• DOLAR 32.813
  • EURO 35.484
  • ALTIN 2525.448
  • ...
ADANA, Yine Adana, Yine Adana!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adana`da hukuk ve insanlık adına yine bir skandal yaşandı.

İslami faaliyetlerde bulunan STK üyelerine yönelik 2011 yılında düzenlenen baskınlar sonucunda gözaltına alınıp haklarında dava açılan 30 kişiden 24`ü toplamda 115 yılı bulan cezalara çarptırıldı.

Mahkeme bu kararı yarım saatlik bir duruşmanın sonunda verdi.

Yargının ideolojilerin esaretine girdiği böyle bir dönemde hukuktan bahsetmenin abes olduğunu elbette biliyorum; ama olayın Adana`da olması yine de düşündürücü.

Ne iktidar ne de muhalefetin bu karar için konuşmaması da düşündürücü.

Meselenin gündeme gelmesi için ille de ortalığın karışması, birilerinin yaralanması, bir yerlerin yakılması mı gerekiyor? Sadece böyle davrananların sesine mi kulak veriliyor?

Evet, olay her boyutuyla bir skandal!

Adana`dan söz ediyoruz.

-Hukuksuz polis baskınları ile bilindi Adana. Evleri şafak vakti Özel Harekât ile basıp küçük çocukların kafasına silah dayayan organize bir ekip vardı Adana`da.

-Uyuşturucu kullanan gençlere müdahale etmeyen polis, müftülüğü de yanına alarak kötü alışkanlıkları terk eden ve İslami derneklere giden gençleri vaatlerde bulunarak ya da korkutarak engellemeye çalıştı.

-Polis işyeri sahiplerini tehdit ederek İslami derneklere giden gençlerin işten çıkarılmasını sağlamaya çalıştı. Bazı kişilere kirli tekliflerde bulundu.

-Polis geçmişi karanlık kişilerden oluşan, fuhuş ve uyuşturucuya bulaşmış kişileri kullanarak İslami STK yöneticilerini tuzağa çekmek ve itibarsızlaştırmak için kirli komplolara tevessül etti. Kirli komployu “Paralelci” bir site şu şekilde haberleştirdi: “Hizbullah lideri Adana`da yapılan bir uyuşturucu operasyonunda fuhuş yaparken yakalandı.” Sonradan komplo deşifre oldu ve polisin kullanmak istediği Fikret A., Yasemin K. ve Elmas K, kirli komployu detaylarıyla anlattı.

-Polis-Savcı işbirliği ile yine Adana`da MİT`e ait tırlar durduruldu ve hükümete karşı bir operasyon gerçekleştirildi.

Evet, tüm bu anlattıklarımız Adana`da yaşananların belki de çok az bir kısmı.

Polislere karşı davalar açıldı, savcılar görevden alındı; ama Adana`da skandallar devam ediyor. İslami eğitim çalışmaları ve yardım faaliyetleri yürüten derneklere karşı bu derece kindar olanlar kimlerdir, gerçek kimlikleri nedir, ortaya çıkarılmalıdır.

Adana iç içe geçmiş kirli yapılanmalarla mı doludur? Eğer öyleyse tüm yargı ve güvenlik bürokrasisi araştırılmalı ve bağlantılar ortaya çıkarılmalıdır.

İslami STK`lara düşmanlık yapanların paralel ya da dikey olduklarını iddia etmiyoruz. İşin ucu hükümetin kimi bakanlarına, uluslararası güçlere ve pazarlıklara kadar gidiyorsa herkes bilsin ki, bu skandal er ya da geç ortaya çıkacaktır.

Bu haberler de ilginizi çekebilir