• DOLAR 32.331
  • EURO 35.061
  • ALTIN 2282.613
  • ...
HÜDA PAR`dan çarpıcı rapor: Eğitimde reform şart
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şükrü Gündüz / Doğruhaber

2015-2016 eğitim öğretim yılı başladı. Yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yaptı.

Türkiye'de dayatılan milli ve manevi değerlerden yoksun eğitim sisteminin zararları ise artarak devam ediyor. Maneviyattan yoksun yetişen gençler uçuruma sürükleniyor.

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı eğitim sistemindeki bu soruna dikkat çekmek için “MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ İNCELEME RAPORU  (TESPİT, DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER)” adı altında 80 sayfalık bir rapor hazırladı.

BÜTÜN KİTAPLAR İNCELENEREK BU RAPOR HAZIRLANDI

On ikinci sınıfa kadar okutulan bütün kitapları tek tek inceleyerek bu raporu hazırladıklarını söyleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel, “Partimizin Eğitim İşleri Başkanlığı bünyesi altında oluşturduğumuz birimler birinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar okutulan bütün kitapları tek tek inceledi. Bu kitaplar içinde toplumumuzun inancına, örfüne ve ahlakına aykırı bütün problemleri tespit ettik. Bu problemleri tespit etmekle beraber parti olarak çözümlerimizi de rapora ekledik.” dedi. Sağlıklı bir gençliğin yetişmesi ve eğitimle ilgilenen yöneticilerin yaşanan sıkıntıları görmesi için böyle kapsamlı bir rapor hazırladıklarını ifade eden Temel, “Gençliğin durumu da ortada, bu gençliğin sağlıklı, maneviyatı bilen ve topluma faydalı olacak bir birey olarak yetişmesi için bu eğitim sisteminin düzeltilmesi gerekiyor” dedi.

HALKIN MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİ İLE ÖRTÜŞMEYEN EĞİTİM SİSTEMİ

1. Sınıftan 12. Sınıfa kadar okutulan bütün kitaplar incelenerek hazırlanan raporda kitaplarda kullanılan resimler ve konular tek tek ele alındı. Halkın milli ve manevi değerleri ile örtüşmeyen konuların hepsi rapor edilerek çözüm önerileri ortaya konuldu. İşte HÜDA PAR'ın hazırladığı o rapordan çok önemli tespitler:

BATI'YA ÖZENTİ UĞRUNA MANEVİYAT YOK SAYILIYOR

Yüzbinlerce öğretmenin ve milyonlarca öğrencinin dâhil olmasıyla yürütülen eğitim-öğretim sürecinin ne kadar geniş kapsamlı olduğu düşünüldüğünde, bazı sorunların yaşanılması elbette ki kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu çalışmamızdaki amaç bu sorunların olabildiğince asgari düzeye inmesi için katkı sağlamaktır. Kemalist ideolojinin dayatmalarından ve raporda yer alan diğer sorunlardan arındırılmış; ahlaki, manevi ve geleneksel değerlerimizden taviz vermeyen bir eğitim sistemine kavuşmak en büyük temennimizdir.

HALKIMIZIN DEĞERLERİ “GERİCİLİK VE YOBAZLIK” DİYE ANLATILIYOR

Eğitim sistemimizin, kendi başına, uluslararası nitelikte yönetici, idareci, öğretmen, araştırmacı, sanayici, mühendis vs. yetiştirmekte yetersiz kalmasının en önemli sebeplerinden biri şüphesiz müfredattan kaynaklanan sorunlardır.  Kitapların neredeyse dörtte biri hatta daha fazlası tek parti döneminin, çoğu gerçekleri yansıtmayan resmi tarih tezlerini savunmaya matuftur. 2005'ten bu yana yapılan değişiklikler, bu yanlış veriler üzerine hüküm bina etme şeklinde gerçekleştiğinden aynı yanlışlar devam etmektedir. Farklı ırklardan öğrenciler kendi anadili ve edebiyatını öğrenme yerine on iki yıllık eğitim süresince sadece sistemin kendilerine sunmuş olduğu Türk Dili ve Edebiyatını öğrenmeye zorlanmaktadır. Müfredatta, Cumhuriyet'le beraber medeniyet, çağdaşlık, modernleşme gibi kavramlar üzerinden bu halkın inançları, değerleri “gericilik ve yobazlık” şeklinde yansıtılmaktadır.

TOPLUMLA BARIŞIK BİR EĞİTİM SİSTEMİ GEREKLİDİR

Ders kitapları, devlet ve hükümetlerin kimlik kartlarıdır. Bir devlet ve hükümetin, sahip çıktığı inanç, desteklediği kültür; gelecek için öngördüğü hedefler kendisini en iyi şekilde ders kitaplarında gösterir.  Bazı düzeltmelere rağmen birçok yanlış, bile bile tekrar edilmektedir. Bu yanlışlar devam ediyorken, eğitim sisteminin sağlam temeller üzerine bina edilmeyip yaz-boz tahtasına dönüştürülmesi, nesillerimizin geleceği açısından tam bir felakettir.  Toplumun inanç ve kültürüyle barışık, manevi içerikle desteklenmiş modern bir eğitim sistemi ve müfredatına acilen ihtiyaç vardır.

Müfredattan kaynaklanan sorunlar, İdari sorunlar, Eğitim anlayışı ve yapısal sorunlar ile Sonuç ve öneriler, başlıkları altında şekillenen bu raporda ele alınan konular inanç bazında sistem-toplum çatışmasının belgelenmiş delilidir.

KİTAPLARDA ANDIMIZ DAYATMASI DEVAM EDİYOR

Hemen her kitabın baş kısmında “Andımız”a yer verilmektedir. İlkokul kitaplarında sınıf ortamı kız ve erkeklerin yan yana oturtulması şeklinde resmedilmekte, kız öğrencilerin etek boyu genellikle dizüstü olacak şekilde çizilmektedir. İlkokul çağındaki çocuklarda cinsel kimlik tam anlamıyla gelişmediği için psikolojik ve pedagojik anlamda yanlış bir tutum sergilenmekte. Bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılan bir davranışın bu yaşlarda meşrulaştırılması amacıyla ders kitaplarında yer verilerek okuldaki değerlerin halkın inancıyla çelişen değerler olduğu yönündeki anlayışları pekiştirmektedir.

KEMALİZM KUTSANIYOR

Her kitapta Atatürkçülük konusu ve Atatürk İlkelerine çok geniş yer verilmiştir. İlgili ilgisiz bütün ders kitaplarında Atatürkçülük ve Atatürk ilkelerine sayfalarca yer ayrılması, dayatmadan başka hiçbir gerekçe ile izah edilemez. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi isim ve içerik olarak problemlidir. Tamamen Kemalist rejimin bir ürünü olan ve Kemalizm'i kutsayan bireyler yetiştirmeyi hedefleyen bu dersin ciddi şekilde yeniden dizayn edilmesi gerekmektedir.

KİTAPLARDA BAŞÖRTÜ DÜŞMANLIĞI VAR

Kitaplarda kullanılan resimler toplumun inancını yansıtacak nitelikte değildir. Halkın kahir ekseriyetinin Müslüman olduğu ve kadınların çoğunun başörtülü olduğu bir topluma sunulan eğitim müfredatında anne, öğretmen vb. kadın resimlerinde tektipçiliğin tipik örneği olarak daima başı açık, sözde modern kadın resimleri verilmektedir. ‘Din Kültürü ve Hz. Muhammed'in Hayatı' gibi kitaplarda bile aynı yanlışın sürdürülmesi kaygı vericidir.

