• DOLAR 32.569
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2434.866
  • ...
`Muhammed Sudan ağabey isimsiz bir kahramandı`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hizbullah cemaatinin liderlerinden Muhammed Sudan`ın vefatının üzerinden bir yıl geçti. Vefatının yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma etkinliğine çok sayıda seveni, aile fertleri ve dava arkadaşları katıldı.

Muhammed Sudan`ı aradan geçen bir yıla rağmen özlemine ve ayrılığına alışamadıklarını söyleyen dostları ve ailesi özlemlerini, duygu ve düşüncelerini İlke Haber Ajansına anlattılar.

Geçirdiği  ağır bir hastalık sürecinden sonra 10 Nisan 2014 tarihinde hakkın rahmetine kavuşan Muhammed Sudan`ın davasının ve tek kaygısının İslam olduğunu ve davası için hiçbir bedel ödemekten geri durmadığını anlatan dava arkadaşları ve ailesi, merhumun bu uğurda çektiği işkence, sürgün ve zindan hayatını anlatırken; Muhammed Sudan`a olan hayranlıkları ve ona olan özlemlerini bir kez daha ortaya koydular.

Babasının yokluğunu iliklerine kadar yaşadıklarını ve bunun acısını bu gün çok daha ağır bir şekilde hissettiklerini söyleyen merhum Muhammed Sudan`ın oğlu Molla Hüseyin Sudan, Babasının kendisini sürekli olarak ilme teşvik ettiğini okumayı tavsiye ettiğini belirterek, kendisinin de bu tavsiyeye olabildiğince icabet etmeye çalıştığını söyledi.

“En değerli mirası, güzel ahlakıydı”

Babası Muhammed Sudan`ın en bariz özelliğinin güzel ahlakının olduğunu belirten Molla Hüseyin Sudan, “O, yanında bulunanları güzel ahlakı ile etkilerdi. Hicret ve cezaevi sürecinden dolayı kendisinden uzun süre uzak kaldık.  Buna rağmen bize karşı olan babalık görevini olabildiğince yapmaya gayret ediyordu. Kendisinin üzerinde bulunduğu yolu iyi anlayabilmemiz ve hak adına daha kararlı olmamız için hep tavsiyelerde bulunurdu. Bir gün olsun hayır adına bize tavsiyelerini eksik etmedi.” ifadelerini kullandı.

Babasından kendileri için kalan en değerli mirasın güzel ahlakı olduğunu söyleyen Molla Hüseyin Sudan, babasının insanları İslam`a davetinde insanların teveccüh göstermesinin en büyük sebebinin de bu güzel ahlak olduğunu söyledi.

Molla Hüseyin Sudan, “Babam, akraba ziyaretlerine çok önem verir, insanlarla iyi ilişkiler kurardı.  Kendisiyle aynı fikirde olmayan, hatta belki fikir olarak kendisine karşı olan insanlarla bile o güzel ahlakıyla muamele ederdi ve sürekli nasihatlerde bulunurdu. Peygamber ahlakını okuduğumuz zaman peygamber ahlakında var olan birçok özelliğin babamda olduğunu görürdük. O anlamda bize belki bıraktığı en büyük miras onun güzel ahlakıydı. O, güzel bir baba ve güzel bir arkadaştı. Bize her yönüyle güzel bir örnekti.” ifadelerini kullandı.

“Onun yeri benim yerimdir”

Kardeşiyle her zaman gurur duyduğunu ve kardeşinin ömrü boyunca bir gün olsun Allah`ın rızasının dışında hiçbir işe tevessül etmediğini söyleyen Muhammed Sudan`ın ablası Fadile Selimoğlu ise kardeşi gibi canını ve çocuklarını Allah yolunda feda etmeye razı ve hazır olduğunu söyledi.

Kardeşi Muhammed Sudan`ın bir gün olsun kendilerine karşı kırıcı olduğunu dahi hatırlamadığını söyleyen Selimoğlu,  sözlerini şöyle sürdürdü:

“Babam Muhammed kardeşime her zaman için hayır üzerine nasihat eder, ve hayırlı olmasını isterdi. Babam ona kitap verir, sürekli okumasını tavsiye ederdi. O günden sonra kardeşim İslam`a hizmet adına bir gün olsun hak bildiği davasından ve yolundan geri durmadı.  Kendi deyişiyle, ‘Bir ağacın altında oturup düşündüm, düşündüm. Babam benim için kötülüğü düşünmez dedim ve her yönüyle İslam`a hizmet için kendimi hazırlamam gerektiğini düşündüm. Ardından gelip babama; hiçbir zaman Allah`ın yolundan ve davasından dönmeyeceğine dair söz verdim.` O günden sonra canını, malını, her şeyini Allah yolunda vakfetti.  Vefatından sonra babamı rüyamda gördüm. Bana ‘Onun yeri benim yerimdir.` diyordu.  İnşallah, herkes onu nasıl seviyorsa Allah`da onu seviyor.”

“Her şeyiyle İslam`a fedakârlık yapıyordu”

Babasının İslam davası için yıllarca sürgünlerde ve zindanda kaldığını söyleyen Muhammed Sudan`ın kızı Rukiye Kurtoğlu ise, babasının son olarak çektiği ağır hastalığında kendisini çok yorduğunu söyledi.

Babası Muhammed Sudan`ın hayatını İslam`a adadığını söyleyen Kurtoğlu, “Babam her şeyiyle İslam`a fedakârlık yapıyordu. Çocuklarına karşı şefkatliydi. Annem vefat ettiğinde, bana hem annelik yaptı hem de babalık yaptı. Allah ondan razı olsun. Allah mekânını cennet eylesin.” diye konuştu.

“Bile Bile zararıma ortak oldu”

Muhammed Sudan`ın amcası oğlu ve aynı zamanda iş ortağı olan Mahfuz Akkaya ise, Muhammed Sudan`ı tarif etmek isteyenlerin onda görecekleri en belirgin alametinin merhameti ve hakka olan düşkünlüğünü göreceğini söyledi.

Kendisi ile bir dönemi ticaret yapma imkânı bulduğunu söyleyen Akkaya, Muhammed Sudan ağabeyini Hz. Ebubekir`e benzettiğini, ticaretinde de onu anımsattığının altını çizdi.

Akkaya, “Akrabalarına karşı çok merhametli idi. Beni en çok etkileyen yönü ise ticareti idi. Kendisi zorla gelip bana ortak oldu. Ben kendisine söyledim. Abi, ben iflas etmişim. Sen ise evini satıp bana getiriyor benim zararıma ortak oluyorsun. Zarar edeceğini bile bile sırf beni kurtarmak için evini sattı ve bu işe girdi ve neticede dediğimiz gibide oldu. Zarar ettik ancak bir gün olsun bunu bana hatırlatacak bir imada dahi bulunmadı. Onu tanımış, onunla dost olmuş, davasında kendisine kardeş olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. ifadelerini kullandı.

 “Muhammed Sudan ağabey isimsiz bir kahramandı”

Bir dava arkadaşı olarak Muhammed Sudan`ı anlatan yakın arkadaşlarından Bahattin Temel ise, Sudan hoca gibi insanların her yönüyle örnek alınacak şahsiyetler olduğunu belirterek onu sevmenin, onun bıraktığı davaya sımsıkı sarılmakla anlam kazanacağını söyledi.

Tarih boyunca birçok isimsiz kahramanın dünyaya geldiğini ancak bunların değerinin ölümlerinden sonra anlaşıldığını belirtenTemel, “Onların vefatları ile bu kahramanlıkları ortaya çıkmıştır. İşte aziz Muhammed Ağabey de yaşadığı sürece bu isimsiz kahramanlardan biriydi. Kendisini hiçbir zaman ön plana çıkarmadı. Hiçbir zaman yapmış olduğu faaliyetlerin başkaları tarafından bilinmesini istemedi. O, neyi yaptıysa sırf Allah rızası için yaptı.” ifadelerini kullandı.

Muhammed Sudan`ı tanıdığı günden bu yana birçok yönden beraber kalma fırsatı bulduklarının altını çizen Temel, merhum Muhammed Sudan`ın gerek zindan da gerekse de dışarıda kalbinde, Allah rızası dışında herhangi bir şeyi talep etmediğine şahitlik ettiğini söyledi.

“Verdiklerimiz kazandıklarımızdır”

Ağabeyi Muhammed Sudan`ın çok güzel bir ahlaka sahip olduğunu söyleyen Mehmet Sudan`ın kız kardeşi Züleyha Yersiz ise, hidayetin Allah`ın nasip ettiği herkese nasip olduğunu ancak güzel ahlak sahibi olmanın ise bu hidayet içerisinde apayrı bir makam olduğunu söyledi.

Ağabeyi Muhammed Sudan`ın yaşamı boyunca sinirlendiğine, öfkelendiğine ya da birilerine kızdığına şahit olmadığını söyleyen Yersiz, ağabeyini sinirlendiren, öfkelendiren tek şeyin, İslam`a yapılan saldırılar olduğunun da altını çizdi.

Babasının çok varlıklı olduğunu söyleyen yersiz, Ağabeyinin bu varlığa bir gün olsun tenezzül etmediğini, Ahireti dünyaya tercih ettiği için servetine çizik attığını belirtti.

Ağabeyi Sudan`ın malını mülkünü Allah yolunda vakfettiğini söyleyen yersiz sözlerini şöyle tamamladı:

“Annem ona, ‘Bak oğlum malın mülkün kalmadı. Bir gün başına bir bela gelirse, çocuklarına kim bakacak.` dedi.  Ağabeyimde anneme önce tebessümle baktı ve ‘Biz bu yola malımızı, canımızı koymuşuz. Bunları koymuşsak, tasalanma. Bu bize kalacak, gerisi kaybettiklerimizdir. Verdiklerimiz ise kazandıklarımızdır. Allah ile yapılan en güzel ticaret de budur.` diye cevap verdi. O Allah`tan razıydı. İnşallah Allah da ondan razı olur. (M. Sıddık BilgeM. Zeki Aygur – İLKHA)
















 

Bu haberler de ilginizi çekebilir