey doğusu Lübnan`ın önemli sanayi bölgesi haline geldi.

Kampta bu gelişmeler olunca doğal olarak çevresinde de demografik yapı değişmeye başladı. 1950 yılında nüfusu 400 olan kamp ve çevresinde nüfus 1955 yılında 3 bine, 1960-61`de 6600`e, 1970-71`de 13 bin 100`e, 1971-72`de 14 bin 200`e ulaştı. 1976 saldırılarından hemen önce ise kamp ve çevresinde 20 bin Filistinli, 10 bin Lübnanlı yaşıyordu.

Kuşatma ve soykırım

Ocak 1976`da Lübnan iç savaşı başladığında Filistinli mültecilerin kaldığı Tel Ez-Zater kampı Lübnanlı milisler tarafından önce kuşatıldı. Ardından Kamil Şamun liderliğindeki “Kaplanlar” adlı milis güçler 20 Haziran`da kampa ve kampın civarındaki Cisru`l-Başa ve En-Neb`a`ya saldırdılar.

Saldırıda Kamil Şamun liderliğindeki Özgür Kaplanlar milislerinin yanında Beyar Cemil başkanlığındaki Lübnan Tugayları ile İtyan Sakr Ebu Erz başkanlığındaki Ebu Erz Bekçileriyle Lübnan Gençliği adlı milis güçler saldırıya geçti. Sabah ışıklarıyla başlayan top ve füze atışları güneş batıncaya kadar devam ediyordu. Bu saldırılar 52 gün sürdü. Yağmur gibi yağan top ve füzeler hiç durmadı. Bu süre içinde Tel Ez-Zater`e 55 bin top mermisiyle füze düştüğü ifade ediliyor.

İlk gün kampa düşen 5000 füze ve mermi kampın %70`ini zaten yok etti.

Filistinli gruplar kuşatmayı yarmak için 1 Temmuz`da harekete geçtiyse de bölgesel güçlerin araya girmesiyle başarıya ulaşamadılar. Aynı girişimi 4 Temmuz`da da denediler, ancak olmadı.

Temmuz ortalarında 75 gönüllü fedai kampa girmeyi ve 100 adet anti tank RPG mermisini almayı başardılar. Ancak kendilerine yardım gelmemesi ve çevrelerindeki milis güçlerin sürekli destek görmesi yüzünden başarıya ulaşamadılar.

Haziran ayı sonuna gelindiğinde kampta sadece üç su kaynağı kalmıştı. 14 Haziran itibariyle sular gittikçe azalıyor ve kalan su kaynakları da kampın ön tarafında milis güçlerinin menziline giriyordu. Su almak için giden 25 mülteci keskin nişancıların silahıyla hayatını kaybetti.

Kuraklık ve kötü gıda çocukları vurdu. Tetanos, kangren ve kanamalar ilaçsızlık yüzünden birçok insanın hayatına mal oldu. Doktorlar tedavi yerine organları kesmeye başladılar.

Kuşatmanın uzun sürmesi yüzünden burada kalan Müslümanlar, alimlerden hayatta kalmak için şehitlerin etlerini yeme fetvası istiyorlardı.

12 Temmuz`da kampa saldıran milisler birkaç evi ele geçirdikten sonra 90 kişiyi katlettiler.

21 Temmuzda Şamun`un milisleri kampta ağır hasta olan 100 kişinin tahliyesini engellediler.

24 Temmuz`da işgal rejimi İsrail`in yeni teslim ettiği Süper Sherman tanklarıyla kampa yaptıkları saldırıda bir binaya sığınmış olan 250 kişiyi katlettiler.

Uluslararası çevrelerin araya girmesiyle 3 Ağustos`ta 334 yaralı Beyrut`un batı kesimine nakledildi. Ardından 500 çocuk da tahliye edildi.

10 Ağustos`ta kamp tek kalan su kaynağını da kaybedince 3000 sivil kamptan çıktı. Onları iki gün içinde 9000- 12000 arasında kişi takip etti.

Kampı savunan Filistinli komutanlar geri kalan savaşçılardan Beyrut Nehri`nden yapacakları saldırı ateşi altında gitmelerini önerdiler. Bunun üzerine kadın ve erkeklerden oluşan yaklaşık 3000 kişi yüksek dağlara ulaşabildiler. Tabi yolda birçok kişiyi kaybettiler.

12 Ağustos sabahında Hizbulketaib megafonla sivillerin saldırıya uğramayacağına dair varılan anlaşma maddelerini okudu, ancak kampı terk ederken saldırıya uğrayan siviller 1000-2000 arasında insanı kaybettiler.

Kampa giren buldozer ve kepçeler kampı ortadan kaldırdılar. Ancak tarihe kara bir leke olarak giren bu soykırımı örtemez ve ortadan kaldıramazlar.

52 gün süren kuşatma, saldırı çatışmalarda çoğu sivil; kadın, çocuk ve yaşlı 4280 kişi hayatını kaybetti

Filistin Haber - Çeviri Makale

Bu haberler de ilginizi çekebilir