• DOLAR 32.376
  • EURO 35.021
  • ALTIN 2325.58
  • ...
Dünyanın çatısında köle pazarı kurdular!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Özcan / Doğruhaber

8 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan 2015 depremi sonrası Nepal`de bugünlerde insanlık dışı bir olay yaşanıyor. Yaşları 10-13 yaş aralığındaki çocuklar köle pazarı`nda zengin İngilizlere satılıyor. İngiliz The Sun gazetesinin ortaya çıkardığı bu skandal haberde, Hindistan`ın Penjab eyaletine getirilen aralarında Nepal depreminden kaçanların da bulunduğu çocuklar karaborsada 5 bin 250 İngiliz sterlini (21 bin lira) karşılığında satılıyor. İngiliz ailelerin, İngiltere`deki evlerinde modern köle olarak “çalıştırmak için” bu çocukları satın aldığı belirtiliyor. 25 Nisan 2015 tarihinde Nepal`de yaşanan 7,3 büyüklüğündeki depremde 8 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, 3,5 milyon insan evsiz kalmıştı.

BM`NİN ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ FASA FİSO

Böylesi insanlık dışı olaylar ancak medyaya yansıdığı ya da yansıtıldığı kadarıyla gündem olabiliyor maalesef. Çocuk hakları konusunda Birleşmiş Milletler` in 1989 yılında almış olduğu bir karar var. 193 ülke tarafından da imzalanan sözleşme ile dünyanın büyük bir bölümünde çocuk hakları, sözde güvence! altına alınmış bulunuyor. BM, bu günün yıldönümü olan 20 Kasım`da kutlamalar yapıyor. Birleşmiş Milletler bu günü kutluyor kutlamasına da kimse demiyor ya arkadaş sen terörist israilin fosfor bombaları yağdırdığı Gazze`de hangi çocuğu koruyabildin ki böyle bir gün tertip edip ‘dünya çocuklar günü` olarak kutlayabiliyorsun ya da Suriye`de her gün çocuklar katlediliyor, insanlık soykırımdan geçiriliyor, kimse çıkıp dur demiyor. BM sözleşmesinin altına imza atan hangi devlet şu ana kadar çıkıp da ‘çocukların korunmasına yönelik böyle bir anlaşmamız var` diyerek saldırgan ülkeyi durdurabilmiş ki?

DEPREMZEDE AİLELERİN ÇOCUKLARI KÖLELEŞTİRİLİYOR

Köleleştirilen bu çocuklar ailelerinden koparılıyor. Yaklaşık 29 milyon nüfusa sahip ve son derece fakir bir ülke olan Nepal, 2015`te yaşadığı iki depremin yaralarını bile tam anlamıyla saramadı. Aileler çocuklarına bakamayacak derecede fakir. Misyonerler ülkede cirit atıyor. Ve bu afet yetmiyormuş gibi insan taciri bu şebekeler, fakir ailelerin içinde bulunduğu o zor şartları, fakirliği, acizliği ve de bilinçsizliği fırsata çevirip, 10-12 yaşlarındaki çocukların, kimini kaçırarak kimini mecbur bıraktırarak, geçmişten günümüze sömürgeci devlet statüsü hiç kaybolmayan İngiltere`nin vatandaşlarına satıyor.

Dünyanın en yüksek dağı Everest`in bulunduğu ve “Dünyanın çatısı” diye tabir edilen Nepal`de bu insanlık dışı suçlar işleniyorsa kim bilir Afrika ülkelerinde ne gibi fecaatler yaşanıyor, Allah bilir.

İNGİLTERE`DE 13 BİN ‘MODERN KÖLE` VAR!

İnsanı köle yapmak, köle olarak görmek, çalıştırmak o kadar içselleşmiş ki İngiltere`de, ülke yönetiminin bu konuda ne kadar duyarsız olduğunu görebilmekteyiz. İngiltere İçişleri Bakanlığı`nın modern kölelik konusunda bir araştırması var. Araştırmada İngiltere`de modern köle olarak çalıştırılan insan sayısının 10 bin ila 13 bin arasında olduğu söyleniyor. Bu sayı, bakanlığın tespit ettiği resmi bilgi. İşin gayrı resmi kısmını düşünmek bile istemiyor insan.

HAİTİ DEPREMİNDE DE YAŞANMIŞTI

İnsan tacirlerini Haiti depreminde de gördük, aileleri depremde hayatını kaybeden kimsesiz çocukların kaybolduğunu. Araştırınca aslında kaçırıldığı ortaya çıkmıştı bu çocukların. Ve işin arkasında organ mafyacılığı yapan, sırtını da israile dayayan Yahudilerin Haiti`ye uçak indirip kaldırdığını da duydu dünya. Ancak dünya çocuklar günü ilan edip de kaçırılan çocukların akıbeti ne diye merak bile etmedi Bir-Leş-Miş Milletler ya da bu kurumun işletim hakkını elinde bulunduran Amerika ve Avrupa buna müsaade etmedi.

SÖZDE ÖZGÜRLÜKLER DİYARI AVRUPA`NIN KİRLİ SİCİLİ

Avrupa`nın bu kötü kirli sicili bilinmeyen bir şey değil. Geçmişte özellikle de Afrika kıtasında yaşayan insanları insan olarak görmeyip bir mal gibi esir edip yurtlarından çıkaran ve köleleştiren… Direnenleri katliamlardan, soykırımlardan geçiren zihniyet; barbar Avrupa`ydı. Yani İngiltere`ydi, Fransa`ydı, benzer Avrupa ülkeleriydi.

Özellikle içinde bulunduğumuz yüzyıl içerisinde sözde modernleşmek adına ahlâksızlaşan yapısıyla ikinci, üçüncü sınıf ülkelere bir de örnek gösterilen Avrupa, özgürlükler diyarı olarak lanse ediliyordu.

Oysa bu ahlâksızlığın aslında kendi köklerini, nesillerini tükettiklerini çok sonraları fark ettiler Avrupalılar. Buna rağmen içinde bulundukları çirkefliklerden vazgeçemediler. Aile mefhumunu bitirmişler, yok denecek kadar az. Yaş ortalaması 50`nin üzerinde tüm Avrupa genelinde. Avrupa`nın birçok ülkesinde doğumların artması için çocuk teşviki için yüksek paralar ödeniyor. Ama buna rağmen içine düştükleri bataklıktan kurtulup bir aile kuramıyorlar. Aile olmayı başarıp da çocukları olanlar ise bir başka sorunla karşı karşıyalar. Avrupa ülkelerini kasıp kavuran ancak üstü çabuk örtülen kiliselerdeki çocuk taciz olaylarının binlerle değil yüzbinlerce vakıayı bulduğu gerçeği var ortada. Yani o kadar ahlâksızlaşmış bir toplum ki kendi çocuklarını dahi bu çirkefliklerinden koruyamayan zavallılara dönüşmüş durumdalar.

BATI, İSLAM BELDELERİNİN ZENGİNLİĞİNİ ÇALIYOR

Sonra biraz araştırınca Avrupa ülkelerinin içinde bulundukları zenginliklerin aslında Afrika ülkelerinin ya da Ortadoğu ülkelerinin, İslam beldelerinin bizim olduğunu, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz olduğunu ve gasp edildiğini görüyoruz. Bu zenginlikle İslam dünyasına kafa tuttuklarına, beldelerimizi işgal ettiklerine, fitne tohumları ektiklerine şahit oluyoruz. 

Mesela Suudi yönetiminin geçtiğimiz yıla kadar 100 milyar dolara varacak silahları batılı şer güçlerden aldığını, bazen bunu hiç kullanamadan çürüttüğüne ya da o silahları şer güçlerin isteğiyle İslam topraklarında kullanabildiğini görüyoruz.

Ya da Amerika`nın yıllarca işgal altında tuttuğu Irak ve Afganistan`da milyonları bulan katliamı yetmezmiş gibi bu beldelerin zenginliklerini sömürme ve halen bile yönetimler üzerinde söz sahibi olduğu gibi utandıran acı gerçeklerimiz bulunuyor.

Daha da ötesi, Fransa`nın hâlâ bile 14 Afrika ülkesinden yıllık 500 milyar dolar sömürge parası aldığını biliyor muydunuz?

İNSANLIK İSLAMLA  KÖLELİKTEN KURTULDU

Sonuç itibariyle; İslam köleliği yasaklamıştır, köleleri azad etmiştir. Peygamber Efendimiz dönemine kadar gelen ve İslam`ın son verdiği kölelik sistemine bugün bir kez daha şahit olmaktayız. Batılılar şunu iyi bilmeli ki; biz Müslümanlar 1400 yıl önce Allah`ın bir lütfu olarak insanların en şereflisi olan Hz. Muhammed`in (S.A.V.) ümmeti olmakla şereflendik. İslam`ın gelmesiyle insanlık kölelikten kurtuldu, özgürlük geldi, medeniyet oluştu. Ancak sürekli o eşsiz medeniyeti bozan batılılar ve temsil ettikleri küfür oldu. Ve tarih bir kez daha günümüz dünyası için tekerrür ederek köleleştirme zihniyetini, sistemini ortadan kaldıracak ve köleleştirilmiş insanlara özgürlük verecek inşallah.

Bu haberler de ilginizi çekebilir