• DOLAR 32.365
  • EURO 35.043
  • ALTIN 2325.366
  • ...
“Babaannemin Üzerine Hiç Güneş Doğmamıştır”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Röportaj: Elif Yüksek / Nisanur Dergisi
 
Kıymetli okurlarımız, bu ay sizlerin yâdına Fatma (Albaş) Neneyi düşürmek; ömrü boyunca ölümü hiç unutmamış vefalı bir hanımefendiyi sizlere tanıtmak istedik. Çocukluğunu, gençliğini kendisinden dinleme imkânı bulabilseydik kim bilir ne kıymetli, ne dolu dolu anekdotlar sunacaktı bize de ne güzelliklere şahit olacaktık; saf ve temiz dünyasında. Ancak 80 yaşından sonra; imtihanlarına eklenen bir hastalık, kendisini anlatmasına fırsat vermediği gibi acı-tatlı birçok hatırasını da çekip almış zihninden. Ne ibretliktir ki; ölümü, namazı ve dinleyerek ezberlediği sureleri unutturamamış onu Alzheimer. Bu sayede en çok kıymet verdiklerini de öğrenmiş olduk…

Kendisiyle geçirdiğim bir kaç saatlik zaman diliminde onlarca kez o tatlı Karadeniz şivesiyle “Kizum, ölum var ölum” dedi Fatma Nene. Başka da bir şey dinleyemedik kendisinden. Biz de torunu Vildan Albaş Hanımefendiye sorduk merak ettiklerimizi. O da tanık olduklarını, bildiklerini paylaştı bizimle, memnuniyetle. Buyurun, hep beraber okuyalım geçip giden bir ömrün izdüşümlerini…

Vildan Hanım öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Rize Pazar ilçesi Tütüncüler köyünde doğdum. 5 kardeşiz. Evliyim ve 3 çocuğum var. Şu an İstanbul`da ikamet ediyorum.

Bize Fatma Neneyi tanıtır mısınız?

Babaannem, Rize Pazar ilçesi Tütüncüler Köyünde 1927 yılında doğdu. Ömrünün büyük bölümü orada geçti, pek şehir ve kasaba gezmezdi. 40 yaşında dul kaldı. Annesi, ben beşinci sınıfa giderken öldü. Okuldan gelmiştim ve evde annesinin inilti sesini duydum. Ben odaya girince elinde Kur`an olup uzandığını gördüm. Sonrasında hastaneye götürdüler ve felç geçirmişti. 3 ay yatalak kaldıktan sonra vefat etti. Babasını hiç hatırlamıyorum. Babası dedemden önce vefat etti. Babaannem 7 senedir Alzheimer hastası…

“YOLDA KALMIŞ İNSANLARI DOYURURDU”

Nasıl bir kişiliği vardı?

Babaannem çok merhametliydi. Babasının maaşı (dul kaldıktan sonra) kendisine kalmıştı. Hatırlarım; maaşını alır eve gelirdi. Aldığı paranın büyük bölümünü Kur`an Kursu öğrencilerine, hafızlara harcar; onları yedirir içirirdi. Hatta düzenli olarak burs verdiği hafızlardan biri İshak Danış hocadır. Köyde yolda kalmış insanları babaannem doyururdu. Çok ilmi ve bilgisi yoktu fakat İslami açıdan hassasiyetliydi. Bir kediyi gördüğünde ona hikmet ve tefekkür nazarıyla bakardı. İnekleri vardı ve bana hep “Kızım, bunların dilleri yok. Konuşmaz,  bilmez, dertlerini söylemezler. Onlara iyi davranırsak onlar da bize iyi davranır (onlardan faydalanırız)” derdi.

İlmi az olmasına rağmen ihlas ve takvası çoktu. Biraz bilgi eksikliğinin verdiği bazı kusurları olsa da babaannem bir Anadolu insanıydı.

Köydeyken annem...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir