• DOLAR 32.345
  • EURO 35.145
  • ALTIN 2309.178
  • ...
SON DAKİKA
Astımın çaresi düzenli tedavi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Astım tedavisinin düzenli yapılarak belirli aralıklarla takibinin önemini vurgulayan   Prof. Dr. Ferah Ece, “Astım, ataklarla gelen kronik bir hastalık olduğu için onunla yaşamayı bilmek ve ilaçların düzenli kullanılması çok önemli. Çünkü astım kontrol altına alınmadığında hayatı kısıtlıyor. Yürümek, hareket etmek bile, mümkün olmayabiliyor. Bu sebeple düzenli tedavi ile astım hastalığı,  yaşamı olumsuz etkilemekten çıkıyor” dedi.

Aşırı yorgunluk da tetikliyor

Astım, solunum yollarının mikrobik olmayan bir iltihap sonucu aşırı derecede duyarlı olmasına ve bazı etkenlerle ataklar halinde daralmasına neden olan bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirten  Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece, Toz, duman, koku gibi uyaranlar öksürük, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi gibi yakınmalara yol açar. Krizde hava yollarını saran kaslar kasılır, hava yollarının yüzeyleri iltihaplanıp şişmeye başlar, balgam oluşur. Tüm bu tepkimeler hava yollarının daha daralıp tahriş olmasına neden olur ve hırıltı, hışıltı ile kendini gösterir. Kalıtım, cinsiyet ve şişmanlık gibi kişisel risk faktörleri ve alerjen maruziyeti, sigara dumanı, hava kirliliği, mesleksel uyaran maruziyeti gibi çevresel risk faktörleri astım görülme olasılığını artırır. Ayrıca soğuk hava, mikrobik hastalıklar, aşırı yorgunluk ve psikolojik bozukluklar da astım şikayetlerini artırabilir.” şeklinde konuştu.

Kuru ve inatçı öksürüğe dikkat!

“Gülerken, ağlarken hatta derin nefes alırken bile kuru ve inatçı bir şekilde öksürüyorsanız dikkat etmeniz gerekiyor.” diyen Prof. Dr. Ece, “ Çünkü tüm bu belirtiler astım hastalığına işaret ediyor. Astımın en sık görülen belirtileri; nefes darlığı, hırıltılı nefes alıp verme, göğüs kafesinde sıkışma hissi, normal insanlara göre daha çabuk yorulma, hareket mesafesinde kısalma ve bazen de   öksürüktür.” ifadelerini kullandı.

Takip çok önemli

Prof. Dr. Ece şunları söyledi: ”Astım tedavisinde; belirtilerin kontrol altına alınması, kişilerin normal aktivitelerini sorunsuz yapabilmeleri, astım ataklarının önlenmesi, akciğer fonksiyonlarının normal ya da normale yakın seviyelerde tutulması hedeflenir. Bu da tetikleyici risk faktörlerine maruziyetin ortadan kaldırılması ve astım tedavisinin düzenlenerek belirli aralıklarla takibi ile mümkün olur. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar kontrol edici ve nefes açıcı olmak üzere iki gruba ayrılır. Kontrol edici ilaçlar mikrobik olmayan iltihapı iyileştirir, etkileri uzun dönem düzenli kullanıldığında ortaya çıkar. Kortizon içeren ilaçlar, lökotrien sistemini etkileyen ilaçlar, uzun etkili beta agonist ilaçlar, teofilin ve anti-IgE bu grupta sayılır. Nefes açıcı ilaçlar ise kullanımdan hemen sonra etkilerini gösterir ve nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi şikayetlerde rahatlama sağlar. Bu grup ilaçlar, kısa etkili beta agonist ilaçlar, antikolinerjik ilaçlar ve teofilindir. Düzenli tedavi gören hastaların büyük çoğunluğunda, astım yaşamı olumsuz yönde etkilemez. Buna karşılık eksik ya da düzensiz tedavi; astım hastalığının giderek ağırlaşması ile hava yollarında ve çevresinde oluşan geriye dönüşümsüz yeniden yapılanmaya neden olur.”

Unutmayın…

Prof. Dr. Ece, son olarak astım hastalarına şu tavsiyelerde bulundu:

-İlaçları doktor kontrolünde kullanın.

-Kontrollü egzersiz ve yürüyüş yapın.

-Sigaradan uzak durun.

-Hava kirliliği olan yaşam ortamlarından kaçının.    (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir