Nurullah AY / DOĞRUHABER / HABER YORUM

HDP eşbaşkanı DEMİRTAŞ, Elazığ mitinginde: “Bize bir seferlik de olsa emanet oy verin, ne yaptığımızı göreceksiniz.” derken sanki halktan geleceğini değil de bir öpücük istiyor.

Sayın DEMİRTAŞ! Cizre, Lice ve Yüksekova`da yıllar önce vatandaş bir kere hata yaptı, bir daha sizi oradan çıkaramıyor.

Hem zaten DEMİRTAŞ da orada emanet durmuyor mu?

Emanet lidere emanet oy ver, sonra işin gücün yok “eman et!”

***

Bülent ARINÇ, Manisa ve çevresinde Paralel yapıyla yakınlığı bulunan dernek baskınlarıyla ilgili:” Şimdi ben orada halktan nasıl oy isteyeceğim.” derken yine babacan yönüne denk gelip paralel yapıya yakın akrabalarının etkisinde kalmış sanırım.

Yoksa çok değil, dört beş yıl önce Mustazaf Der ve ona yakın onlarca sivil toplum kuruluşuna baskınlar yapılmış, dokuz yüze yakın kişi gözaltına alınmış ve paşalar gibi seçimlere girmişti Bülent Arınç.

Yargılanma gerekçeleri de ihanet, kumpas, şantaj falan da değildi.

Kutlu doğum organize etmişler, Filistin`e destek mitingi düzenleyip onlar için kermes düzenlemişlerdi.

Metin olun Bülent Bey! Emin olun, toplum algı ve beklentisi evinizde konuşulandan çok daha farklıdır.

***

ERDOĞAN, ne zaman İsmet İNÖNÜ`ye bir selam gönderse(!) Kemalist refleks: “Maksat İNÖNÜ değil, Mustafa Kemal`dir.” der, Erdoğan da “Nasıl anlarsanız” minvalinde selam çakmaya(!) devam eder.

ERDOĞAN`ın liderliğindeki gizemi taklit etmeye çalışan emanetçi DEMİRTAŞ da son günlerde dine çakmanın bedelinin ağır olduğunu bildiğinden, dini değerlere saldırı amaçlı din dersine ve diyanete çakmaya çalışıyor.

DEMİRTAŞ`ın bu niyetini anlamayan insanlarla oyum bir sayılınca, filozof(!) Aysun KAYACI`nın görüşlerindeki derin duyguyu anlamaya başladım.
Ha bu arada hatırlatmakta da fayda var sanırım:

Din niyetiyle diyanete çakmak kişiyi denaetleştirir.  

***

Kandırma kampanyası yürüten siyasi parti liderlerinin asgari ücretlilerin maaşıyla ilgili vaatleri eski Yeşilçam filmlerindeki mezadı hatırlatıyor.

BAHÇELİ: Bin dört yüz

KILIÇDAROĞLU: Bin beş yüz

DEMİRTAŞ: Bin sekiz yüz

BAŞ: Beş bin

Haydar BAŞ, gerçekten mert adammış. Dört lider de salladığını bile bile sallıyorsa biraz bol keseden atmak gerek değil mi?

Sahiden MHP ve CHP`li belediyelerin sözleşmeli personele verdikleri maaş ne kadar?

Elektrik faturasının ödeyemeyen BDP`li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin sözleşmeli personele KCK kesintileri dâhil ne ödediğini zaten biliyoruz.

***

HDP`li Van Büyükşehir Belediyesinin billboardlarda “Sahip Çıkmazsanız” yazısıyla musluklarda akıttıkları kırmızının kan olduğunu iddia etmek, Van kültürünü bilmemekten, kahvaltısıyla meşhur Van`ı tanımama cehaletinden kaynaklanır.

Akan kırmızı sıvı, tavşankanı çaydı ve özelde Van, genelde Kürt halkının misafirperverliğini simgeliyordu.

Tepkiler üzerine niye kaldırdığına gelince;

Misafir anlayışsızsa, ev sahibi ne yapsın?

Semaverin altını kapattı, “Size çay yok!” dedi.

***

KILIÇDAROĞLU`na bir televizyon programında bunca vaat için kaynağınız nedir dediklerinde:

“On iki yıldır birikenler.” dedi.

“Bana dört yıl için bir şans tanıyın.” dediğine göre:

Her üç yıl biriktirilenle bir yıl kurtarılabiliyor.

Ben de az hesap uzmanı değilmişim.

***

KILIÇDAROĞLU, “Beni dört yıl için bir deneyin.”

DEMİRTAŞ: “Bize bir seferliğine oy verin, bizi deneyin.” diyor.

Boşuna “HDP Kürtlerin CHP`sidir.” dememişler.

Seçim vaatleri bile aynı.

İyi de millet deneme tahtası, milletin akıllısı da siz misiniz, diye sormazlar mı?

***

Herkes Ekrem DUMANLI -  Gülten KIŞANAK ziyaretini tartışadursun, aradan biraz zaman geçince görüşmenin üzerindeki sis perdesi de aralandı ve DUMANLI`nın, KIŞANAK`ın şahsında HDP/PKK`yi Türkçe Olimpiyatları`na davet ettiği anlaşıldı.