• DOLAR 32.37
  • EURO 34.974
  • ALTIN 2325.24
  • ...
Tarihte Bugün (25.07.2016)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 25 TEMMUZ 

711: Tarık bin Ziyad komutasındaki İslam orduları İspanya (Endülüs)`yı 7 günde fethetti. Aralarında Sahabe-i Kiram`ı görmekle şereflenmiş Tabiin`den zatların da bulunduğu İslâm ordusu, gemilerle Endülüs (İspanya) kıyılarına geçiyordu. Tarık b. Ziyad dört gemiyle, daha sonra kendi ismiyle anılacak olan Cebel-i Tarık boğazından ordusunu karşı kıyıya geçirdi.

Ordusunu bir araya toplayıp, önce üzerinde bulundukları dağın stratejik konumunu inceledi ve ani saldırılara karşı hazırlıklı olmak için ordugâhın etrafına tarihçilerin “Arap Surları” diye adlandırdıkları surları çektirdi. Ve buram buram kahramanlık kokan, ilahî coşkuyla dolu emrini verdi: “Şimdi gemileri yakın!” ‘Gemileri Yakmak` deyiminin mimarı büyük İslam Komutanı, İspanya topraklarında ilk karşılaştığı orduyu kolayca yenip bir kaç kale birden fethederek iç kesimlere doğru ilerliyordu. Bunu duyan İspanya Kralı işin çok ciddi olduğunu anlamış seferberlik ilan ederek bütün gücünü bir araya getirip büyük bir ordu ile İslam Ordusu`nun karşısına çıktı. Ölüm kalım savaşı olan bu karşılaşmada Tarık bin Ziyad, burada işin bitirilmesi gerektiğini aksi taktirde mağlup olacaklarını anlamıştı. Bunun için ordusuna kahramanlık dolu bir hitapla seslendi ve en önde düşman saflarına hücum ederek savaşı başlattı. Onun hedefinde İspanya Kralı Rodrich vardı. Onu öldürmedikçe zafer elde etmenin çok zor olacağını biliyordu. Bu nedenle onlarca muhafız tarafından korunan Kral Rodrich`in çadırına hücum etti ve çok çetin geçen çarpışmalardan sonra onu öldürüp 125 bin kişilik İspanya ordusunu darmadağın etti. Bu büyük orduyu yendikten sonra İslam Ordusu, İspanya`yı bir baştan bir başa yedi gün içinde fethetti.

1543: Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı Ordusu, Estergon'daki (Gran) şiddetli çatışmaların ardından Avusturya Ordusunu yenilgiye uğrattı. Kuzey Macaristan'daki Estergon, Osmanlı yönetimine geçti.

1814: George Stephenson`ın yaptığı lokomotif çalıştı.Demiryolu sistemleri, 16. yüzyılda kurulmuş, ama vagonlar insan gücüyle çekilmiş, 1804`te, Wales bölgesi`nin (İngiltere) güney kesiminde, Richard Trevithick bir buharlı lokomotif geliştirmiştir. Bu lokomotif dökme demirden yapılma bazı maden ocağı raylarını kırmışsa da, vagonların çekilmesinde buhar gücünden yararlanılabileceğini, bacadan çıkan egzoz buharının ateşi canlandırmak için kullanılması yoluyla buhar üretiminin hızlandırılabileceğini ve düzgün yüzeyli raylar üstünde yer alan düzgün yüzeyli tekerleklerin tahrik gücünü iletebileceğini kanıtlamış, o tarihten sonra lokomotifler sürekli geliştirilmiştir.George Stephenson, 1814`te kendinden önceki tasarımcıların deneyimlerinden yararlanarak, düz yüzeyi raylar üstünde hareket eden lokomotifler yapmaya başladı. Daha önceki lokomotiflerin aşağı yukarı tümünde, silindirler dikey durumda yerleştiriliyor ve kısmen kazanın içine daldırılıyordu. Stephenson ve Losh, 1815te tahrik gücünü pistondan ana tahrik tekerleğine dişli çarklarla iletmek yerine, ana tahrik tekerlekleri üstünde bulunan kranklar aracılığıyla, doğrudan doğruya silindirlerden iletme düşüncesinin patentini aldılar.

1920: Yunanistan, Edirne başta olmak üzere bütün Doğu Trakya'yı işgal etti.

1931: Cumhuriyet döneminin ilk basın yasası olan Matbuat Kanunu kabul edildi. Yeni kanun "hilafet", "saltanat", "anarşizm", "komünizm" yanlısı yayınlara ilk kez açık yasak getiriyor, hükümete de "ülke çıkarlarına ters düşme" durumunda yayınları "geçici kapatma" yetkisi tanıyordu. Basın üzerinde denetimi arttıran bu yasaya karşı çıkan tek milletvekili, gazeteci Hakkı Tarık Us oldu.

1936: Adolf Hitler İtalya`nın Habeşistan`ı ilhakını tanıdı. Ahbap rejimler birbirlerine dünyayı paylaşmada ikram ediyor, ve sömürge yarışında birbirlerini destekliyordu.

1943: Benito Mussolini'nin iktidardan düşürülmesiyle faşizm İtalya'da yasadışı ilan edildi. Çok geçmeden faşizmin ana ayaklarından Adolf Hitler de yenilgiye uğratılacak ve Almanya`da da faşizm yasaklanacaktı. Resmi olarak hiçbir devletin rejimi faşizm olmayacaktı ama aslında birçok ülke faşizan yöntemleri uygulamaya devam edecekti.

1950: Cumhurbaşkanı Bayar'ın Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Kore savaşına katılmak üzere 4.500 kişilik bir Tugayın, Birleşmiş Milletler emrine verilmesini kararlaştırdı. BM Güvenlik Konseyi`nin talebi üzerine Hükümet, Türk askerlerinin Kore'ye gönderilmesine karar verdi. 4.500 kişilik ilk birlik, 17 Ekim'de Kore'ye ulaştı.

1951: Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun kabul edildi. Atatürk Kanunu Meclis`te kabul edildi. Amaç, Atatürk devrimlerini korumak, Atatürk heykel ve anıtlarına saldırıların önüne geçmek. Atatürk`ün kanun zoruyla korunmaya çalışılması aydın çevrelerde tepkiyle karşılanırken CHP kanadından bile ‘Atatürk`ün yasaların himayesine ihtiyacı yok` sesleri yükseldi.

1951: Şair Nazım Hikmet'in Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi. Marksist fikirlerinden dolayı Rusya`ya kaçmak zorunda kalan Nazım Hikmet vatandaşlıktan çıkarılmış ve sürgündeki Rusya`da ölmüştür. Yıllar sonra çeşitli kesimlerin baskıları sonucu Nazım Hikmet`in itibarı iade edildi. Ama bu ülkede haksız yere idam edilen, vatanından sürülen, işkencelerden geçirilip mezarları dahi kaybedilen onlarca alim, düşünür ve kanaat önderinin hala hiç bir hakkının iade edilmemiş olması, demokrasinin çifte standartlı bir yönetim biçimi olduğunu ortaya koyuyordu.

1958: Sovyetler Birliği Türkiye`ye nota verdi: “Türkiye`nin Irak`a girmesi kötü sonuçlar doğurur.”  Irak`taki Türkmenler baskı gördükleri gerekçesiyle Türkiye`ye göç etmiş ve bu durum Türkiye`nin Irak Kürt bölgesine müdahale etme seçeneğini doğurmuştu.

1959: Türkiye Kerkük Türkmenleri için Irak`tan teminat istedi. Bundan önce 1000 kadar Türkmen`in katledildiğini ileri süren Türkiye, bu durumun bir daha yaşanmaması için diplomatik ve siyasi tüm yolları deniyordu.

1967: Papa VI. Paulus, gayri resmi bir ziyaret için Türkiye'ye geldi. Papa, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakan Süleyman Demirel tarafından karşılandı. Meryemana Kilisesi`ne de giden Papa'nın, Fener Rum Patriği Athenegoras'ı ziyaret etmesi, 913 yıldır süregelen Katolik-Ortodoks kiliseleri arasındaki dargınlığı sona erdirmiş oluyordu.

1967: Anayasa Mahkemesi sosyalizmin Anayasa`ya aykırı olmadığına karar verdi.

1978: ABD Senatosu, Kıbrıs Harekatı nedeniyle Türkiye'ye uygulanan silah ambargosunu, uzun tartışmalardan sonra şartlı olarak kaldırmaya karar verdi. 1 Ağustos'ta yapılan oylamada, 205'e karşı 208 oy ile ambargo kalktı ancak Kıbrıs'tan Türk askerinin çekilmesi istendi.

1985: Ürdün Ankara Büyükelçiliği 1. Kâtibi Ziyad Cevdet Satı, İslami Cihad Hareketi militanları tarafından öldürüldü.

1992: Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Celal Talabani`ye diplomatik Türk pasaportu verildiği açıklandı.

1994: Ürdün Kralı Hüseyin ile İsrail Başbakanı İzak Rabin savaş durumunu sona erdiren deklarasyonu imzaladılar.

1995: Türbanlı avukatları duruşmalara sokmayıp barodan çıkararak Türkiye`deki keyfi uygulamaların sembolü haline gelen Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday kimliği meçhul kişilerce öldürüldü. 1995'te Gümüşhane'de, türbanlı avukatların duruşmaya girmelerini yasaklayan karara imza atan dönemin Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday`ın bu tavrı birçok çevre tarafından tepkiyle karşılanmış ve provokasyon olarak nitelendirilmişti.

2005: Mustafa Bumin'in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na 59. turda Tülay Tuğcu seçildi. Tuğcu, Anayasa Mahkemesi'nin ilk kadın başkanı oldu.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir