ŞÜKRÜ GÜNDÜZ / DOĞRUHABER

28 Şubat sürecinde dindar kimliklerinden dolayı kurulan kumpaslar ve hukuksuzluklarla cezaevine atılan yüzlerce insan hala cezaevinde tutuluyor. Ergenekoncu, Balyozcu ve KCK`lılar için yeniden yargılama kararları verilip bunlar dışarı çıkarılırken, İslami davalardan dolayı cezaevinde olanların yeniden yargılanma talepleri ret edildi. Yapılan bu hukuksuzluğun son bulması için imza kampanyaları, basın açıklamaları ve birçok girişimde bulunulmasına rağmen bunlar görmezden gelindi. Birçok anne-baba evlat hasretiyle, ciğerparelerine son bir defa sarılıp koklayamadan bu dünyadan göçtü.

28 ŞUBAT HUKUKSUZLUĞUNA SON VERİLSİN

Bu acıların ve hukuksuzlukların son bulması gerektiğini söyleyen 28 Şubat mağdurlarından gazeteci-yazar Yakup Köse, 28 Şubat`ın karanlık yüzü ile tanışan derdini ve sıkıntısını bilen bir insan olarak 28 Şubat hukuksuzluğuna bir an önce son verilmesini istiyorum. 28 Şubat sürecinde cezalandırılan ve 23 yıldır cezaevinde olan insanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu insanların dışarı çıkması için gerekli çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

PARALELCİ HÂKİM VE SAVCILAR DİNDARLARA CEZA YAĞDIRDI

Yargı içinde kadrolaşan paralelci hâkim ve savcıların kararları ile cezaevine atılan yüzlerce dindar insanın hala cezaevinde hukuksuz bir şekilde tutulduğunu söyleyen Köse, “Türkiye çok farklı bir süreçten geçiyor. Yargı içerisindeki paralel yapı dediğimiz bir terör yapılanması var. Bu terör yapılanması dindar insanlara çok büyük zararlar verdi. Bugün paralel hâkim ve savcı diye adları çıkıp ülkeden kaçanlar o dönemde İslami davalara bakan kişilerdi. Bunlar ağır cezaları veren ve isteyen kişilerdi.  FETÖ`den yargılanan hâkim ve savcıların baktıkları dosyalar incelenmelidir” dedi.

ÖLMEDEN ÇOCUKLARINA SARILMAK İSTİYORLAR

Anne-babaların, 28 Şubat zulmünden dolayı cezaevine atılan çocuklarını ölmeden görmek istediğini söyleyen Köse, “Bunun için gerekli hukuki ve yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. 28 Şubat`ta tutuklanıp cezalandırılan 600`e yakın kişi var. Kamuoyu bu kişilerin serbest bırakılmasını istiyor. Bu insanların dışarıya çıkması için gerekli mücadeleyi vereceğiz” diye konuştu.

ADALET NİÇİN BİZE HİÇ UĞRAMIYOR?

Ergenekoncu, Balyozcu ve Pkk`nin şehir yapılanması olan KCK`ya uygulanan hukukun dindarlardan esirgendiğini ifade eden Köse, “Ergenekon, Balyoz ve KCK`dan yargılananlar için mahkemeler hızlı bir şekilde yeniden yargılama kararı verip bunları dışarı çıkardı. Aynı hassasiyet niye haksızca cezalandırılan ve 20 yıldan fazladır cezaevinde bulunanlar için uygulanmıyor? Adalet niçin bize hiç uğramıyor? Yahyaların babalarına, gözü yaşlı anne-babaların çocuklarına kavuşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

TORPİL İSTEMİYORUZ, HUKUK UYGULANSIN

“28 Şubat mağdurları olarak kimseden torpil yapılmasını ve kıyak geçilmesini istemiyoruz” diyen Köse, “Biz diyoruz ki; sadece ve sadece normal hukukunuzu bize uygulayın. Bizim dosyalarımızı horlamayarak, uyumayarak okuyun, normal hukuk bu insanların yeniden yargılanmasına ve serbest bırakılmasına karar verecek. Biz ekstra bir şey istemiyoruz. Normal hukukun uygulanmasını istiyoruz.  28 Şubat mağdurlarının serbest bırakılması için herkes elinden geleni yapmalı. Ortada bir hukuksuzluk var. Ve bu hukuksuzluk bir an önce sona erdirilmelidir” ifadelerini kullandı.

CEZAEVLERİNDE 600 KARDEŞİMİZ VAR

90`lı yıllarda ve 28 Şubat sürecinde yapılan hukuksuzlukların ortaya çıkarılması gerektiğini söyleyen Köse, “90`lı yıllarda yapılan hukuksuzluklar kararlı bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı ve dile getirilmelidir. Çekilen acılar basit acılar değil. Bir insan ömrünün yarısından fazlasını cezaevinde geçiriyor. Günlerden, aylardan bahsetmiyoruz. Yıllardan bahsediyoruz. İnsanlar yıllardır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. Ben Silivri cezaevinden çıkarken cezaevinde 600 Müslüman vardı, bu Müslümanlar dışarıya çıkana kadar mücadeleye devam edeceğim, dedim. Paralel yapı dediğimiz o şer odağının bütün pisliklerini gün yüzüne döküp çıkaracağız. Bunların hoşgörü adı altında sevgi pıtırcığı gibi görünüpte samimi Müslümanlardan intikam aldıklarını düşünüyorum. Bunların kirli oyun ve tezgâhlarının kamuoyuna anlatılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.