ÖĞRENCİLERE AHLÂKSIZLIK AŞILANIYOR

Kitaplarda toplumun değer yargılarına ters düşen roman özetleri, hikâyeler ve şiirlere yer verilmektedir. Öğrencilerin karşı cinse olan duygularını kabartacak ve aşk hayallerine daldıracak kimi roman özetlerinin, hikâyelerin ve şiirlerin ders kitaplarında yer alması eğitimden alınan verimi düşürmektedir. Özellikle ahlâksız görüntü ve davranışlara yer verilen TV dizilerine dönüştürülmüş bir takım romanlar, öğrencileri ahlâken yozlaştırmaktadır.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ DAYATILIYOR

Ders kitaplarında yoğun bir şekilde “Türk milliyetçiliği” vurgusu yapılmaktadır. Türk milliyetçiliğinin hemen her sayfada kendini göstermesi, bu kitaplardan ders görmek zorunda olan Kürt, Arap, Çerkez vb. farklı kavimlere mensubiyeti bulunan öğrencileri ötekileştirmektedir. Toplumun Türk milliyetçiliği ekseninde tekleştirilmeye çalışılması; toplumun barış, huzur, saadet ve ekonomik gelişiminin önündeki en büyük engellerden biridir.

KARMA EĞİTİM DAYATMASI DEVAM EDİYOR

Karma eğitim, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede uygulanmaktadır. Ülkemizde, 1927 yılında Talim ve Terbiye Dairesinin karşı çıkmasına rağmen uygulanmaya başlanan ve 1999- 2000 yılları arasında neredeyse bütün okullarda zorunlu hale getirilen karma eğitim sistemi, psikolojik, biyolojik açıdan kız ve erkeklerin fıtrat farklılıklarından dolayı problemler oluşturmuş, eğitim verimini düşürmüştür.

SEÇMELİ DERSLER

Okullarda seçmeli olarak verilen pek çok dersin uzman öğreticisi veya ders materyali bulunmamaktadır. Hatta bazı derslerin kitabı dahi bulunmamaktadır. Astronomi, Uluslar Arası İlişkiler, Sanat Tarihi, İşletme gibi dersler, ismi var cismi yok cinsinden dersler olarak eğitim müfredatında yer almaktadır.

ÖĞRETMENLERİN LİYAKATTAN UZAK OLMASI

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda hala yüz binin üzerinde olan öğretmen açığı, ücretli öğretmen uygulaması ile çoğu zaman yeterliği olmayan öğretmenlerin istihdam edilmesiyle liyakatten uzak, kayırmacı ve geçici yöntemlerle kapatılmaya çalışılmaktadır. Formasyon ve yeterliklerinin olmayışının yanı sıra bu statüdeki öğretmenler, KPSS'ye daha iyi hazırlanmak adına genelde ikinci yarıyılda görevi bıraktıkları için dersler boş geçmektedir.

OKULLARA AYRILAN ÖDENEĞİN YETERLİ OLMAMASI

Son yıllarda genel bütçeden eğitime ayrılan paydaki artışa rağmen hala Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullar maddi imkânsızlıklarla boğuşmaktadır. İhtiyaçların karşılanması için verilen uğraş, okul müdürlerinin asli görevleri olan eğitimin kalitesini arttırmakla uğraşmaya engel oluyor.

DERSLİK İHTİYACI VE İKİLİ ÖĞRETİM

Okullardaki öğrenci sayısı fazlalığı nedeniyle uygulanan ikili öğretim ve sınıfların eğitim öğretim açısından verimliliği düşürecek derecede kalabalık olması ciddi sıkıntılar yaşatmaktadır. Öğrencilerin çok erken saatlerde henüz uykusunu alamadan okula gelmesi veya gece karanlığına kadar okullarda eğitim görmesi, ulaşım, güvenlik ve zamanın verimli kullanımı konusunda birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir.

FİZİKİ ALTYAPI VE DONANIM SORUNU

Birçok okul, geniş bir bahçeden ve oyun alanlarından yoksundur. Sınıflarda, özellikle Fen Bilgisi gibi derslerde ihtiyaç duyulan araç gereçlerin eksikliği, uygulamalı eğitimin gerçekleşmesini engellemektedir.

HİZMET ALIMI

Okulların ihtiyaç duyduğu güvenlik görevlisi, teknik personel ve temizlik elemanları,  İŞKUR tarafından karşılanmakta, fazla sayıda eleman tahsis edildiği halde bu yolla gelen elemanlardan siyasi veya yöresel etkenler yüzünden ciddi manada verim alınamamaktadır.

İDARECİ ATAMALARI SORUNU

Son yönetmelikle İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından mülakat yoluyla yapılan idareci atamaları sonrası eğitim camiasında, idarecilere şüphe ile bakılmakta olup hakkaniyet ve göreve liyakat konusunda ciddi boyutlara varan bir güvensizlik baş göstermektedir. Bu yönetmelik çerçevesinde yapılan atamalarda birçok noktada, liyakat göstermediği halde özellikle siyasi baskılar nedeniyle idareci görevlendirmelerinin yapıldığı görülmüştür.

DÖNEM BAŞI VE DÖNEM SONUNDAKİ BOŞLUKLAR

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde her dönem başı ve sonunda birer hafta olmak üzere toplamda bir ay kadar ders işlenmemekte ve öğrenciler başıboş bırakılmaktadır. Özellikle bu zaman dilimlerinde başıboş kalan öğrenciler siyasi propaganda ve etkiye daha açık hale gelmekte, silahlı ideolojik yapılara daha kolay yem olabilmektedirler.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE

Okul önlerinde sık sık uyuşturucu müptelası vb. çete gruplar cirit atıyor. Okul idaresi ve öğretmenleri büyük ölçüde ve kısmen haklı olarak pasif kalmaktadır. Bu konuda yeterince duyarlılık göstermeyen emniyetin okul önlerinde çok daha ciddi tedbirler alması gerekmektedir.

ÖĞRENCİYİ HAYATA DEĞİL SINAVA HAZIRLAMA ANLAYIŞI

Öğrenciler, sadece sınava hazırlanmaya dönük, ezberci ve bilgi depolamaya endeksli çalışmaktadır. Bu da sistemin çarkları arasında, sınav kaygısıyla, ilgili olduğu alanından ve yeteneklerinden kopmasına sebebiyet vermektedir.

HER OKUL TÜRÜNE AYNI MÜFREDATIN UYGULANMASI

Ders müfredatı olarak bütün okul türlerinde aynı içerikte kitaplar verilmektedir. Oysa her okul türünde aynı müfredatın okutulmasına gerek olmayıp özellikle bazı Meslek Liselerinde müfredatın hafifletilmesi yoluna gidilmelidir.

MESLEKÎ EĞİTİM SORUNU

Okullardaki eğitim faaliyeti üniversiteye öğrenci yerleştirme çabasına döndükten sonra mesleki eğitim veren okullar, meslek edindirme işlevinde yetersiz kalmaya başladı. Bu hal, iş dünyasını üniversite mezunlarına yönlendirmiş ancak üniversitelerden mesleki becerilerden yoksun olarak mezun olan gençler bu ihtiyacı karşılamayınca işsizliğin artmasına sebep olmuştur.

EĞİTİMDE BÖLGELERARASI EŞİTSİZLİKLER

Ülkemizde maalesef çeşitli sebeplerle bölgeler arasında eğitim düzeyinde hala ciddi manada eşitsizlikler devam etmektedir. Bu eşitsizliğin eğitim boyutunu somutlaştıracak olursak, TÜİK'in 2014 yılı eğitim istatistiklerine göre en okuryazar il sıralamasında ilk 10'da Batı illeri yer alırken, okuma yazma oranının en düşük olduğu iller arasında ise Doğu illeri yer almaktadır.

ÖĞRETMENLERİN OLUMSUZ ÖRNEKLİĞİ

Öğrencilerin hayatları boyunca öğretmenler önemli bir rol ve model teşkil etmektedir. Ancak maalesef giyim kuşamda ve özellikle bayanların makyajlarındaki aşırılıklar, konuşurken argo sözlere sıklıkla yer verilmesi, öğretmenlerin, kıraathane ve oyun salonlarının neredeyse müdavimleri haline gelmesi ve de en önemlisi siyasi fikirlerini sınıflara yansıtıp propaganda faaliyetlerinde bulunması bu örnekliği zedeleyen ciddi sıkıntılar arasında yer almaktadır.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir