• DOLAR 32.332
  • EURO 35.084
  • ALTIN 2297.69
  • ...
HÜDA PAR halkımızla istişare içindeyiz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENES DURMAZ- İSTANBUL

Basında yer alan bazı haberlere göre hükümet çözüm sürecinde artık HDP ile masaya oturmayacak ve bunun yerine yeni muhataplar olarak HÜDA PAR ve Hak Par ile yola devam edecek. Gündemdeki bu iddiaları konuştuğumuz HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Doğruhaber`e önemli açıklamalarda bulundu. Bu konuda hükümetin kendilerine resmi bir teklif sunmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, böyle bir durum söz konusu olduğunda Kürt halkının meşru, insani ve İslami tüm hakları için mücadele etmeye hazır olduklarının altını çizdi. Hükümetin ‘HDP`yi sürecin dışında tutma` yönündeki tavrını da değerlendiren Yapıcıoğlu, “Daha önce de söyledim. HDP`nin tek başına muhatap kabul edilmesi yanlıştı. Tamamen denklemin dışına çıkarılması da yanlıştır” ifadelerini kullandı. PKK`nin çukur ve barikat stratejisinin Kürt halkının felaketi olduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, PKK`nin çukur stratejisini desteklemeyen Kürtleri ‘hain` ilan ederek yaptığı bu son hamleyle bir intihara kalkıştığının altını çizdi.

SADECE HDP İLE ÇÖZÜM SÜRECİNİN YÜRÜMEYECEĞİ BELLİYDİ

Çözüm sürecinde muhatap alınacaklarına dair haberleri basından öğrendiklerini ve hükümet tarafından bu konuda kendilerine ulaşmış herhangi bir davet veya teklif olmadığını belirten Yapıcıoğlu, “6-8 Ekim Kurban Bayramı katliamından sonra da benzer şeyler konuşulmuştu. Hatta 19 Aralık 2014 tarihinde genel merkezimizde bizi ziyaret eden zamanın Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç kameraların önünde ‘bundan sonra HÜDA PAR ve HAK-PAR başta olmak üzere diğer siyasi partiler de çözüm sürecinin muhataplarıdır` mealinde sözler sarf etmişti. Daha sonra sürecin kaldığı yerden devamına karar verilmişti. Fakat yürümedi, yürümeyeceği belliydi” dedi.

HALKIMIZLA DİYALOG VE İSTİŞARE HALİNDEYİZ

Kamuoyuna açıkladıkları düşüncelerin veya dile getirdikleri taleplerin kendi şahsi talep ve düşünceleri olmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Sürekli olarak tabanımızla, halkımızla diyalog ve istişare halindeyiz. Onların düşüncelerini alır ve istifade eder, makul ve halklı taleplerini de siyaset sahasına taşırız. Bunun için siyasete girdik. Şahsi olarak makamlar veya menfaat elde etme gibi bir hedefimiz hiç olmadı ve inşaallah olmayacak” şeklinde konuştu.

İLKELERİMİZE GÖRE SİYASET YAPAR, MUHATAP ALINACAĞIZ DİYE SEVİNMEYİZ

Daha önce de defalarca HDP`nin tek başına muhatap kabul edilmesinin yanlış olduğunu savunduklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Bunun yanında yeni süreçte tamamen denklemin dışına çıkarılması da yanlıştır. Kürt seçmenlerin yaklaşık % 40`ının oyunu alan bir parti de sürecin muhataplarından biri olmalıdır. Biz ilkelerimize göre siyaset yaparız. HDP muhatap olmaktan çıkacak ve onun yerine HÜDA PAR muhatap olacak diye sevinmeyiz. Partimiz kurulduğu günden beri söylediğimizi söylüyoruz. Bütün siyasi partiler bu konunun muhatabı olmalıdır. HÜDA PAR bunlardan biridir, HDP ve diğer siyasi partiler CHP, MHP, SP, HAK-PAR da öyle. Sorun bir sistem sorunudur. Bütün toplumu ilgilendiren ve etkileyen bir sorundur. Öyleyse bütün toplum kesimleri bu sorunu birlikte tartışmalı ve çözmelidir” diye konuştu.

