• DOLAR 32.58
  • EURO 35.012
  • ALTIN 2425.421
  • ...
10 Senede beş ülkeyi işgal etti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev – Doğruhaber / Analiz

Vladimir Putin`in iktidara gelmesi ile birlikte Rusya`nın dış politikasında önemli değişikler meydana geldi. Aniden yükselmeye başlayan doğalgaz ve petrol fiyatları Rusya`nın güçlenmesine yardımcı oldu. Özellikle iktidarı sarhoş Yeltsin`den devralan Rusya Başkanı Vladimir Putin için enerji piyasasındaki fiyatların yükselmesi ekmeğe sürülen tereyağı gibi oldu. Küçücük ama çok stratejik bir konuma sahip olan Kuzey Kafkasya`daki Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti ile baş edemeyen Rusya, petrol fiyatlarının yükselmesi ile birlikte aniden Çeçenistan savaşını kazandı. Batı, Rusya`nın Çeçenistan`da sergilediği insanlıkdışı muameleyi görmezden gelerek Rusya`nın işgalci politikasının önünü açmış oldu. Ortadoğu`da ve Afganistan`da yürüttükleri “uluslararası teröre” karşı operasyon ile meşgul olan Batı Rusya`yı hafife almıştı. Rusya ise Kuzey-Kafkasya Cumhuriyetinde işlenen soykırıma gözlerini kapatan Batı`yı kendi dış politikasında bir engel olarak görmekten vazgeçerek Çeçenistan ile yetinmedi.

RUS-GÜRCÜ SAVAŞI

İki bin yıllarında yükselen petrol fiyatları ve Rusya`nın Batı`ya uzanan doğalgaz boru hatları, Rusya`nın kasalarını umduğundan daha fazla doldurmaya başladı. Rusya`nın iştahı arttıkça arttı. Rusya Başkanı Vladimir Putin artık Batı`yı pek takmıyor hatta tehdit bile ediyordu. Batı, Irak ve Afganistan bataklığından çıkma yollarını ararken, Rusya yeniden dünya siyasetinde kendinden bahsettirmeye başlamıştı. Batı aniden Rusya ile ilgilenmeye başladı ve Rusya`dan ayrılan bazı Cumhuriyetlerde “Turuncu devrimler” dediğimiz devrimler gerçekleştirerek Batı yanlısı iktidarlar oluşturmaya başladı. Gürcistan bunlardan bir tanesi idi. Batı, Gürcistan üzerinden Rusya`nın ilerleyişini ve Putin`in gerçekleştirmek istediği “Yeni Rusya” projesini durdurmak istedi. Gürcistan 2008`de yıllarca sorun yaşadığı Güney Osetya`ya saldırdı. Rusya hiç düşünmeden Güney Osetya`ya sahip çıkarak Gürcistan`a karşılık verdi. Rus-Gürcü savaşı beş gün sürdü ama Rusya bu beş günde Güney Osetya`yı Gürcistan`dan kopararak işgal etti. Batı müdahale etmeseydi Rusya tüm Gürcistan`ı işgal etmiş olurdu. Aynı zamanda Abhazya`yı da Gürcistan`dan tamamen koparmış oldu. Batı`nın Gürcistan`da destek yerine hemen barış görüşmelerine başvurması Rusya`yı daha da cesaretlendirdi. Dönemin Rusya Başkanı Medvedev ve Başbakanı Putin ile Dışişleri Bakanı Lavrov, Batı`yı çok hafife alarak kendi istedikleri şartlarda masaya oturttular. Rus-Gürcü savaşı dünyanın tüm uluslararası dengelerini değiştirdi. Artık her devlet istediği devlete saldırabilir ve toprak koparabilirdi. Rusya Batı`nın bu kadar pasif davranmasından ve adeta özür diliyormuş gibi davranmasından epey şaşırmıştı. Dolayısıyla Rusya Güney Osetya ile yetinmedi.

RUSYA`NIN KIRIM İLHAKI

Batı Suriye ile meşgul oldu ve Rusya ile karşı-karşıya geldi. Batı Suriye ile ilgilenirken Rusya bambaşka bir hamle yaparak Ukrayna`ya bağlı Kırım`ı bir gecede işgal etti ve bir referandum gerçekleştirerek bir mermi atmadan ilhak etti. Ukrayna`da Rusya`ya karşı harekete geçen Batı yine ummadığı bir manevra ile karşı-karşıya kaldı. Batı bu sefer ciddi bir şekilde Rusya ile ilgilenmeye başladı. Çünkü Rusya hiçbir sınır tanımadan ülkeleri işgal üstüne ülkeleri işgal ediyordu. Batı, ABD önderliğinde harekete geçerek BM ile Rusya`ya nota verdi. Rusya umursamıyor ve ilerlemeye devam ediyordu. Rusya, Batı`nın Ukrayna`yı kullanarak kendi menfaatlerine saldırmasını affetmedi. Rusya Ukrayna ile savaşa girdi. Rusya Gürcistan senaryosunu yeniden gerçekleştiriyordu, ancak Batı bu sefer eskisi gibi pasif kalmadı. Rusya ile fiilen savaşı göze alamayan Batı ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı. Rusya ciddi ekonomik kriz ile karşı-karşıya kalınca geri adım atacak gibi davrandı fakat bu olmadı.

RUS-UKRAYNA SAVAŞI

Rusya Batı tarafından uygulanan ekonomik yaptırımlar karşısında ve düşen petrol fiyatlarıyla büyük bir sıkıntı içindeyken bile geri adım atmayı düşünmedi. Bir ara Batı ile bozulan arayı düzeltmeye çalışıyormuş gibi açıklamalar olsa da Ukrayna`nın doğusunu Ukrayna`dan kopardı ve Lugansk ve Donetsk bölgelerinde halk ayaklanmalarına destek vererek silahlı gruplara öncülük etti. Ukrayna`nın doğusu defacto olarak Rusya`ya bağlandı. Rusya, Güney-Osetya, Abhazya ve Kırım`da yaptığı gibi Lugansk ve Donetsk`te vatandaşlara Rus pasaportları vermeye başladı. Rus devleti, Batı ile her türlü görüşmeye oturuyor ancak imzaladığı anlaşmalara rağmen yine istediği şekilde davranıyor.

RUSYA VE SURİYE İLİŞKİLERİ

Rusya, Suriye konusunda ilk günden itibaren Batı karşısında ve kendi çıkarlarını ne pahasına olursa olsun korumaya devam ediyor. Suriye`de ortaya çıkan DAEŞ örgütü karşısında kurulan koalisyonda yer alacakmış gibi gözüken Rusya Batı`yı yine şaşırttı. Son günlerde Esed`e destek için Rus birliklerinin Suriye`ye gönderildikleri yönünde haberler çıktı. Aslında Rusya`nın askeri birlikleri göndermesine bile gerek yoktu, çünkü zaten orada varlardı. Var olan birliklere yeni taze güç gönderildi. Rusya haberleri doğrulamasa da Suriye`ye sevk edilen askerlerin selfie yaparak çektikleri fotoğraflar sosyal medyada dolaşıyor. Bilindiği gibi daha önce Rusya, Esed`e yeni savaş uçakları göndermişti. Şu anda Suriye`ye giden birlikler ile ciddi silah desteği de gönderilmiş gözükmektedir. Bu sefer Rusya tarih boyunca hep hayal kurduğu Akdeniz`e sahil olan bir ülkeye sahip olma gibi fırsatı yakalamış gibi gözükmektedir. ABD öncülüğünde DAEŞ`e karşı kurulan koalisyon Rusya gibi bir savaş hastası ülke ile fiilen savaşa girmeyi göze alabilir mi acaba hep birlikte bekleyip göreceğiz. Rusya, Esed`e hem siyasi hem de askeri desteğini vermeye devam edeceğini resmen açıkladı. Rusya Batı`nın demokrasisini pek takmıyor!

Bu haberler de ilginizi çekebilir