• DOLAR 32.594
  • EURO 34.791
  • ALTIN 2509.775
  • ...
KİMİN GELENEĞİNDE BASKI YOK?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Kaya - Doğruhaber/Haber Yorum

Ağrı/Diyadin`de TSK ve PKK arasında yaşanan ve bazı iddialara göre 12 saat süren çatışmadan sonra bazıları “kral çıplak” demeye başladı.

Herkesin sadece kendi sesini dinlediği bir ortamda nasıl ortak hedeflerde buluşulabilirdi ki…

Hükümet tarafı PKK`nin silah bırakacağını söylüyor ve bunun neden geciktiğini sorgularken, PKK ve HDP tarafı ise “çatışmasızlık”tan söz ediyordu.

“Çatışmasızlık” kelimesinin hiçbir yerinde “silah bırakma” gibi bir şey yok!

Ama hükümet tarafı bilinçli ya da bilinçsiz bu gerçeği görmedi ya da görmek istemedi.

PKK`nin silahlı tacizleri, iş makinelerini yakması, yol kesmesi, adam kaçırması hep “sürecin yol kazaları” olarak kabul edildi.

Bu şekilde 7 Haziran seçimlerine doğru gidildi. HDP için hayati önemde bir seçim olacaktı ve diğer seçimlerde olduğu gibi “PKK`nin silahı” devreye girecek ve ekstra puanlar kazandıracaktı.

Hükümet için de önemli bir seçim olacaktı. Ya halkı PKK`nin baskısı ile başbaşa bırakacak ve “En büyük kürt partisi” olma iddiasından vazgeçecekti ya da “PKK`nin silahı”na karşı “TSK`nın silahı”nı devreye sokacaktı.

Ağrı/Diyadin`de yaşanan tam da budur.

Hükümet kanadından gelen açıklamalara bakılırsa “TSK`nın silahı” kalıcı olarak devreye sokulacak.

Bu arada “hükümet bundan ne kadar faydalanır?” gibi bir soru sormanın anlamı yoktur herhalde.

Tabii HDP tarafından dozu yüksek bir tepki var.

TSK`nın pusu attığından söz eden de var, oranın PKK bölgesi olduğunu söyleyen de…

Ağrı Belediye başkanı Sırrı Sakık`ın sözleri ise evlere şenlik!

Bakın ne diyor Sakık:

“TSK`dan ve buradaki yetkililerden yapılan açıklamada; propaganda yapacağı, oy vermesi için baskı uygulayacağı söyleniyor, bakın açık ve net olarak söylüyorum, bizim 30 yıllık mücadelemiz, halkın vicdanında yer edinmemişse baskı ve şiddetle gelecek ne kadar oy varsa bunu şiddetle reddediyoruz. Bizim geleneğimizde baskı yok.”

“Bizim geleneğimizde baskı yok” ifadesini esas alırsanız BDP-HDP sürecini kastediyor diye düşünebilir tüm provokatif söylemlere rağmen “neyse” diyebilirsiniz.

Köylere gidip de “Muhalif tek oy çıkarsa” diye başlayan tehditlerden sonra sandıklarda “tulum” çıkarılması ve bununla bazı ilçelerde seçimin kazanılması gibi bir süreç yaşanmadı, öyle değil mi? Seçimden sonra tehditlerle HÜDA PAR`lılar köyü terk etmek zorunda bırakılmadı değil mi?

Ama Sakık “30 yıllık mücadele”den söz ediyor. 10 binleri bulan iç infazlar, bebeklerine kadar katledilen aileler, cami baskınları, mayın katliamları, sakalından dolayı katledilen Müslümanlar…

PKK`nin 30 yıllık tarihi, şiddet, baskı ve katliam örnekleriyle doludur.

Oluşan gelenek budur, başka bir şey değil.

Bu arada son beş yıl içerisinde BDP-HDP dışında kaç partinin il ve ilçe başkanlarının PKK tarafından kaçırıldığı, kaçının bu olaydan sonra istifa ettiği böylece bazı ilçelerde

BDP-HDP`ye muhalefetin “baskı ile ortadan kaldırıldığı” ile ilgili istatistikten de Sakık`ın haberi yoktur herhalde.

PKK`nin geleneğinde öldürme var, adam kaçırma var, istifa ettirme var; ama baskı yok!

Sakık öyle söylüyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir