Hüseyin Kaya / Doğruhaber / siyaset gemisi

Ahmet Arslan, cezaevinde bir Müslüman.

Mağdur, mazlum ve hasta.

Ahmet Arslan`ın çocukları, babalarının sağlık raporlarını Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu`na göstermişler. Bakan`ın da bu raporları görünce “Bu adam halen yaşıyor mu?” dediğini nakleden mağdurun çocukları Bakan`a “Evet yaşıyor ve inancından dolayı halen cezaevinde” diye cevap vermişler.

Tabii bundan sonra insani bir sürecin başladığını, zulmün sonlandırıldığını düşünüyorsunuz; ama maalesef öyle değil.

Müezzinoğlu ile görüştükten 10 gün sonra bakanlık Arslan`ın çocuklarını aramış. Olayı şöyle naklediyorlar: “Babamın dosyasının siyasi olmasından dolayı diğer siyasilere de emsal teşkil etmesin diye herhangi bir tahliye veya farklı bir imkân meydana getiremeyeceklerini söylediler. Yani bir nevi yasal hakkı olan, hastalığı gerçekten var olan bir insanı, başkalarına emsal olmasın diye bile bile cezaevinde tutuyorlar.”

“Diğer siyasilere emsal teşkil etmesin diye” öyle mi?

Eğer meseleye böyle bakıyorsan, adalet ve insanlığı bir tarafa atıp konuya devletçi refleks ve ideolojik olarak bakıyorsan değil “Müezzinoğlu”, “İmamoğlu” da olsan, “Evliyaoğlu” da olsan Allah`a ağır bir hesap vermekten kurtulamazsın.

Partinin adında “Adalet” var; ama değil adaleti sağlama, zulme engel olmayı bile düşünmüyorsun, öyle mi?

Ahmet Necdet Sezer, ideolojik kimliğini öne çıkarıp rapor düzenleyen solcu doktorların tüm taleplerini yerine getirdi ve cezaevinden yüzlerce solcunun tahliye edilmesine onay verdi.

Bürokrattı, soğuktu, donuktu, renksizdi; ama yapabilecekleri ölçüsünde dostlarına yardım etti.

Ya sonrası…

Ne Abdullah Gül ne de Recep Tayyip Erdoğan, kimliğini, inancını, canını korumak için direnen ve bundan dolayı işkencelerle, hukuksuz yargılamalarla zindana atılan, ağır cezalar verilen Yusufiler için hiçbir şey yapmadı. Bırakın ekstra bir şey yapmayı, insani olarak yapmaları gerekenleri bile yapmadılar.

Adaleti tesis etmediniz, bari devam eden zulme engel olsaydınız ki, Allah`ın yanında bir özrünüz olsun.

Evet, zulüm devam ediyor ve zalim kararlara bekçilik edenler, daha fazla geç olmadan, yükleri daha da ağırlaşmadan zulme son vermelidirler.