PKK, KÜRT GENÇLERİNİ MARJİNAL TÜRK SOLUNUN ‘DEVRİM FANTEZİLERİNE` KURBAN EDİYOR

Hendek-Çukur stratejisinin HDP`ye ait olmadığını ve HDP`nin, PKK`nin siyasetine ve pratiğine teslim olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, “Hâlbuki 7 Haziran seçimlerinden önce ‘bize destek verin, barajı aşalım ki iş siyasi yollarla çözülsün` demişlerdi. 7 Haziran seçimlerinde % 13 oy aldılar. Bu destek sorunun siyaset yoluyla çözülmesine verildi. PKK ise kendi şiddet yöntemlerine destek olarak algıladı ve bu nedenle pervasızlaştı. Devrimci halk savaşı başlatabileceğini düşündü. Kürt gençlerini marjinal Türk solunun ‘devrim fantezilerine` kurban ediyor. 1 Kasım seçimlerinde HDP 7 Haziran`a göre 1 Milyona yakın oy kaybetti. Bu kaybın nedeni şiddetti, çatışmaların şehir merkezlerine taşınmasıydı. Şimdi seçim olsa daha fazla oy kaybettiklerini görecekler. Buna rağmen şiddeti meşru ve ‘direniş` olarak görmeleri siyasi basiretsizliktir. Bu tavır Kürt meselesinin salt bir asayiş sorunu olarak görülmesine de neden olacak. Halkımızın nisbi huzuru bozuldu, kısmi kazanımları da uluslararası güç odaklarının çıkarlarına kurban ediliyor” dedi.

HALK İKİ ATEŞ ARASINDA PERİŞAN HALDEDİR

PKK`nin çukur stratejisiyle Suriye`deki gibi bir iç savaş başlatmak istediğini belirten Yapıcıoğlu, “Bu çatışmayı başlatırken devrimci halk savaşı veya silahlı halk ayaklanması başlatacaklarını söylediler. Suriye`deki gibi bir iç savaş istiyorlar. Fakat halkın bu işe iyi bakmadığını gördüler. Suriye halkının durumu malum. İç savaş herkes için felakettir. Halk bunu gördü ve biliyor. Bunun için de bu çatışmada taraf olarak halk yok. Halk iki ateş arasında perişan haldedir. PKK halkı iç savaşa ikna edemedi, bu çatışmayı istemediğini gördü. Bu nedenle de her gün “hainler” diye halka hakaret ediyorlar. Geçen sene bir Alman havayolu şirketinin (Germanwings) psikolojik sorunları olan pilotu kullandığı uçağı, intihar etmek için kasten dağa çarptırmış kendisiyle beraber uçaktaki bütün yolcular ve mürettebat da ölmüştü. Böyle bir intihar şeklinin başka bir örneği var mı bilmiyorum. PKK son hamlesiyle o Alman pilot gibi intihar ediyor, kendisiyle beraber HDP`yi de öldürecek. Bu arada kendilerine inanan pek çok Kürt gencinin, askerin, polisin ve çatışma bölgelerindeki sivil insanların da kendileriyle beraber ölmesine neden oluyorlar. Yazık oluyor” ifadelerini kullandı.

HALKIMIZIN HER ALANDAKİ TALEP VE BEKLENTİLERİNE TERCÜMAN OLACAĞIZ

Çözüm sürecinde masaya oturdukları takdirde talep edecekleri listenin uzun olduğunu belirten Yapıcıoğlu, “Ancak öncelikle meselenin tanımından başlamak gerektiğini düşünüyoruz. Önce sorunun bir sistem sorunu olduğu, şiddet veya asayiş sorunu olarak görmenin yanlışlığı kabul edilmeli. Sistemden kaynaklanan soruna sebebiyet veren anayasa başta olmak üzere pek çok kanunda ciddi değişiklikler yapılması gerekiyor. Eğitim, ekonomi, siyasi, idari pek çok alanda yapılması gerekenler var. Temel insani ve İslami hakların hiçbir şekilde ve hiç kimse ile pazarlık konusu yapılmaması ve şarta bağlanmamasını, Kürt halkının meşru talepleriyle PKK veya şiddet sorununun birbirine karıştırılmamasını talep ederiz. İnşaallah halkımızın her alandaki talep ve beklentilerine tercüman olacağız” dedi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir