• DOLAR 32.333
  • EURO 35.089
  • ALTIN 2299.121
  • ...
`Kürt meselesini PKK`nin silahına endekslemek büyük hata olur`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Kars ve Balıkesir`de düzenlenen bir mitingde halka hitaben yaptığı konuşmalarında "Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok.” sözlerine tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Turgut, kendilerinin de Kürt Meselesini hiçbir zaman bir sorun olarak görmediklerini aksine Kürt halkına dayatılmış bir zulüm ve hakların gaspı olarak gördüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı  Erdoğan`ın Balıkesir`de yaptığı konuşmada dile getirdiği anlamda kendilerinin de bu gerçeği gördüğünü ve bu topraklar üzerinde yaşayan her halkın bir şekilde bazı sorunlarının olduğunu ifade eden Turgut, Kürt meselesinin bu sorunlarla karıştırılmaması gereken kadim bir mesele olduğunu ve bu mesele üzerinden adım atılırken bazı hassasiyetlerin de göz önünde bulundurulması gerektiği uyarısında bulundu.

Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına bir değerlendirmede bulunan Mustazaflar Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Turgut, Kürt meselesinin hal edilmesi ve gereken mağduriyetlerin giderilmesi noktasında atılması gereken ciddi adımların olduğunu ve bu meselenin PKK sorununa indirgenerek PKK`nin silah bırakmasına endekslenmesinin yapılabilecek en büyük hata olduğunu söyledi.

“Kürtler kendi dilleri ile resmi olarak eğitim görebilmelidir”

Kürt  meselesine çözüm talebi adına Diyarbakır`da geniş bir katılımla düzenlenen “Kürt Meselesinde İslami Çözüm” çalıştayının, Kürdistan`da yaşanan sıkıntıyı ortaya koyma adına en önemli girişimlerden biri olduğunu söyleyen Turgut, “Kürt meselesine İslami çözüm Çalıştayı” programını tertip edenlerden biri olarak, yaşanan büyük bir hak ihlalinin adil bir şekilde çözümü için devletin çalıştayda çıkan sonucu dikkate alması gerektiğini söyledi.

Turgut,  “Kürtler bu vatanın asli kurucularıdırlar, asli unsurlarıdırlar. Dolaysıyla, bir vatanın asli unsuru olan bir milletin yani Kürtlerin, kullandıkları dili resmi dil olarak kabul edilmelidir. Kürtler kendi dilleri ile resmi olarak eğitim görebilmelidir. Halk bu adımı beklemektedir. Aynı şekilde Kürdistan`ı parçalayan suni sınırlar kaldırılmalıdır. Eğer gasp edilmiş olan bu haklar verilirse niçin Kürt meselesi ya da bir başkasının tabiri ile Kürt sorunu kalsın ki? Böyle bir durumda en önemli sorun olan ve Kürt halkının başına bela olan PKK`de bitmiş olacaktır.” şeklinde konuştu.

Kürtler ile Türklerin tarihte 1514 yılından 1920`li yıllarına kadar bir arada yaşayabildikleri gibi ölmesini de bildiklerini ifade eden Turgut, Kürt halkına dayatılan haksızlıklar ve yaşatılan zulümlerin bu kardeşlik bağının temelini sarstığını söyledi.

Turgut sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunun en büyük örneği Çanakkale örneğidir. 500 bine yakın şehit verildi ve bunlardan 250 bine yakını Kürt`tür. Özellikle jön Türklerin uygulamaları, İttihat Terakki (İT) uygulamaları ve yeni kurulan cumhuriyetin özellikle etnik ayırım gözeterek Allah`ın bir insana verdiği hakları inkâr etmesi bu topraklar üzerinde büyük bir fitnenin fitilini ateşlemiştir. Bu süreçte Kürtler üzerine çift yönlü baskı gelmiştir. Bir taraftan Müslüman oldukları için diğer taraftan Kürt oldukları için.  Bu baskılar neticesinde Kürtler binlerce can vermiş, on binlerce insan mahkûm edilmiş ve milyonlarca insan vatanlarından tecrit edilerek sürgün edilmişlerdir.”

“Halkın inancına göre bir çözüm olması lazım”

Anayasada Türklerin sahip olduğu haklara Kürtlerin, Arapların, Çerkezlerin ve diğer milletlerinde eşit şekilde sahip olmasının gerektiğinin belirten Turgut, hükümetin devletin ali menfaatlerini düşünmesinin bu hakkı görmesinin önüne geçtiğini söyledi.

Turgut, “Özellikle çözüm sürecinde halkın menfaatini gözetmemesi, halkın taleplerini PKK`nin silah bırakmasına endekslemesi yanlış bir tutumdur. Halkın inancına göre bir çözüm olması lazım. Aksi takdirde çözüm söz konusu olamaz. Kadim bir halkın meselesini bir örgütün silahına endekslemek ve bunun üzerinden giderek Müslüman halkı görmemezlik atılmış adil bir adım değildir.” dedi. (Hamza Adiyaman / M. Sıddık Bilge – İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir