• DOLAR 32.59
  • EURO 34.811
  • ALTIN 2499.916
  • ...
Hicri 1437. yıl  ‘Kur`an Yılı` olarak ilan edildi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. ERKAN YAVUZ/ İSTANBUL

Siyer Araştırmaları Merkezi yaklaşık 3 ay boyunca hazırlıklarını sürdürdüğü “Mucize Bir Kitap, Mucize Bir Nesil” programını Haliç Kongre Merkezi`nde büyük bir coşku ile tanıttı. Siyer Araştırmaları Merkezi düzenlediği programla 14 Ekim Çarşamba gününden itibaren başlayan Hicri 1437. yılını  ‘Kur`an Yılı` olarak ilan ettiklerini duyurdu. Daha önceki yıllarda bir yılı ‘Hadis Yılı` bir sonraki yılı da ‘Siyer Yılı` olarak ilan edip çeşitli programlarla ihya etmeye çalışan Siyer Araştırmaları Merkezi, bu yılı da ‘Kur`an Yılı` ilan ederek, Kur`an`ın daha fazla anlaşılması ve yaşanması için çalışmalar yürütecek.

BİZLER KUR`AN`A SARILMAK ZORUNDAYIZ

İlan ettikleri yılın detaylarını ve bu çalışmalardaki amaçlarını konuştuğumuz Siyer Araştırmaları Merkezi kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, Gazetemiz Doğruhaber`e önemli açıklamalarda bulundu. Kur`an`ın büyük bir mucize ve Peygamber Efendimiz ‘in de bizlere emaneti olduğunu ifade eden Yıldırım, “Peygamberimiz, Kur`an`ın semadan bizlere sarkıtılan bir ip olduğunu ifade ediyor. Hablullah olarak ifade edileni bizler tefsir kitaplarında Kur`an olarak ifade ediyoruz. Bizler buna sarılmak zorundayız. Peygamber Efendimiz ‘Size iki şey bırakıyorum. Bunlara sarıldığınız müddetçe sapmayacaksınız. Bunlardan biri Kur`an, diğeri sünnetimdir` diyerek bize iki emanet bırakarak aramızdan ayrıldı” ifadelerini kullandı.

NE KUR`AN`IN AHLAKI İLE AHLAKLANDIK, NE DE AHKÂMI İLE AMEL ETTİK

Sahabeden sonraki süreçlerde ümmet olarak Kur`an ile aramıza mesafe koyduğumuzu belirten Yıldırım, “Hayat kitabımız olması gereken Kur`an-ı Kerim belli alanlara sıkıştırıldı. Ne ahlakı ile ahlaklandık, ne de ahkâmı ile amel ettik. Böyle olunca da kurtarıcı olarak yanlış şeylere sarılmaya başladık. Bizler Siyer Vakfı olarak böyle bir hakikate yıl boyunca çeşitli programlarla dikkat çekelim dedik. Kur`an bizler için nasıl bir değer ihtiva ediyor? Sahabe dediğimiz o kudsî halkayı nasıl yetiştirdi? Biz Kur`an ile nasıl yetişiriz? Bugünkü problemlerimiz neler, bugün bizler Kur`an`dan gerçek anlamda nasıl istifade edebiliriz? Sahabeyi çölden alıp medeniyete taşıyan bu ilahi kelam bugün yaşadığımız bu çağda aynı oranda etki etmez mi? Bu manada bizler neleri eksik bırakıyoruz ki, çeşitli sıkıntılar yaşıyoruz? Bu tarz sıkıntılara dikkat etmek için Hicri olarak bu yılı ‘Kur`an Yılı` ilan ettik” dedi.

BİR TARAFTAN KUR`AN DEYİP DİĞER TARAFTAN HADİSİ, SÜNNETİ TAMAMEN DEVRE DIŞI BIRAKANLAR VAR

Avrupa`da,  Anadolu`nun çeşitli illerinde ve üniversitelerinde bir takım programlar, projeler ile bu çalışmayı yürüteceklerini ifade eden Yıldırım, “Yine bu çerçevede vakıf merkezimizde dersler yapılarak, hem halk irşadı hem de mesajın toplumun diğer kesimlerine ulaşması noktasında bazı adımlar atacağız inşallah. Vakıf olarak kurulduğumuzdan bu yana her yılı bir isimle isimlendirerek, her yılı ayrı ayrı ihya etmeye çalıştık. Geçtiğimiz yıllarda bir yılı hadis yılı, bir yılı da siyer yılı ilan ettik. Bu yılı da ‘Kur`an Yılı` yapmayı uygun gördük. Bu yılın ‘Kur`an Yılı` olmasındaki nedenlerden biri de toplumun şu anda içinde bulunduğu süreç. Bu bizi çok daha hassas bir durumla karşı karşıya getiriyor. Bir taraftan Kur`an deyip diğer taraftan hadisi, sünneti tamamen devre dışı bırakıp kendi yazdığı meallerle, tercümelerle insanlara bir bilinç kazandırmak isteyen zümreler var. Bir tarafta da Kur`an-ı hiç dikkate almayıp, ‘Siz anlamazsınız, etmezsiniz, eylemezsiniz` diyerek insanları farklı yollara yönlendiren insanlar var. Bizler bu iki ifrat ve tefrite bulaşmadan müstakim bir biçimde aynen sahabenin yaşadığı şekliyle, sünnetsiz bir Kur`an anlayışının olmayacağını, sünnetin devre dışı bırakıldığı bir hayatın olmayacağını, bize Kur`an-ı emanet eden sahabe neslini rehberiyetini dikkate almadığımızda Kur`an`dan tam olarak bazı şeylerin anlaşılamayacağını vurgulamak istedik. Çünkü onlar yaşayan bir nesil olduğu için Kur`an onları yetiştirdi, geliştirdi bunu dikkate almadığınız zaman da farklı noktalara kayacaksınız. Bu yanlışa kapı açmadan bu manada bazı mesajları toplumla paylaşmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. 

KUR`AN`IN ÖNÜNE BİZİ ADAM ETMESİ İÇİN OTURALIM

Kur`an`ın kendisini okuyanı yücelttiğini söyleyen Yıldırım, “Tarihin bir zaman diliminde yaşayan ilk muhatapları Kur`an`ı alıp beşeriyetin varacağı en üst noktaya taşımışsa bugün on dört asır sonra bile aynı etkiyi yapabilir. Bizler aynı o ilk nesiller gibi bütün ön yargılarımızdan kendimizi uzaklaştırarak gerçekten kitabımız Kur`an`ın önüne bizi adam etmesi için oturalım. Biz böyle bir halde oturursak bugün ülke olarak, dünya olarak karşılaştığımız birçok problemi çözecek noktaya geleceğiz. Çünkü bu kitap kendisine iman edenleri yüceltiyor, izzet elbisesi giydiriyor. Kendini ona teslim edene daha üst ve farklı bir seviye kazandırıyor. Rabbim hepimize bunu nasip etsin inşallah” dedi.

SİYER VAKFI`NIN KUR`AN YILI`NDA GERÇEKLEŞTİRECEĞİ ETKİNLİKLERDEN BAZILARI

Siyer Vakfı, ‘‘Ahlakı Kur`ân, Davası Furkan`` olan, Hz. Peygamber`in  (sas) rehberliği ve O`nun eşsiz talebeleri olan sahâbe neslinin arkadaşlığında, gerek Türkiye`de, gerek yurt dışında bilinç ve şuur adına bir seferberlik başlatıyor. Kur`an yılı boyunca, Siyer Vakfı`nın kurucusu olan Muhammed Emin Yıldırım yoğun bir mesai harcayarak, her biri birbirinden önemli konuların gündeme getirileceği programlara imza atacak. Anadolu`nun sekiz büyük şehrinde, ‘‘Yaşayan Kur`ân: Hz. Peygamber`` başlığıyla, Kur`an`ın rehberliğinden ümmet olmanın hukuku yeniden gözden geçirilip, Kur`an`ın anlattığı Resulullah (sas) ile tanıştırmaya çalışılacak…

ÜNİVERSİTE GENÇLERİNE ÖZEL PROGRAM

Sekiz farklı üniversitede ‘‘Vahyin Yetiştirdiği Gençler`` adı altında, Kur`ân`la yoğrulan ve ideal kulluk çizgisini yakalayan sahabenin genç simalarının anlatılacağı programlar tertip edilecek. ‘Kur`ân`ın Yiğitleri`` üst başlığı ile Peygamber Mektebi`nin en gözde talebeleri, talim ve terbiye adına Avrupa`nın sekiz önemli noktasında salon programlarıyla gündeme getirilip anlatılacak. Avusturya Viyana`da ‘Mus`ab b. Umeyr` ile başlayacak olan program, Almanya`da, ‘Kur`ân`ın Sevdalısı Abdullah b. Mes`ûd` ile sona erecek.

KONULAR KUR`AN`A ATIFLA BELİRLENDİ

İstanbul Siyer Vakfı merkez binasında, ‘‘Kur`ân Şahitleri`` üst başlığıyla, son vahyin ilk muhatapları olan sahâbe neslinin Kur`an anlayışı anlatılacak. Ekim ayında başlayıp Mayıs ayında tamamlanacak olan Muhteşem Ahlak derslerinde, Muhammed Emin Yıldırım`ın anlatımı ile Peygamber Efendimiz`in güzel örnekliğinin daha iyi anlaşılması amaçlanıyor.

KUR`ÂN COĞRAFYASI MEKKE

Kur`ân Yılı çalışmaları sadece bunlarla sınırlı değil. Siyer Vakfı bir yıl boyunca daha birçok sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacak.

23 derslik Siyer Mektebi`nde alanında uzman hocalarla ‘Kur`ân Coğrafyası Mekke` başlığında, Hz. Peygamber`in 13 yıllık Mekke dönemi en ince ayrıntılarına kadar yeniden yaşatılmaya çalışılacak. Kur`ân Medresesi ile zihinlerde soru işareti bırakan 14 farklı konuya ‘Vahyin Gölgesinde` 14 farklı hoca ile ışık tutacak... Vakfın ilim ve kardeşlik temelinde oluşturmaya çalıştığı Suffa Meclisleri, bu yıl Kur`ân Yılı`na özel bir müfredat ile yürüyüşüne devam edecek... Dünyanın dört bir tarafında kurulacak olan bu meclislerde, Kur`an başlığı ile hazırlanan 32 farklı dersle ilim yolcularına farklı iklimler yaşamaya/yaşatılmaya çalışılacak...

Kur`an Yılı boyunca yapılacak tüm çalışmalar için detaylı bilgilere Siyer Vakfı`nın internet sitesinden ulaşılabilir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir