İnsanları eşrefi mahlukat olarak yaratan aziz olan Allah (cc)`ın adıyla. Bizleri  Müslüman olarak yaratan ve İslam'ın hizmetkârı kılan  alemlerin rabbi  Allah(cc) a hamdolsun.Salat ve selam Hz.Muhammed (s.a.v)`in aline, ashabına ve kıyamete kadar onların yolundan giden, kendilerini ve ailelerini günah bataklığı düğünlerden alıkoyan muvvahid Müslümanların üzerine olsun

Gündem dışı bir konuyu ele almak istedim. Toplumsal bir yara haline gelen ve ahlaki çöküntüye sebep olan İslam'a aykırı düğünlerden bahsetmek, naçizane bazı öneri ve tespitlerde bulunmak istiyorum. Hak yolda, günahlardan sakınan ve nefsini dizginleyen müminlere selam olsun.

İnsanların ömründe belki sadece bir defa olabilecek evlilik başlangıcında sünnet olan düğünlerimiz öyle bir hal almış ki akıllara ziyan. Bu nasıl azmışlık, bu nasıl bir vurdumduymazlık ve bu nasıl bir Müslümanlık. Tam anlamıyla "Günah Bataklığı". Bölgemizde, özellikle malum çevrenin düğünlerinden bahsediyorum. Kadınlı-erkekli, meydan düğünlerine şahit olmak bile ar sahibi insanın zoruna gidiyor. Şahit olduğum kadarıyla bu düğünlerden bahsetmek istiyorum. Özellikle genç kuşağın rağbet ettiği bu düğünler tam bir ahlaksızlaştırma projesi ve propaganda aracı. Söylenen ve çalınan müzik, kadın-erkeklerin elele halay çekmeleri günah olarak yeter aslında. Bu azmışlık, ne mübin dinimiz İslam'da var ne de  kültürümüzde. İşin en acı tarafı ise bu ortamlarda bulunanlar namazlı, hacı ve müslümanlık denince mangalda kül   bırakmayanlardır. Böylesi düğünlerin İslam'da yeri yoktur denilince de, aşırı bir tepki vererek akılalmaz itham ve yaftalarla saldırıya geçiyorlar. Yeni nesil, malesef cahil öncülerinin geleneklerini devam ettiriyorlar.

Bu günahlara ortam hazırlayanlar bunu bilinçli bir şekilde yapıyor. Çünkü ancak bu şekilde gençleri tuzaklarına düşürerek onlara her türlü isteklerini yaptırabilirler. Bölgemizde bar kültürü fazla olmadığından, bu açığı böylesi düğünlerde bar ortamı oluşturarak kapatıyorlar. Zaten maneviyat eksikliği olan gençlerimiz bu ortamlara kendilerini çok çabuk kaptırıyorlar. Diğer yandan yeni evlenenler kutsal olan aile temelini ilk günden günah ve haramlarla kurmak durumunda kalıyorlar. Böylesi evlilikler bereket ve kutsiyetini kaybetmiş oluyor. Bu durum da maneviyattan yoksun bir neslin meydana gelmesi çok kolay oluyor. Böyle ortamlarda sokağa ancak molotofçu, uyuşturucu müptelası ve hayasız bir gençlik ortaya çıkar. Hangi tarafından baksak,bu günah bataklığı düğünlerin insanımızın uhrevi dünyasına zarardan başka hiçbir faydası yoktur. Allah (cc) 'a isyandır. Peygamber Efendimiz )'in sünnetine saygısızlık ve ihanettir.

Daha vahim olanı ise İslami kimliği ile bilinen ve İslami düğün diye yaptıkları düğünlerde gelin ile damadı herkesin önünde dans ettirmeleri, düğün salonlarında israftan kaçınmamaları İslami prensiplere aykırı davranmaları vs gibi sebeplerden dolayı bu düğünlerin de diğer düğünlerden aşağı kalır yanı yok malesef. Peki nasıl olmalı bir düğün. İslama göre ölçü nasıl olmalı. Herşeyden önce imanın bir parçası olan utanma(haya) duygusu olmalı,kadın -erkek bulunduğu ortamın farkına varmalı. Ona göre giyim ve davranışlarına dikkat etmelidir. Kesinlikle haremlik-selamlık kuralına uyulmalıdır. Özellikle Peygamber Efendimiz (s.a.v) in şu davranışını örnek almak gerekir. Âmâ (doğuştan gözleri görmeyen) bir sahabe olan Abdullah İbni Ümmü Mektum (r.a)Efendimiz (s.a.v) in hane-i saadetlerine gelir. Perde arkasından Hz.Aişe validemiz onu izlemekteyken Efendimiz(s.a.v) tarafından uyarılır. Hz.Aişe validemiz; o âmâ biri, bizi görmez ki demiş. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:"Sen de âmâ mısın? Sen onu görmüyor musun?" buyurarak onu bundan nehyetmiştir. Bizim düğünlerimiz de bu şekilde edep dairesi içinde ve İslam'ın mahremiyet kurallarına uygun olması gerekir.                                                                                                                                                                                                                                                                                          

Aksi halde Resulullah (s.a.v)'ın şefaatinden mahrum olacağımız gibi Allah(cc)'ın gazabına ve azabına düçar oluruz. O zaman vay halimize.

Böylesi günah bataklığı düğünlere rağmen, bölgemiz başta olmak üzere artık tüm ülkede yaygın olan İslami düğünler Müslüman halkımızın tercihi olmuştur. Sünnete uygun ilahi, salavat ve dualarla yapılan bu düğünler her kesimden insanların kaynaşmasına vesile olmaktadır. Günah ve haramlardan uzak bir şekilde, ailenin temelini sağlam kurmak  isteyenler için bu düğünler çok iyi bir fırsattır. Harama bulaşmamak ve günaha girmemek için İslami düğünler yapmalı ve yaygınlaştırmalıyız. Hiçbir bahane günah bataklığı düğünlere gitmemize sebep olmamalıdır.

Bu durumda ebeveynlere çok önemli görevler düşmektedir. Okula, sokağa ve işe gönderdiği çocuklarının bulundukları ortamları takibe almalı, arkadaş çevresini kontrol altına almalıdır. En önemlisi iyi bir şekilde İslami terbiye vermelidir. Kendisi veremiyorsa eğer İslami eğitim merkezlerine gitmelerini sağlamalı ve ön ayak olmalıdır. Herkes ektiğini biçer. Kim iyi ve kötü namına çocuklarına ne verirse onun karşılığını görür. Topluma ve İslam 'a hayırlı bir nesil ancak bu şekilde ortaya çıkar. Aksi halde haram-helal kaidesini takmayan, asi, hayırsız ve İslam 'a düşman bir nesil ortaya çıkar ki çok geçmez bu nesil kendi atasını bile takmaz duruma gelecektir. Bu durum ise topyekün helak olmaya sebep olur. Belki Allah (cc) bu dünya da önceki milletler gibi başımıza taş yağdırmaz ama ahirette  hepimiz bu günahın vebalini çekeriz ve özellikle bu nesil yakamıza yapışacaktır. Onlara doğru yolu göstermediğimiz için. İşte o zaman onlarında hesabını ebeveyn ve alimlerden soracaklardır.Bunun hesabını vermek te çok zor olacaktır.Selam ve dua ile...

Süleyman TUNÇ