• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
"Araştırılsa FETÖ`nün 6-7 Ekim olaylarının içerisinde olduğu ortaya çıkar"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin ardından FETÖ-PKK ilişkisi de gündeme gelmeye başladı. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesine ilişkin açılan davanın avukatlarından Şaban Dalgın, araştırılması halinde PDY/FETÖ`nün 6-7 Ekim olaylarının içerisinde olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.

6-7 Ekim saldırılarında MOBESE ve kamu kurumlarının kamera görüntüsü olmasına rağmen delil olarak alınıp incelemediğinin altını çizen Dalgın, İçişleri Bakanlığından özel bir heyetin olaylarda görevi ihmal ve kötüye kullanan polisleri ortaya çıkarması gerektiğini belirtti.

6-7 Ekim, PKK`nin tahakkümünü kabul etmeyenlere yönelik bir tasfiye planı olduğuna dikkat çeken Dalgın, “6-7 Ekim olayları, Diyarbakır başta olmak üzere bütün çevre illerde devlete karşı bir kalkışmaydı. Bu kalkışmayı bir şekilde örtbas ettiler. Olayın vahametini az göstermeye çalıştılar. Bölgede PKK`nin tahakkümünü kabul etmeyen kesimi tamamen tasfiye etmek, memleketlerinden gitmelerini sağlamak, gitmeyenleri ise bir şekilde tasfiye etmek için bir plan yapılmıştı. Bu planı ise Kobani bahanesi ile yaptılar. Bu planın işleyemeyeceğini veya başarısız olduğunu anlayınca bu sefer üstünü kapatmaya çalıştılar. Polis olayın vahametini hükümetin gözünde küçültmeye, saldırıları basit iki grup kavgasıymış gibi göstermeye çalıştı ve hükümette bunu yuttu. Bizzat dönemin Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır`a gelip ‘Olay iki grup arasında gelişen bir kavgadır` açıklaması da olmuştu.” dedi.

Katliamın boyutlarının savcı, hâkim ve polis ile örtbas edilmeye çalışıldığını ifade eden Dalgın, dosya hakkında verilen gizlilik kararı ile mağdur avukatları olarak müdahale etmelerine izin verilmediğini, birçok delil ve görüntünün dosyaya alınmadığını söyledi.

“Korkuyoruz ki dosyada tutuklu sanık kalmayacak”

Dalgın, “Biz dosyayla ilgili gidip savcılıktan bilgi istediğimizde bize ‘Gizlilik kararı alınmış` şeklinde mazeretler sunuluyordu. Kendilerince bizi kandırmaya çalışıyorlardı. Bu olayda o kadar gizli tanık olmasına rağmen, MOBESE ve kamu kurumlarının güvenlik kamera görüntüsü olmasına rağmen hiçbir tanesi delil olarak alınıp incelemedi. Katliamın yapıldığı binanın çevresinde olaya tanık olan insanlar vicdan azabı nedeniyle polise gidip olayın nasıl olduğunu anlatıyor. Bu tanık olarak konuşanları, hiçbir şekilde tanık koruma sistemine almadılar. Katliam hakkında anlattıklarının üzerinden hiçbir şey yapılmadı. Olayı örtbas ettiler. Gidip vicdan rahatsızlığından dolayı ifade verenleri de pişman ettiler. Bu insanların korunması ve tanık koruma sistemine alınması lazımdı ama hiçbirisi yapılmadı. Bir yıl sonra saldırının davası açıldı. Dosyaya baktık ki içi bom boş. Dosyadaki sanıkları peyderpey tahliye ettiler. Şimdi biz korkuyoruz ki dosyada tutuklu sanık kalmayacak.” diye belirtti.

“Hükümet eğer bu dosya üzerinde durursa, olayın arkasında FETÖ`yü görecektir”

6-7 Ekim saldırılarının basit bir olay olmadığına vurgu yapan Dalgın, sözlerine şöyle devam etti:

“2015`teki çatışmalar nasıl kendiliğinden gelişmiş gibi gösteriliyorsa 6-7 Ekim olaylarını da o şekil yansıtmaya çalıştılar. Biz zor da olsa hükümetin ilgisini çekerek bu dosyanın kapatılmasını önledik. Bundan sonraki süreçte de hükümetten isteğimiz şudur; Yasin Börü dosyası bir kalkışma dosyasıdır. O olayla ilgili bütün polisler ve adliyedeki soruşturma memurları kim varsa gözden geçirilsin. Çünkü bu olay basit bir olay değildir.  PKK gibi düşünmeyen insanların bu memleketten ölü veya diri atılması meselesiydi. Bunun bu şekilde bilinmesi gerekir. Bu kadar büyük bir olay basitleştirildi. Hükümet eğer bu dosyanın üzerinde durursa özelikle soruşturma aşamasındaki savcıları, kâtipleri ve polisleri bir incelemeye tabi tutarsa, bu olayın arkasında FETÖ örgütünü görecektir. FETÖ`nün bu olayı örtbas etmeye çalıştığı ve olayın içerisinde olduğu da ortaya çıkmış olacaktır.”

“Bu olaylarda polisin ortaya çıkmaması FETÖ örgütünün olayın içerisinde olduğunu gösteriyor”

“Olayların yaşandığı gün içerisinde polislerin olaylara müdahil olmaması, Diyarbakır Valisinin ‘Biz polislerimizi gönderseydik şehit verecektik o yüzden göndermedik` şeklinde ifade kullanması hakkında soruşturma başlatılması lazımdı.” diyen Dalgın, “Soruşturma açılırsa olay belki açığa kavuşturulurdu.  Bu olayı, polisin önleyememesi söz konusu değildi. Buna rağmen devlet askerden destek aldı. Elinde silah olan yüzlerce insan Diyarbakır sokaklarını yerle bir etti.  Yaşanan bu olaylarda polisin ortaya çıkmaması, FETÖ örgütünün bu olayın içerisinde olduğunu gösteriyor. Mahkemenin istediği kamera kayıtlarını Diyarbakır emniyeti dalga geçercesine  ‘Kapalıydı, bozuktu` gibi mazeretler ileri sürerek olayın üstünü kapatmaya çalıştılar.” şeklinde konuştu.

“İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan bir heyetle bu dosya baştan sona incelenmelidir”

Davanın istedikleri yönde adil olarak ilerlemediğini söyleyen Dalgın, “Bu konuda emniyetin tavrı hiçbir zaman olumlu olmamıştır. Hep baştan savma ve dosyayı kapatmaya yönelik cevaplar verilmiştir. İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan bir heyetle bu dosya baştan sona incelenmelidir. Olaylarda görevi ihmal, kötüye kullanma ve FETÖ terör örgütü mensubu olan bütün polislerin ortaya çıkarılması lazım. Aksi takdirde mahkeme süreci iyi işlemiyor. Ayrıca 6-7 Ekim olaylarında polisin dışarıya çıkmaması, kamera görüntülerini vermemesi, MOBESE`ler ‘arızalıdır` demesi PKK ile işbirliği içerisinde olduğunu gösteriyor. Biz işbirliklerini zaten bilmiyoruz. Ama bunu yetkililerinde görmesi gerekir.” dedi.

Yasin Börü, Riyat Güneş, Hasan Gökgöz, Hüseyin Dakak`ın katledilmelerine ilişkin devam eden davanın 7`inci duruşması ise 18 Ağustosta Ankara 2`inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. (M. Hüseyin Temel, Yunus Sırat – İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir