• DOLAR 32.506
  • EURO 35.015
  • ALTIN 2437.284
  • ...
Bilal-î  Habeşi`nin  Diyarından  haber var…
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Özcan / Doğruhaber / Röportaj

Şairin dediği gibi ‘Ciğerlerimizde hep bir yara` olarak kalmıştır Eritreli Müslümanların çekmiş olduğu sıkıntılar. Biz gidemedik ama onlar geldi ve yaşadıkları sıkıntıları anlattılar. Eritre İslami Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Muhammed Nur Salih Kerrani, 23 yıldan bu yana Eritre`de hüküm süren diktatörlüğün, Müslümanlara yönelik baskıcı tutumu ve rejimin dayandığı gücü anlattı

Aslında çok uzaklarda değil belki ama çizilen sınırlarla İslam âlemiyle ilişkileri kesilen, işgal edilerek toprakları sömürülen İslam beldelerinden biridir Eritre. Eski adıyla Habeşistan; Bilal-î Habeşi`nin diyarı… Bağrı yanık bir şairin, İslam dünyasının içinde bulunduğu acı duruma dikkat çekmek için dizelerine döktüğü Eritre için; ‘Ciğerlerde bir yara` söylemi hâlâ geçerliliğini koruyor maalesef. Çünkü ülkeyi 1993 yılından bu yana yöneten diktatör Isaias Afewerki, Müslümanlara adeta kan kusturuyor. Afewerki rejiminin uygulamalarına göre ülkede İslami faaliyetler yürütmek yasak! İnsanlara İslam`ı anlatmak yasak! Anlatanlar ise zindanlara konuluyor. Camiler sadece namaz vakitleri açık, namaz sonrası cemaat dağılmak zorunda. Baskıcı rejimin zulmüne dayanamayıp çevre ülkelere hicret edenlerin sayısı milyonları bulmuş durumda. Oysa tarihi vesikaya baktığımızda Mekke müşriklerinin zulmünden dolayı hicret etmek zorunda kalan sahabelere kucak açmıştı Kral Necaşi ve ülkesi Habeşistan, yani şimdiki Eritre toprakları. Dahası 1889 yılında batılı İtalyan sömürgecilerin işgali ve ardından Etiyopya`nın 30 yıllık tahakkümünü kırarak zorlu, kanlı bir mücadeleyle ülkeyi bağımsızlığa taşıyan ise Müslümanlardı. Ancak yine de tüm çileyi çeken Müslümanlar…

ERİTRE İSLAMİ ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GENEL SEKRETERİ SALİH KERRANİ ANLATIYOR

Eritreli Müslümanların içinde bulunduğu durumu, rejimin Müslümanlar üzerindeki baskısı, İslami hareketleri ve ülkenin genel durumunu, Eritre İslami Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Muhammed Nur Salih Kerrani`ye sorduk. İstanbul`da düzenlenen uluslararası bir etkinlikte tanıştığımız Salih Kerrani, ülkesi Eritre ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Eritre`de rejimin aşırı baskısından dolayı Müslümanlarda sinmişlik ve tembelliğin hâsıl olduğuna dikkat çeken Kerrani, ancak İslam âleminin ilgisizliğinin daha büyük acılara sebebiyet verdiğini dile getirdi. Kerrani, sadece Sudan`a bile 1,5 milyon Eritrelinin hicret ederek muhacir konumunda yaşadığına dikkat çekti. İşte Muhammed Nur Salih Kerrani`nin dilinden Eritre`de yaşananlar…

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim, Muhammed Nur Salih Kerrani. Eritre İslami Adalet ve Kalkınma Partisi genel sekreteriyim. Aynı zamanda Dış İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısıyım.

DAHA KIBLE BİLE DEĞİŞMEDEN YAPILMIŞ BİR CAMİ VAR ERİTRE`DE

Sayın Salih Kerrani, bize Bilalî Habeşi`nin diyarı olarak bildiğimiz ülkeniz Eritre hakkında genel bir bilgi verir misiniz; sonra Müslümanların durumu nasıl? Yönetimin Müslümanlara karşı tavrı nedir?

Eritre ilk hicretten beri İslam`la tanışan bir belde, bir ülke. Hâlâ Eritre`nin Kızıldeniz sahilinde bir cami bulunuyor, adı Musavva... Bu caminin kıblesi Mescid-i Aksa`ya dönüktür. Daha kıble bile değişmeden yapılmış bir cami var Eritre`de ve Eritre bu kadar tarihi geçmişe sahip bir beldedir. Tabi Eritre tarih boyunca da çok farklı merhalelerden geçmiş, 1500`lü yıllarda Osmanlı donanması Eritre sahillerinde, Kızıldeniz`de Portekizlileri yenerek Eritre`yi de Osmanlı Halifeliği topraklarına kattı. Ve o zaman 1500`den 1800 yılına kadar Eritre huzurlu bir dönem geçirdi ancak daha sonra Osmanlıların zayıflamasıyla birlikte tekrar sömürge ve sıkıntılı dönemi başladı. İtalyanlar Eritre`yi işgal etti, sömürgeleştirdi.

30 YILLIK MÜCADELEYİ BİZ MÜSLÜMANLAR YÜRÜTTÜK, BAĞIMSIZLIK KAZANDIK AMA UMDUĞUMUZU BULAMADIK

Daha sonra Etiyopyalılar Eritre`yi işgal etti ve Etiyopyalılara karşı 30 yıl süren bir mücadeleden sonra Eritre bağımsızlığını kazandı. Bu mücadeleyi Müslümanlar yürüttü. Çünkü Etiyopya işgali sırasında hiçbir hakları yoktu. Ancak 30 yıl süren bir mücadeleden sonra maalesef Müslümanlar umduklarını bulamadılar.

BAŞA GELEN DİKTATÖR SÖMÜRGE DÖNEMİNİ ARATIR OLDU

Başa gelen diktatör şu anda Eritre`yi yöneten diktatör. O günleri bile aratır duruma geldi. Yani Müslümanlar şu anda daha zor durumda, baskı altındalar hem inanç olarak hem ana dilleri olan Arapça baskı altında. 1952 anayasasında Arapça, Tigranca ile birlikte ülkenin resmi dili olarak yer alırken şu anda Arapçanın üzerinde de çok ciddi baskı var. Kursların açılması engelleniyor. Arapça eğitim engelleniyor. Müslümanlar üzerindeki baskı had safhada, 10 bin siyasi tutuklu var ve bunların büyük çoğunluğu Müslüman... Camiler, Kur`an kursları ve bütün benzer yapılar baskı altında ve şu anda hiçbir şekilde sosyal ve bireysel düzeyde bile Müslümanların bir faaliyette bulunmalarına izin verilmiyor. Sudan`da 1,5 milyon civarında Eritreli mülteci bulunuyor ve anlattığım bu baskılardan dolayı ülkelerine gelemiyorlar. Şu anda genel olarak Eritre`nin durumu bu.

SİNMİŞLİK, TEMBELLİK VAR AMA İSLAM ÂLEMİNİN İLGİSİZLİĞİ…

Biz Eritre ile ilgili çok şey duymuyoruz. Mesela protestolar ya da basında Eritre ile ilgili haberler yer almıyor. Bunun sebebi nedir? Acaba Eritre rejiminin baskısından mıdır; yoksa oradaki Müslümanların sinmişliği ya da pasifize olmalarından mı kaynaklanıyor?

Tabii baskının çok önemli bir rolü var. Ayrıca İslam âleminin içinde bulunduğu durum da bunu maalesef olumsuz etkiliyor. Ülkemizdeki Müslümanların tembelliğini ya da biraz sinmişliğini de sebep olarak sayabiliriz. Ama Eritre ile ilgili İslam âleminin ilgisi de maalesef azalmış durumdadır. Mesela komşumuz Sudan 1,5 milyon kadar Müslüman Eritreliyi barındırdığı halde Eritre üzerinde hiçbir etkiye sahip değil. Mısır`ın, diğer yakın ülkelerin keza durumu böyle. Yani Arap dünyasının ve diğer İslam ülkelerinin Eritre ile ilgili bir ihtimamı söz konusu değil.

ERİTRELİ MÜSLÜMANLAR SÜREKLİ DIŞARIYA HİCRET ETMEK İSTİYOR

Bu durum da tabi Eritreli Müslümanları karamsarlığa itiyor. Ayrıca bu karamsarlığın bir sonucu olarak Eritreli Müslümanlar sürekli dışarıya hicret etmek istiyor. Son olarak mesela Akdeniz`de bir mülteci gemisi battı ve yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Bunların büyük çoğunluğu Eritreli Müslümanlardı. Mısır`da mesela bazı Eritreliler insan tacirlerinin, organ tacirlerinin eline düşüyor. Şu anda 40 bin Eritreli genç israilde çalışıyor. Bunlar Eritre rejiminin baskılarından dolayı ülkeden kaçmış insanlar. Şimdi öyle bir durum var ortada. Genel olarak Müslümanların çaresizliği söz konusu. Gerek konjonktürel şartlardan gerekse duyarsızlıktan dolayı Müslümanların durumu böyle.

AVRUPA DA AMERİKALILAR DA ERİTRE REJİMİNİ GİZLİ BİR ŞEKİLDE DESTEKLİYORLAR

Eritre`deki diktatör rejim neye güvenerek bu zulüm çarkını döndürüyor; yani Amerika ya da Batılı Avrupa ülkeleri Eritre rejimini destekliyor mu? Eritre rejiminin arkasında duran şer güç kim?

Tabii Avrupalılar, Amerika bunu desteklemiyor gibi görünüyor ama aslında Avrupa da Amerikalılar da gizli bir şekilde Eritre rejimini destekliyorlar. Ve şu anda rejimin Müslümanlar üzerinde baskısı var. Bu adam sadece akidevî olarak Müslümanlara düşmanlık yapmıyor aynı zamanda kültürel düşmanlık da yapıyor. Müslümanların hiçbir faaliyetine izin vermiyor. Kur`an kursları bile çok sınırlı bir şekilde ancak Kur`an öğretilebiliyor.

İSLAMI TEBLİĞ ETTİKLERİ GEREKÇESİYLE ZİNDANLARA KONULMUŞ ÇOK İNSAN VAR

Camiler açık ama sadece namaz esnasında. Namazdan sonra herkes dağılmak zorunda... Düşünün ki Hindistan`daki Tebliğ Cemaati`nden bile insanlar şu anda Eritre`de cezaevinde. Yani Tebliğ Cemaati`nden bazı insanlar Eritre`de insanlara İslami tebliğ ettikleri gerekçesiyle zindanlara konulmuş. Yani bu şekilde Eritre`de Müslümanların hiçbir faaliyetine izin verilmiyor, her türlü faaliyet yasaklanmış durumda. Şimdi bir Müslümanın dışarıdan gelip Eritre`de bir şeyler anlatması mümkün değildir.

BAŞLICA ÜÇ İSLAMİ HAREKET VAR VE HER HAREKETİN SİLAHLI BİR YAPISI MEVCUT

Eritre`de mevcut İslami hareketler hangileri ve faaliyetlerinden söz eder misiniz?

Başlıca İslami hareketler üç tanedir. Birincisi; İslami Adalet Ve Kalkınma Partisi. İkincisi; Selefilerin oluşturduğu Islah Hareketi. Üçüncüsü de; İslam Konferansı Hareketi var. Ağırlıklı olarak bu üç hareket faaliyetler sürdürüyor. (İslami hareketlerin faaliyetleri neler diye sormama rağmen Kerrani, bu konuda daha fazla detaya girmek istemedi. Sebebi ise malum baskıcı rejimin tokmağının havada duruyor olması olsa gerek.)

Peki, silahlı hareketler var mıdır?

Eritre`de normal faaliyetlerin yanı sıra silahlı bir mücadele de sürüyor. Hemen hemen tüm İslami hareketlerin silahlı yapıları da var. Çünkü orada kendilerini savunuyorlar.

Eritre`de misyonerlik faaliyetleri söz konusu mu?

Bilemiyorum, belki vardır ama Müslümanların arasında yok. Çünkü Müslümanlar dinlerine çok bağlı... Onların böyle bir şeye prim vermeleri söz konusu değildir. Müslümanların bulunduğu bölge ve beldelerde böyle bir şey yok. Belki Hristiyanların bulunduğu bölgelerde faaliyet yürütüyor olabilirler.

İSLAM ÜLKELERİNE SORUNLARIMIZI SUNUYORUZ AMA KİMSE BİZİ DİNLEMİYOR

Farklı bir konuya değineceğim. İstanbul`da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi`nde sonuç bildirisinde Eritreli Müslümanların içinde bulu nduğu duruma değinildi mi?

Hayır, maalesef değinilmedi.

Neden değinilmedi sizce, bir fikriniz var mı?

Tabii biz de buna hayret ediyoruz. Doğrusu çok büyük çaba gösterdik. İslam ülkelerinde, her tarafa sorunlarımızı raporlar halinde sunuyoruz. Ama maalesef kimse bizi dinlemiyor. Bu konuda Eritre`ye karşı bir sessizlik var. İslam İşbirliği Teşkilatı eski Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu geçmişte Eritre`ye geldi ve mevcut devlet başkanıyla görüştü. Eritre`nin İslam İşbirliği Teşkilatı`na katılmasını istedi. O da dedi ki; ‘Ben Eritre`nin katılmasını isterim ama sizin şartınız, üye ülkelerde Müslüman nüfusun yüzde 51 olmasını öngörüyor. Ama bizde ben Müslümanların nüfusunu yüzde 50 olarak kabul ederim. Eğer bu şekilde olsa katılırım.` Tabi buna da İİT`nin yasası izin vermiyor. Bundan dolayı katılmadı ve bu şekilde Müslümanlara karşı duyarsızlık devam ediyor. Ayrıca bazı İslam ülkelerinin Eritre rejimi ile ilişkileri de iyi, ilginç olan da bu. Mesela Katar`ın, Birleşik Arap Emirliklerinin ilişkileri iyi... Belki başka İslam ülkeleri de var Eritre rejimi ile arası iyi olan. Bu nedenle biz Eritreli Müslümanların hem sesleri duyulmamış oluyor, hem de ilişkilerin olumlu yansımaları görünmüyor.

Sayın Muhammed Nur Salih Kerrani, bize zaman ayırdığınız ve bilgilendirmelerinizden ötürü teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

Bu haberler de ilginizi çekebilir