• DOLAR 32.352
  • EURO 35.103
  • ALTIN 2310.121
  • ...
HÜDA PAR: Çatışma söz konusu değil HDP`liler köylüleri taradı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Kozluca (Xaniké) köyünde HDP'lilerin ağır silahlarla HÜDA PAR üyelerine düzenlediği saldırıda 2 kişinin şehit edilmesi olayı ile ilgili olarak HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, bugün saat 19.30 da HÜDA PAR Diyarbakır İl Teşkilatı önünde düzenlediği basın açıklamasında sabırların taşması halinde olayların kontrol edilemeyecek bir duruma geleceğini vurguladı.

“Batıda özgürlük havarisi, doğuda ise molotof ve keleş”

Konuşmasında, yapılan saldırı ve zulümlerin duracak gibi görünmediğini söyleyen Yılmaz, Karşı tarafın bu saldırıyı durdurmaya yönelik hiçbir girişiminin ve hiçbir çabasının olmadığına dikkat çekti.

HDP`nin her katliamdan ve saldırıdan sonra cılız bir şekilde işi provokatörlere ve provokasyona yüklediğini ve zeytin yağı gibi üste çıkma yoluna gidip kalıcı bir çözüm bulunması için hiçbir çabaları olmadığını söyleyen Yılmaz, basın mensuplarına seslenerek, “Bu kaçıncı kez sizleri kardeşlerimize yönelik yapılan vahşi saldırılar nedeniyle toplamamız. Dilerim ki, bu son olsun. Kardeşlerimizin kanının dökülmemesi, gençlerimizin kanlarının dökülmemesi ve gençlerimizin analarının ağlamaması için bunun son olmasını diliyoruz. Bu son olsun demek zorundayız..” dedikten sonra, “Ama son olması için de saldırganların kendilerine bir çeki düzen vermesi gerekiyor. Kin ve nefretin yok edilmesi geriyor. Kendi tabanlarını öfkeyle doldurmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Batıda özgürlük havarisi, doğuda ise bir elde molotof, diğer elde keleş silahı ile toplumun vicdanını, iradesini topyekun rehin almaya çalışmak, ne vicdanidir, ne insanidir, ne de ahlakidir.” dedi.

Kimsenin Kürdistan`da Müslümanları ve Hür Dava gönüllülerini Kürdistan`dan sürmeye güç yetiremeyeceğini vurgulayan Yılmaz,  Şırnak`ın İdil ilçesine bağlı Xaneke köyünde, daha önce tutuklanıp cezaevine girmiş olan bir PKK/KCK`lı şahıs tarafından tüm köylülerin taranması sonucunda iki üyelerinin şehid olduğuna dikkat çekerek, olayın seçim çalışması amacıyla köye giren HDP`nin köylüleri tehdit ve tahrik etmesiyle başladığını söyledi.

“Seçim çalışması adı altında halkı tehdit ve tahrik etmek parti çalışması değildir”

Medyada yer alan haberlerdeki gibi HÜDA PAR ile HDP arasında bir çatışmanın söz konusu olmadığını olayın tamamen HDP`liler tarafından köylülerin taranması olduğunun altını çizen Yılmaz, karşı taraftan yaralanan hiç kimsenin olmadığına dikkat çekti.

HDP`li üyelerin iki kardeşlerini Şehit ettiklerini söyleyen Yılmaz, “Kamuyunu yanıltmak için de kendileri saldırıya uğramış gibi gösteriyorlar. Bu kadarına da pes demek gerekiyor. Ben, 6-8 Ekimde katliamının talimatını veren, Yasin`imizin vahşice katledilmesinin talimatını veren eş başkanları gibi söylemeyeceğim. Hatırlarsanız ‘Lice`de ne işleri var` demişti. Ben onu söylemeyeceğim. Tabi ki de Hanıkê` ye de gidip çalışma yapabilirler.  Her siyasi partinin seçim çalışması yapmaya hakkı vardır. Olmalıdır da. Ama daha önce doksanlı yıllarda dahil örgütün silah ile dahi giremediği Hanekê gibi bir köyde, seçim çalışması adı ile gidip örgüt propagandası yapmak,  halkı tehdit ve tahrik etmek, parti çalışması değildir.  Örgüt marşları  ile o insanları tahrik etmek, seçim çalışması değildir.” ifadelerine yer verdi.

“Bu zihniyeti desteklemekle, bu katilleri canavarlaştırdıklarının farkına varmaları gerekiyor”

Yeni 6-7 Ekim olaylarının meydana gelmemesi için yeni Yasinlerin katledilmemesi için, insanların taşlarla başlarının ezilmemeleri için, diri diri yakılmamaları için, bu kesime desteklerini herkesin gözden geçirmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, Kürdistan`a barış ve huzurun gelmesi için bu kesimin halk tarafından cezalandırılması gerektiğini ifade etti.  

PKK`nin Kürdistanı kendi çiftliği gibi gördüğünü ve tek parti diktasıyla yönetmek istediğini belirten Yılmaz, “Hiçbir siyasi parti ve muhalife müsaade etmek istemiyor. Hele hele de şu baraj sorunu yaşadıkları bu dönemde, Kürdistan da kendileri dışında hiçbir partiye oy çıkmaması için çalışıyor.   Silahlı destekli HDP`ye silahlı oy isteme faaliyetleri her tarafta mevcuttur. Bu tahammülsüzlüğü bir tarafa bırakmaları gerekiyor. PKK ve siyasi uzantıları kendilerine çeki düzen vermek zorundadırlar. Kürdistana huzur ve barışın gelmesi, PKK ve siyasi uzantılarının kendilerine çeki düzen vermesiyle, gerçekten barışçıl olmalarıyla, mümkün olacaktır. Sözde barış kelimesini diline dolayıp bu şekil meydanlarda bu kelimeyi dillendirmekle, Kürdistan`a barış gelmez. Bu zihniyeti desteklemekle, bu zihniyetin yanında yer almakla, bu katilleri canavarlaştırdıklarının farkına varmaları gerekiyor.” dedi.

“Yüzde ellinin altında oy aldıkları her yer güllük gülistanlık”

HDP`nin barajı aşması halinde bu tür olayların her gün yaşanacağına dikkat çeken Yılmaz, “Çermik`te olay yok. Urfa`da yok. Çınar`da olay yok.  Çüngüş`te olay yok. Neden mi? Çünkü, oyları yüzde ellinin altında. Nerede yüzde ellinin altında oy almışlarsa, orada huzur var, barış var. Ama Lice`de, Hakkari`de, Bismil`de ve Diyarbakır`da olay var. Çünkü,  yüzde ellinin üzerinde o aldılar. Diyarbakır`da olay vardı. Niye, yüzde ellinin üzerinde oylar aldıkları için. Bunları halkımızın görmesi gerekiyor.” açıklamalarında bulundu.

“Eğer bıçak kemiğe dayanırsa, bardak taşarsa kimse kontrol edemez, herkes aklını başına alsın”

Halkın zarar görmemesi için yıllardır sabrettiklerini hatırlatan Yılmaz, “Hz. Eyüp`ün sabrını gösteriyoruz. Acılarımızı gönlümüze gömüyoruz. Fakat saldırıya uğrayan, her gün katledilen bu kitleyi, eğer bıçak kemiğe dayanırsa,  o bardak taşarsa kimse kontrol edemez. Bunu ben bile kontrol edemem. Bu noktada herkesin aklını başına alması lazım.  Ve daha fazla tahrik ve provoke etmemeleri lazım. Gerçekten Kürdistan`a barışın gelmesini istiyorlar ise, o zaman adam gibi bu işin sorumluları ortaya çıkacak. Bu nokta da yetkililer kim ise ortaya çıkacak. Ve bir daha olmaması için ellerini taşın altına koymaları lazım. Kutsalları neyse, neye inanıyorlarsa ellerini onun üzerine koyarak yemin edip ‘bir daha tahrik ve provoke etmeyeceğiz, kitlemizi nefret ile doldurmayacağız, Kürdistan`a barışın ve huzurun gelmesi için çalışacağız` diye yemin etmeleri lazım. Ve bu olayı kınamaları lazım. Bugüne kadar bize yapılan tüm saldırıları kınamaları lazım. Yarın, öbür gün arabulucu diye yandaş STK`ları kapımıza göndermesinler. Gerçekten arabulucu olmak isteyen, elini taşın altına koymak isteyen kişi ve kurumlar da bu saldırıyı ve 6-7 Ekim katliamını açık ve net bir dille kınamaları lazım. Ondan sonra gelip bu noktada arabuluculuk girişiminde bulunabilirler. Kimse kimse gazımızı almak için uğraşmasın. Tarihsel süreç içerisinde, insan ve toplum yaşamında belirli bazı kırılma noktaları vardır. O kırılma noktalarına dikkat etmek lazım. Sabırları zorlamamak lazım. Bu kaçıncı ‘son olsun` deyişimiz. Onların da bu ‘bir daha olmayacak` ya da ‘biz değiliz provokatörler` demesin . En küçük bir olayda eli silaha uzanan insanlardan bu topluma bir hayır gelmez. Hiç kimseye ne bir fayda verir ne de hayır getirir. Ne  Kürtlerin kurtuluşu için, ne de bu toplumun barış ve huzuru için bu anlayış bir fayda sağlamayacaktır. “ açıklamasında bulundu.

“Sadece bize saldırmıyorlar tüm Kürtlere saldırıyorlar”

PKK`nin bir kolunun Irak`ta KDP`ye ve Barzani`ye de saldırdığına dikkat çeken Yılmaz, PKK`nin bu tür saldırıları sadece kendilerine yapmadığını, kuzeydeki kürt grupları ve partilerine de saldırdıklarını belirterek, “Sadece bize saldırmıyor bu zihniyet. Sadece bize tek saldırsa, ‘tamam sadece biz tekiz` diyeceğiz. Rojava`dan KDP`si ve diğer Kürt partilerinin hepsini sürdüler. Bir kısmını sokak ortasında infaz ettiler, bir kısmını ise linç ettiler. Daha dün birkaç gün önce İran KDP`sine saldırıp iki KDP`liyi katlettiler ve saldırıları halen devam ediyor. Irakta KDP`ye ve Serok Barzani`ye saldırıyor.” ifadelerine yer verdi.

 “PKK, Emperyalist Batının uşaklığını üstlenmiş”

PKK`nin marjinal Türk solu ile sapık gruplar dışında herkesle problemi olduğunu söyleyen Yılmaz, “PKK`nin insani değerlerini kaybetmemiş herkesle problemi var. Kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Emperyalist Batının uşaklığını üstlenen ve taşeronluğunu yapan PKK, Kürdistan`da İslami yapıların yaşamaması  ve yok olması için Amerika`dan ve diğer emperyalist ülkelerden talimat almıştır.” ifadelerine yer verdi.

“Espinoza ne zaman Diyarbakır`a gelse Kürt kanı dökülüyor”

Amerika konsolosu Espinoza`nın bölgeye her geldiğinde, Kürt kanının döküldüğünü söyleyen Yılmaz, Espiniza`nın bugün de Diyarbakır`a geldiğine dikkat çekerek, “Bu uğursuz herif, yine geldi ve yine kan aktı. Bunların sırtlarını Amerika`ya değil, bu halka dayamaları gerekir. Halkın değerleri ve inançları ile barışmaları gerekir. Geçmişte yaptıkları katliamlar için Öcalan`ın kendi tabiri ile iç infaza tabi tuttuğu 15 bin Kürt`ün ailesinden özür dilemesi gerekiyor. Bıçak kemiğe dayanmadan, sabırlar taşmadan, sabırlar sona ermeden kendilerine çeki düzen vermelidirler.” açıklamalarında bulundu. (M. Sıddık Bilge – İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir