BM Dünya İnsani Zirvesi`nin kapanışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirvenin neticelerini umutla bekleyenlere, kalplerimizi ve zihinlerimizi onlara kapatmadığımızı; bilakis kendilerini her zamankinden daha sıkı şekilde kucakladığımızı göstermek zorundayız. Küresel düzeyde karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünün ortaya konması ve çözüm yolları üzerinde durulması önemli olsa da, tek başına yeterli değildir” dedi.

İstanbul Kongre Merkezi`nde iki gündür süren ve 60`a yakın ülkenin hükûmet ve devlet başkanının katılımıyla gerçekleşen zirvenin, yine aynı mekânda yapılan kapanış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“İnsani sorunların çözümünde, insan onurunu merkeze alan bir yaklaşımla hareket edilmeli”

İki günlük süre zarfında, zirve kapsamında çok verimli istişarelerin gerçekleştirilip önemli kararların alındığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani alanda karşı karşıya kalınan zorlukları, sınamaları ve bunlara çözümlerin nasıl bulanabileceğini birlikte masaya yatırdıklarını söyledi.

Bu zirve için yola çıktıklarında, insani sorunların çözümünde insanı ve insan onurunu merkeze alan bir yaklaşımla hareket edilmesi gerektiğini vurguladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanların haysiyetini ve onurunu korumanın, güvenliklerini sağlamanın, geleceğe umutla bakmalarını temin etmenin, hepimizin müşterek gayesi ve ahlaki sorumluluğu olduğunu dile getirmiştik. Zirve boyunca pek çok katılımcı ülke ve kuruluş, Sayın Genel Sekreter`in sunduğu İnsani Gündem çerçevesinde, somut taahhütlerde bulundu. Dünyanın farklı yerlerinde, hatta kimi zaman aynı yerlerde, insanların çok farklı güvenlik ve hayat standardına sahip olduğunu biliyoruz. Bir tarafta lüks, israf ve şatafat hâkimken onun hemen yanı başında milyonlarca insanın sefalet, yoksulluk ve açlık içinde hayata tutunmaya çalıştığını görüyoruz. Bu adil bir dünya değildir. Karşımızdaki bu keskin farklılığa, uluslararası toplumun hiçbir ferdinin, hiçbir vicdan sahibi ülkesinin kayıtsız kalmaması gerekir. Dünya İnsani Zirvesi`nin bu konuda temel bir zihniyet değişiminin miladı olmasını diliyorum.”

“Akan gözyaşları kuru sözlerle değil, güçlü eylemlerle teskin edilebilir”

Zirvenin; Afrikalı, Asyalı, Suriyeli, Iraklı çocuklar başta olmak üzere dünyadaki tüm mazlumların hayatlarında yeni bir dönemi başlatırsa amacına ulaşmış sayılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ümit ederiz bu tarihî zirve, adına ve önemine yaraşır bir şekilde, daha huzurlu, adil ve barış dolu bir dünyanın kapılarını aralar. Zirvenin neticelerini umutla bekleyenlere, kalplerimizi ve zihinlerimizi onlara kapatmadığımızı; bilakis kendilerini her zamankinden daha sıkı şekilde kucakladığımızı göstermek zorundayız. Küresel düzeyde karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünün ortaya konması ve çözüm yolları üzerinde durulması önemli olsa da, tek başına yeterli değildir” diye konuştu.

Akan gözyaşlarının, yaralı yüreklerin, kanayan vicdanların, kelimelerle, kuru sözlerle, arkası gelmeyen taahhütlerle değil, ancak güçlü eylemlerle teskin edilebileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şu açıklamalarda bulundu: “Bunun için siyasi, ahlaki ve mali sorumluluklarımızı küresel olarak paylaşmalı ve süratle harekete geçmeliyiz. Dünya ülkeleri, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, verilen sözler yerine gelmedikçe, bu insani ve vicdani görevimizi yapmış sayılmayız, bunu da ortaya koymak durumundayız.”

“Türkiye, insanlık adına çok önemli bir rol üstlendi”

Boşa geçirilen her dakika ve günün yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine; binlercesinin yeni acılar çekmesine neden olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası toplumun sorumluluk ve ilke sahibi üyeleri olarak, bu zirvede ortaya konan iradenin fiiliyata geçirilmesinin takipçisi olmamız gerektiğini, özellikle vurgulamak isterim.  Türkiye, bugüne kadar tüm imkânlarını seferber ederek, insanlık adına bu noktada çok önemli bir rol üstlendi. İnşallah bundan sonra da üzerimize düşenleri yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.

Konuşmasının sonunda, zirvenin gerçekleştirilmesi için sergilediği çabadan dolayı BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun`a ve tüm katılımcılara, krizlerden etkilenen milyonlarca kişi adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  sözlerini, “Bu tarihî toplantıya Türk devleti ve milleti adına ev sahipliği yapmaktan, sizlerle birlikte bu tarihî anı paylaşmaktan büyük bir memnuniyet ve onur duyduğumu bir kez daha belirtmek istiyorum. Sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum” diyerek tamamladı. (İLKHA)