• DOLAR 32.368
  • EURO 34.974
  • ALTIN 2325.402
  • ...
Herkesin kanı değerlidir KiRLi SAVAŞ SON BULSUN
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Muhsin Şenol / Doğruhaber

Irak`ta, Suriye`de sıradanlaşan canlı bombaların son aylardaki hedefi Türkiye idi. Suruç, Diyarbakır, Ankara saldırıları ve İstanbul`da Sultanahmet ve İstiklal Caddesinde meydana gelen patlamalar ve hafta içinde Brüksel`de patlayan bombalar ‘bu kirli savaş ne zaman sona erecek?` sorularının sorulmasına neden oldu.

SİVİLLERE YAPILAN HİÇBİR SALDIRIYI KABUL ETMİYORUZ

Türkiye`deki ve Brüksel`deki patlamaları gazetemize değerlendiren SDAM üyesi gazeteci yazar Hasan Sabaz yaşanan canlı bomba saldırılarının ana sebebinin Suriye meselesi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Irak`taki, Suriye`deki bombalamalardan kaynaklanan olaylar vardır. Afganistan`da insansız hava araçlarıyla, uçaklarla sadece düğün konvoylarına yapılan saldırıları yan yana getirirsek herhalde Brüksel`deki kaybı ziyadesiyle katlar. Tabi neticede onlar böyle davranıyor diye biz öyle bir davranışın içine giremeyiz. Gerek doğu gerek İslam geleneğinden geldiğimiz için biz insana insan olarak değer veriyoruz. Bu anlamda sivillere yönelik yapılan hiçbir saldırıyı kabul etmiyoruz. Fakat bu olayların (İslam coğrafyasındaki kaosun ve karmaşanın) bir süre sonra oraya sıçrayacağı bilinmesi gereken bir olaydı”

BATILILAR ÖZELEŞTİRİ VERMELİDİR

Müslümanların kendilerini sorguladığını ve İslami grupların eylemlerini sorgulayabildiğini ifade eden Sabaz batılıların da İslam dünyasına yaşattıkları işgal ve vahşetler konusunda özeleştiri vermesi gerektiğini ifade etti. Sabaz, “Biraz bunu (saldırıları) kendi politikalarında, bakış açılarında aramaları gerekiyor. Biz nasıl ki kendi coğrafyamızda meydana gelen olayları İslami pencereden değerlendirdiğimiz zaman kendine Müslüman diyen birçok kişi ve grubun yaptığı eylemleri İslami olarak kabul etmiyorsak, batılıların da bu anlamda kendilerini sorgulamaya tabi tutmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE`DE KAOS OLUŞTURULUYOR

Suriye iç savaşı ile birlikte PKK ve IŞİD gibi örgütlerin sınırı kolaylıkla geçebildiği vurgusunda bulunan Sabaz canlı bomba saldırılarında Suriye savaşının tetikleyici bir etkisi olduğunu ifade etti. Sabaz şöyle devam etti: “Patlamalara biraz farklı gözle bakılması gerektiğini düşünüyorum. Neticede şimdi Suriye`de bir iç savaş var. Yani milyonlarca insan ülkeyi terk etmiş, Türkiye`ye gelmiş ve buradan Avrupa`ya geçenler olmuş. Buradan kim geçmiş kim geçmemiş bilmek gerekir. Sınırları kapatsan “İnsanları ölüme mi terk ediyorsun?” derler. Sınırları açsan “geçişlerin kontrolünü sağlayamıyorsun” derler. Tabi bu arada gerek İŞİD ve PKK gibi örgütler kolay bir şekilde girip çıktılar. Lojistik destek elde ettiler. Bu anlamda kendilerince başarılı bir dönem geçirdiler. İkisinin de Türkiye`ye yönelik herhangi bir operasyonu yoktu. Türkiye PKK ile süreci bitirip çatışmaya girince PKK`nin saldırıları oldu. Aynı şekilde Amerika koalisyonuna destek amacıyla IŞİD bölgelerini hedef alınca IŞİD saldırıları oldu. Aynı zamanda çok sayıda istihbarat birimleri de Türkiye`ye girdi. IŞİD`in Türkiye`de yaptığı saldırılardan Suruç ve Ankara Garı`ndaki patlamalar PKK`ye yönelik eylemlerdi. Sultanahmet ve İstiklal`deki eylemler ise turist kafilelerine yönelik eylemlerdi. Yani öylesine hedef gözetmeksizin yapılmış kör eylemler değildi. Ama netice itibariyle Türkiye`de kaos oluşturuluyor.

İSLAM DÜNYASINDA CİDDİ BİR KIRILMA YAŞANIYOR

İslam dünyasında kırılmaların ve aşırılıkların yenilgi dönemlerinde tırmandığını belirten Sabaz işgallerin keskinliklere neden olduğunu ifade ederek “İslam dünyasında aşırılıkların, keskinliklerin arttığı dönemler genellikle yenilgilerin, işgallerin çok arttığı dönemler olmuştur. Bu anlamda batının yaptığının kendileri açısından siyasi anlamda bir başarı olduğunu söyleyebiliriz. Bu işgal ortamı keskinlikleri arttırdı. Meydana gelen bu yeni ortamda karşılıklı çatışma ilkeleri ve esasları unutturdu. Ortama göre tavır geliştirme ve ideoloji oluşturma gibi bir sürece gidildi maalesef. Bu da keskinliklerin gittikçe artmasına neden oldu.  Moğol istilalarında, Haçlı seferlerinde belki buna benzer durumlar olmuş. Yenilgi psikolojilerinin olduğu 1800`lü yılların sonunda buna benzer kimi şeyler olmuş. Fakat şu anda yaşadıklarımız en kötü en kritik dönemdir. Kırılmaların en son noktaya geldiği dönemdir. Burada Müslümanların rahata kavuşabilmeleri, biraz daha serinkanlı düşünebilmeleri için bu işgallerin bitmesi gerekiyor. Her şeye rağmen ben bu keskinliğin dönemsel olduğunu düşünüyorum. Neticede İslam kültürü 1400 yıldır buna benzer badireleri atlatmıştır. Bu gruplar marjinaldir, şu anda sesleri fazla çıkıyor. Ancak bunlar süreç içerisinde yollarına devam edemeyeceklerini, bu kadim İslam kültürünün yoluna devam edeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

HERKESİN KANI DEĞERLİDİR KİRLİ SAVAŞ SON BULSUN

İslam dünyasında kirli bir savaş yürütüldüğünü belirten Sabaz herkesin kanının değerli olduğunu ifade ederek “Kirli savaşın son bulabilmesi için herkes elinden geleni yapmalıdır” dedi. Sabaz şöyle devam etti: “ Kirli savaşın son bulabilmesi için herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Bu da etnik, mezhebi ve benzeri kimliklerin bir tarafa bırakılıp ümmetin maslahatı çerçevesinde insanların düşünmesi ile mümkündür. Dünyevi hesapların peşine takılırsak; devlet, parti, grup, mezhep çıkarları ön plana çıkarsa bu kirli tezgâhın oyunlarına alet olmaya devam ederiz. Bu savaşın son bulması hem İslam coğrafyası için hem de batıdaki insanlar için bir huzura sebep olabilir. Belki biraz daha insanlığın ortak değerlerini geliştirmeye yönelik çaba harcamaya vesile olabilir. Aksi takdirde bu coğrafyadaki yangın her tarafa sıçrayacak. Neticede küresel bir dünyada yaşıyoruz. Batılılar da bu travmayı atlatmak istiyorlarsa kendilerine düşeni yapmalıdırlar. Aksi takdirde insanlık olarak aynı gemideyiz hep birlikte batarız”

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir