• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Diyarbakır bağımsız adayı Yapıcıoğlu, seçim beyannamesini açıkladı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu`nun da katıldığı bir basın toplantısıyla seçim beyannamesini açıkladı.

Seçim beyannamesine geçmeden önce çalışmaları hakkında kısa bilgi veren Yapıcıoğlu, Diyarbakır merkez ve ilçe merkezleri başta olmak üzere bunlara bağlı mahalle ve köyleri tek tek gezdiğini ve halkın büyük teveccühü ile karşılaştıklarını belirtti. 

“Söyleyecek sözümüz var”

Seçim beyannamesini 4 ana başlık altında hazırladıklarını ifade eden Yapıcıoğlu, bunları şöyle açıkladı: “Biz 'Türkiye için, İslami muhalefet adına, Kürt Meselesi ve Kürdistan için, sahipsiz şehirlerimiz için söyleyecek sözümüz var' diyoruz. Peki, nedir bu sözler? Bunları ana başlıklarıyla anlatayım;

Türkiye için söyleyecek sözümüz var derken 1- Yeni ve sivil bir anayasa, 2- Adalet, ama herkese, 3 -Mazlumdan yana dış politika, 4. Hayat pahalılığı, işçinin-emekçinin alın terinin korunması, 5- kadın gençlik ve aile.

İslami Muhalefet Adına söyleyecek sözümüz var derken 1-Halkın inanç ve değerlerine aykırı kanun çıkarılmaması, 2-Toplumsal ve ahlaki yozlaşmanın önlenmesi, 3-Faize dayalı ekonomik sistemin terk edilmesi, 4- Medreselere statü–karma eğitim dayatmasından vazgeçilmesi, 5- Başörtüsünün anayasal güvenceye alınmasıdır.

Kürdistan için de 1- Anayasal tanıma, 2- Anadilde eğitim ve Kürtçenin ikinci resmi dil olması, 3- Yerinden yönetim, 4- Sembolik sınırlar ve devletin özür dilemesi. 4- Siyasi genel af.  Sahipsiz Şehirlerimiz için Söyleyecek sözümüz var! Bunlar 1. Can ve mal güvenliğinin olmayışı, 2-İşsizlik, 3- Hizmet eksikliği, 4-Çevre kirliliği ve çarpık kentleşme ve 5- Ulaşım ve trafik.”

“Kürtçe ikinci resmi dil olmalı”

Kürtçenin Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmesini isteyen Yapıcıoğlu, Kürdistan sınırlarının da sembolik bir hale getirilmesi gerektiğine işaret etti.

“Aileyi koruyacağız”

Eğitimli bir gençlik yetiştirilerek evliliklerin de teşvik edilmesine vurgu yapan Yapıcıoğlu, son yıllarda büyük bir artış gösteren boşanmaların önüne geçebilmek için somut ve elverişli tedbirlerin alınmasının önemine değindi. 

Yeni, sivil, yerli anayasa”

Askeri cunta tarafından hazırlanan, süreç içinde pek çok maddesi değiştirilen ve yamalı bir bohça görüntüsü sergileyen 1982 Anayasası`nın toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan oldukça uzak olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, Anayasa`nın topluma silah zoruyla giydirilmiş bir deli gömleğinden farksız olduğunu söyledi. Yapıcıoğlu, “Vesayetten ve ideolojiden arınmış, yeni, sivil ve yerli bir anayasa halkın büyük çoğunluğunun talebidir. Başlangıç bölümü kısa ve öz olan, etnik vurgu yapılmaksızın insani hak ve özgürlüklere kuvvetli bir vurgu yapan, değiştirilemez nitelikte hiçbir maddesi olmayan, ideoloji dayatmayan, milletvekilleri dâhil hiç kimseyi bir ideolojiye bağlılık üzerine yemin etme mecburiyetinde bırakmayan yeni ve sivil bir anayasa yapılmalıdır.” dedi.

“Mazlumdan yana adalet eksenli dış politika”

İslam ülkeleriyle ola ilişkilere özel bir önem verilmesi gerektiğine işaret eden Yapıcıolu, “Zulmün bir aracı haline dönüştürülmüş Birleşmiş Milletler ve NATO eliyle dayatılan savaş, saldırılar ve çeşitli tehditlerin, milli çıkara uygunluk kılıfıyla taraftarı olunmasını zillet olarak görüyoruz. Çıkarımıza uyandan değil, haklı olandan yana tavır koyan şahsiyetli bir dış politika ana ilkemiz olmalıdır.” dedi.

“Faizsiz bankacılık”

Faize dayalı ekonomik sistemin terk edilmesini talep eden Yapıcıoğlu, “Faize dayalı ekonomik sistem tamamen kaldırılmalıdır. Gerek kamu gerek bankacılık ve gerekse de bireyler arası borçlarda faiz temelli anlayış olmamalıdır. Faizsiz bankacılık uygulamasına geçilmelidir.” diye konuştu.

“Tevhidi Tedrisat Kanunu kaldırılsın”

Eğitim ve öğretim müfredatının ideolojik unsurlardan temizlenmesi gerekliliğine değinen Yapıcıoğlu, Kur`an–ı Kerim, Arapça, hadis, ilmihal ve siyer derslerinin ilköğretim birinci sınıftan itibaren ders olarak okutulmasını istedi. “İslami eğitim veren özel eğitim ve öğretim kurumlarının açılması serbest olmalıdır.” diyen Yapıcıoğlu, “Medreselerimiz restore edilip onarılmalı, medrese eğitiminde geçen süre zorunlu eğitim süresinden sayılmalıdır. Tevhidi tedrisat kanunu kaldırılarak medreselerden mezun olan öğrencilere belli sınavlardan geçtikten sonra denklik diploması verilmelidir. Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli, isteyen aileler çocuklarını yükseköğrenim dâhil eğitimin her kademesinde erkek veya kız okullarında okutabilmelidir. Yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyaçları dikkate alınarak yeteri kadar kız–erkek ve evli yurtları oluşturulmalıdır. YÖK kaldırılarak üniversiteler, akademik, idari ve mali yönden özerk bir yapıya kavuşturulmalı, yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonu sağlayan yatay bir organizasyon oluşturulmalıdır. Üniversiteler asli hüviyetlerine büründürülerek, öğretim elemanları ve öğrenciler üzerinde baskı ve dayatmaların bulunmadığı kurumlar haline getirilmelidir.” dedi.

“Devlet resmen özür dilemeli”

Bugüne kadar Kürt halkına yapılan zulümlerden dolayı devletin resmen özür dileyerek mağdurlara tazminat ödemesi isteyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Köy yakma ve zorunlu göç olaylarının hesabının sorulması lazım. Ergenekon, jitem ve benzeri yapılanmaların bölgede yaptığı hukuksuzluklar derinlemesine soruşturulmalıdır. Başta Şeyh Said olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygı ile andıkları Kürt önderlerine ve âlimlerine zulmedildiği resmen kabul edilmeli, yakınlarından ve bütün halktan özür dilenmelidir. Said–i Nursi, Şeyh Said ve Seyit Rıza gibi şahsiyetlerin mezar yerleri açıklanmalı, İstiklal Mahkemeleri ile ilgili arşivler derhal açılmalıdır. Sayısı binleri bulan kayıpların akıbeti açıklanmalı, faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturmalar ciddiyetle yürütülmeli ve sorumlular bulunup cezalandırılmalıdır.”

Siyasi genel af”

Siyasi genel af konusunu da seçim beyannamesinde işleyen Yapıcıoğlu, “Siyasi nedenlerle uğradıkları takibat veya aldıkları cezalar nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kalmış olanların ülkeye, siyasi düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde tutulan kişilerin de toplumsal hayata dönebilmeleri için siyasi af çıkarılmalıdır.” dedi.

“Can, mal, akıl ve nesil emniyetinin olmayışı”

Güvenliği sağlamakla yükümlü devletin, yaşadığımız şehirlerde bu görevini ifa etmediğini ifade eden Yapıcıoğlu,  şunları söyledi: “Hırsızlık, uyuşturucu ve fuhuş gibi topluma zararları suçlarla mücadele konusunda üzerine düşeni yapmak bir yana bu tür çirkin fiillere zaman zaman göz yumduğu ortaya çıkmıştır. Gerek İktidar partisi gerekse de siyasi tüm parti ve yapılar, çıkar uğruna kin ve nefret söylemiyle kışkırtıcılık yapmaktan uzak durulmalı, halkın gençleri birbirine düşürülmemeli, karşılıklı güven ve tahammül içerisinde farklı inanç, görüş ve aidiyetlerin birlikte yaşamasına uygun bir ortam oluşturulmalıdır.”

“Ulaşım ve trafik”

Ulaşım ve trafik sorununa değinen Yapıcıoğlu, yapımı uzun süredir devam eden şehirlerarası yollar ve bağlantı yolları inşaatlarının biran önce tamamlanması gerektiğini söyledi. Yapıcıoğlu, “Batı illerinde yaygınlaştırılma çalışmaları hızla devam eden hızlı tren seferleri için de altyapı oluşturulmalı, halkımız güvenli ve ucuz seyahat imkânına kavuşmalıdır. Uçak seferleri ihtiyaca uygun şekilde ve sıklıkta düzenlenmeli, havalimanları birer atıl yatırım olmaktan çıkarılmalıdır.” dedi.

Yapıcıoğlu son olarak yarın saat 17.00`de Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda yapılacak seçim mitingine basın aracılığıyla tüm halkı davet etti.  (M. Sıddık Bilge – İLKHA)










 

Bu haberler de ilginizi çekebilir