• DOLAR 32.514
  • EURO 34.846
  • ALTIN 2475.501
  • ...
`Babam 2.5 yıldır tek hücrede ama başı öne eğilmedi`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet ÖZCAN / Röportaj / Doğruhaber 

Tertemiz davalarını hedefe taşıma amacıyla verdikleri yıllanmış mücadelenin bir semeresiydi kazanımları. Tarihinde ilk kez meşru bir seçim yapılmış, son diktatör Hüsnü Mübarek`in saltanatı sona ermiş ve Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı olmuştu. Her şey güzel olacaktı, Mısır halkı huzura, refaha kavuşacaktı. Ambargo altındaki Gazze, siyonist israilin kuşatmasını kırabilecek, Mescid-i Aksa özgürleşecekti. İslam alemi büyük kazanımlar elde edecekti. Fakat buna izin vermediler! Çünkü İslami bir Mısır prototipi, diğer İslam ülkelerine de örnek olacak ve Batılı şer güçlerin İslam dünyasındaki çıkarlarına darbe vuracaktı. Tüm bu tehlikelere! Karşı Batı tedirgindi, yıllık milyar dolarla besliyordu ülke içindeki işbirlikçi ayakçılarını. Sisi de Batı`nın bu ayakçılarından biriydi. Darbe yaptırılarak kazanılmış meşru hak gasp edildi ve kan akıtıldı. Binlerce insan katledildi, on binlercesi esir edildi. Katledilenler arasında kutlu davanın sahipleri ve çocukları da vardı. İslami bir şuurla kuşanıp dava bilincini küçük yaşına rağmen o büyük yüreğinde taşıyan Esma Biltaci de katledilenler arasındaydı. Kendisi İhvan hareketinin üst düzey liderlerinden Prof. Dr. Muhammed Biltaci`nin kızı olmakla kenarda durmamış kurşunlara hedef olmaktan da korkmamıştı. Çünkü şehadet bir aşktı ve âşık maşukuna kavuşacaktı. Babası Muhammed Biltaci de esir edilip zindana atıldı, annesi ve abileri ise muhacir olup bir başka diyara, Türkiye`ye yerleşti. 

AMMAR DA ARTIK  MUHACİR…

Muhammed Biltaci`nin oğlu ve Şehid Esma`nın abisi Ammar`la, İhvan`ın düzenlediği ‘Teşekkürler Türkiye` forumunda karşılaştık. Röportaj isteğimizi kırmadı. Kendisi de baba mesleği tabipliğe talip, şuan tıp okuyor. Sıcakkanlılığı, efendiliği, ağırbaşlılığı ve en önemlisi de İslami bilince sahip yaşam ve duruşuyla göz dolduruyor. Kız kardeşi Esma şehit edildi, babası zindanda, annesi ve kardeşleriyle muhacir olan Ammar,  tüm sıkıntılarına rağmen aile olarak yaşadıkları bu meşakkatlerin Mısır halkının yaşamış olduklarından farklı olmadığını ifade etti. Ammar sergilediği bu tevazuuyla aslında Muhammed Biltaci gibi bir dava adamının oğlu olduğunu ve erdemliliğini ortaya koymuş oluyordu. Darbe sonrası sürecin sıkıntılarla geçmesine rağmen hezimete uğramış bir psikolojide olmadıklarını dile getiren Ammar, zaferin er ya da geç Mısır halkının lehine sonuçlanacağını söyledi. İşte İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci`nin oğlu Ammar`ın sorularımıza verdiği cevaplar…

ER YA DA GEÇ ZAFER MISIR HALKININ LEHİNE SONUÇLANACAKTIR

Mısır`da darbe sonrası gelişmeler hakkında ve özellikle sizin ailenizin yaşadığı durum hakkında bilgi verebilir misin; kardeşin Esma şehit oldu, baban zindanda ve siz muhacir durumdasınız, neler söylemek istersin?

Tabi ben önce bu meselelerin ailevi bir mesele olmadığını söylemek isterim. Biz Mısır halkının yaşamış olduğu bu sorunların bir parçasıyız sadece. Herkes farklı farklı bedel ödedi. Bütün Mısır halkı, bütün Müslümanlar kendi yaşadıkları sorunlar oranında bedeller ödedi. Burada bir mücadele var ve biz Mısır`da beş yıl önce başlayan bu sürecin devam ettiğini görüyoruz. Elbette lehimize olan zamanlar oldu ve aleyhimize olan anlar da oldu. Biz tamamen bu süreç içerisinde hezimet yaşadık diyemeyiz, tamamen zafere ulaştık da diyemeyiz. Seçimleri kazandık, cumhurbaşkanı seçtik, meclise seçildik. Bunlar hepsi bizim başarı ve zaferler hanemizdi. Ama buna karşılık işte darbe oldu. Demek ki bu bir süreç ve devam ediyor. Biz şu anda tamamen yenilmiş hezimete uğramış bir psikolojide değiliz. Onun için diyoruz ki son süreçte zafer gelgitleri devam edecek. Ancak zafer inşallah er ya da geç Mısır halkının lehine sonuçlanacaktır. 

ŞU ANA KADAR 500 MÜSLÜMAN ESİR ZİNDANDA HAYATINI KAYBETTİ

Özelde babanız Muhammed Biltaci ve genel itibarıyla Mısır zindanlarında tutulan Müslümanların son durumu nedir?

Mısır zindanlarında bulunan bütün mahkûmların, bütün esirlerin durumu çok kötü. İlaç sıkıntısı, görüş yasağı, kitap okuma gibi insani ihtiyaçlar karşılanmıyor. Babam 2,5 yıldır tek hücrede tutuluyor. Şu ana kadar 500 Müslüman esir hayatını kaybetti Mısır zindanlarında ve sıkıntılar devam ediyor. Babamla görüşemiyoruz, zaten annem burada İstanbul`da. Sadece büyükannem babamı ziyaret edebiliyor. En azından az da olsa hakkında bilgi alabiliyoruz.

MESELE ADALAR DEĞİL, İSRAİLE YARAYACAK SUYOLUDUR!

Ve bugün az önce mahkemesi vardı. Mahkemeye çıktı ve bu Mısır`ın Suudi Arabistan`a verdiği adalarla ilgili bir açıklaması oldu babamın. Orada şunları söyledi babam; “Bu adaların Mısır`a ya da Suudi Arabistan`a ait olmasını çok önemli görmüyoruz. Bu adalar Suudi veya Mısır arasında olması meselesi değil. Bu adaların Suudi`ye verilerek bunun uluslararası bir suyolu haline getirilmesi bizim için sorundur. Çünkü bu israile yarıyor. Eğer bu adalar Suudi`ye verildikten sonra orada üç ülke bu yolu kullanacağı için orada da israilin çok küçük bir limanı var, bu şekilde oranın uluslararası bir suyolu olma durumu ortaya çıkıyor ki bu da israile yarayacağı için biz buna karşı çıkıyoruz.” Babam bunları söyledi. Yoksa bu adalar Mısır`ın olmuş ya da Suudi`ye kalmış çok önemli değil. Babamın durumundan bahsedersek, babam duruşunu korumaya devam ediyor, her fırsatta mesajını veriyor. Hamdolsun şimdiye kadar çok örnek olacak bir tavır ortaya koymuş durumda.

BABAM AİLESİNİ DE ÖNEMSEYEN BİR DAVA ADAMIYDI

Babanızın özel yaşamından örnekler verir misiniz? mesela evdeki halini anlatır mısın, nasıl biri babanız?

Babam tıp profesörü, kendisi öğretim üyesi üniversitede. Ben de tıp fakültesi öğrenciyim. Babam çok meşgul biriydi ve dava adamıydı. Çok gayretli, çalışkan ancak buna rağmen bizi de ihmal etmiyordu. Bir baba olarak bize terbiye vermeyi de ihmal etmiyordu, bizim eğitimimizle, ailenin bütün fertleriyle ilgilenirdi ve biz çok örnek bir aileydik. Kardeşim Esma ile birlikte beş kardeşiz. Esma, bizim en küçük ve tek kız kardeşimizdi. Bizim ailemiz gerçekten hem dava ile hem kendi içinde örnek bir aileydi.

Esma en küçük ve tek kız kardeşimdi; biz onu çok seviyorduk

Biraz da kardeşin Esma`dan bahseder misin, Şehid Esma Türkiye`de sembolleşmiş bir isim çünkü?

Kardeşim Esma, benden beş yaş küçüktü ama adeta benim büyüğümdü. Ve kendisi evin en sevgilisiydi diyebilirim. Anneme yardımcı olurdu, çok çalışkan biriydi. Liseyi daha yeni bitirmişti. Ama anneme de yardımcı olurdu, yük onun üzerindeydi. Çünkü biz erkekler olarak evin işlerini pek yapmıyorduk ve evin iş yükü hep onlara kalıyordu. Biz kardeşler olarak da Esma`yı çok seviyorduk, Esma bizim özelimizdi yani.

ESMA`YI ŞEHİD OLMADAN BİR SAAT ÖNCE GÖRDÜĞÜMDE ALANDA KUR`AN OKUYOR YARALILARA YARDIMCI OLUYORDU

Şehid olmadan önce en son ne zaman Esma`yı gördün?

Esma`yı şehid olmadan bir saat önce gördüm. Alanda Kur`an okuyordu, dua ediyordu ve bir taraftan da yaralılara yardımcı oluyordu. Ama üzerinde en ufak bir korku belirtisi yoktu, son derece rahattı. Ve onu gördüğüm son an oldu tabi.

Peki, Esma`nın şehid edilmesinin Mısır`da bir yankısı oldu mu?

 

Tabi darbe basını dezenformasyonla bunu örtmeye çalıştı, bir karartma faaliyeti oldu. Onlar iftiralarla işi hep farklı yönlere çekiyorlar.

BAHAR TEKRAR GELECEK ARKASINDAN DA YAZ…

Son olarak mesajınız nedir; bundan sonra ne olacak, Mısır geleceğini nasıl öngörüyorsun?

Biz tabi umutluyuz, Allah`ın izniyle bu süreç devam ediyor ve biz asla yenilmiş hissine kapılmıyoruz. Mısır`da şu anda nitekim durumlar çok kötü. Rejim başarısız oldu, hiçbir vaadini yerine getiremiyor. Dolayısıyla biz mücadelemizi sürdürüyoruz ve baharın tekrar geleceğine hatta arkasından yazın geleceğine inanıyoruz. Bu konuda umudumuzu ve azmimizi koruyoruz inşallah. 

Sayın Ammar Biltaci, verdiğin bu değerli bilgiler için teşekkür ediyorum.

Ben teşekkür ediyorum.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir