Mustafa Aslan / doğruhaber / haber - yorum 

Yobaz,sözlükte;''Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran,başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse,bir düşünceye aşırı ölçüde bağlı olan kimse,kaba saba inceliksiz kimse'' anlamlarına gelmektedir.

Her ne kadar bu ifade(yobazlık) müslümanlar aleyhinde söylense de aslında bu ifade müslümanlarla uyuşmamaktadır.Tanımlar üzerinden gidecek olursak ''dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran'' ifadesini İslam dini kabul etmemekte tam tersine aşırıya gitmemeyi(yobaz olmamayı) emretmektedir.(1) Kur'an-ı Kerim ve Kurtuluş Peygamberi(Hz.Muhammed) birçok yerde müslümanları bu konu hakkında uyarmıştır.Bir diğer tanım olan ''başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse'' ifadesini de İslam dini ''dinde zorlama yoktur''(10) ifadesiyle reddetmektedir.Yobazlığın başka bir tanımı olan ''bir düşünceye aşırı ölçüde bağlı olan kimse'' ifadesi de müslümanların fıtratına ters olduğunu,müslümanların vasat bir ümmet oldugunu Kur'an-ı Kerim ifade etmektedir.(11) ''kaba saba,inceliksiz kimse'' tanımlaması da müslümanlarla uyuşmayan bir davranıştır.Allah(c.c),Hz.Musa ve Hz.Harun'a Firavun'a gitmelerini emrederken ''ona tatlı ve yumuşak bir tarzda hitap edin''(2) diyor.

Bütün bunları topladığımızda bu ifadenin(yobazlık) müslümanlarla ters düştügünü görüyoruz.Ancak buna ragmen insanlık tarihi boyunca kendi heva ve heveslerini,iktidarlarını,mallarını İslam'a tercih edenler; müslümanları yobaz olmakla suçladılar.''Allah'tan başka ilah yoktur'' diyen,herşeyini Allah yoluna feda eden,dininden taviz vermeyen insanlar;ota,puta,eşyaya veya kendi hevalarına tapan insanlar tarafından yobazlıkla suçlandılar.

Hz.Salih kavmi semud'u Allah'a kulluk etmeleri için İslam'a davet ettiğinde onlar:''senin yüzünden uğursuzluğa uğradık'' dediler.(3) Semud kavmi Allah'a iman etmediği için Allah kıtlık vermişti.Kıtlığın asıl nedenini görmeyip Hz.Salih'i uğursuzlukla suçluyorlardı.Yine semud kavmi Hz.Salih'e şöyle diyorlardı:''Ey Salih! sen bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin.Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi engelliyor musun?''(4) Yani şunu diyorlardı: Ey Salih sen eskiden iyi birisiydin,senden beklenti içerisindeydik.Senden dinine sadık(!),atalarına sadık(!),bu sistemimizin devam etmesi için mücadele eden birisini bekliyoruk.Ancak sen atalarımızın dinine tapmamızı engeliyor,bimiyor,yobazlık yapıyorsun ve sen uğursuzsun.

Hz.İbrahim de kavmini bir olan Allah'a kulluk etmeye davet ediyordu.Kavmi putlara tapıyordu.Daha dogru bir ifadeyle kavmi,putların nezdinde Nemrut'a tapıyor,onu ilah olarak görüyordu.Halk Nemrut'a artık köleleşmişti.Hz.İbrahim'in dik duruşuyla halkın bazı aydınları gerçegi görüp kabulettiler.(5) Fakat devletin adamları, çıkarlarını ve sömürüye dayalı rejimlerini tehlikede görünce olaya müdahale ettiler ve gerçekleri görmeye başlayan halkı tekrar kandırarak Hz.İbrahim aleyhinde, ''rejim elden gidiyor!'',''İbrahim vatan hainidir,bölücüdür!'' yaygarasıyla suçlayıp,cezalandırılmasını istediler ve bunu da bir ibadet gibi göstediler:''Onu yakın ve ilahlarınıza yardım edin!''(6)

Çağdaş kelimelerle ifade edecek olursak,rejimin adamları şöyle bağırıyorlardı:

''Aramıza bölücülük sokan İbrahim'i yakın! O vatan hainidir,gericidir,yobazdır,çağdışıdır! O heykellerimizi kırarak sistemlerimizi yıkmak istiyor! Bunun kökü mutlaka dışarıdadır(yani bunu dışardan destekleyenler var).Resmi dinimizi değiştirip halkı isyana teşvik ediyor! Rejimin bütün birimleri biraraya gelmeli ve taptığımız heykelleri özveriyle korumalıdır.''

Hz.Peygamber(sav) de tepliğ görevine başladığında Mekkeli müşrikler O'nu yobazlıkla,bilgisizlikle,sihirbazlıkla,kahinlikle vs suçladılar.Mekke'de bilgili,zengin,yönetim görevinden anlayanlar! varken Peygamberlik bir ümmiye neden gelsin ki diyorlardı.Hz.Peygamber(sav)'e ''gel 6 ay biz senin dinine tabi olalım,6 ay da sen bizim dinimize tabi ol'' diyoruz kabul etmiyor.Yani Muhammed aşırıdır! taviz vermiyor demek istiyorlardı.Buna rağmen Hz.Paygamber(sav) görevini başarıyla yapıyordu.Mekkeli müşrikler aynı zamanda Hz.Peygamber(sav)'e tabi olan sahabeleri de yobazlıkla suçlamış,onları küçük görmüşlerdir.Hz.Peygamber(sav)'in onları kovması durumunda O'na tabi olacaklarını bile söylüyorlardı.Ancak Hz.Peygamber birçok kez ümmetinin yobazlıktan(aşırılık) uzak durması konusunda uyarmıştır.Bir hadis-i şerifi'de aşırıya gidenlerin helak olduğunu dile getirmiştir.

Ülkemizde de Cumhuriyetin ilanıyla başlayan süreçte müslümanlara ''yobaz'' terimi reva görülmüş,dinini yaşamaya çalışan,dininden taviz vermeyen müslümanlara ''yobaz'' damgası vurulmuş,bazı dönemlerde müslümanlar bu damgayla fişlenmişlerdir.Fişlenen bu insanlar sadece batıyı referans almadıgı,bazı saçma yasaları uygulamadıgı veya rejime yardım etmedigi gerekçesiyle ya yaglı urgana ya zindana ya da sürgüne gönderilmişlerdir.
Günümüzde de müslümanlara reva görülen yobazlık aslında başka düşüncelere tahammül edemeyen semud kavmine,putlarına aşırı derecede tapan Hz.İbrahim'in kavmine ve onların günümüzdeki temsilcilerine daha çok uyuyor.Çünkü onlar yeni düşünceye kapalı,tek tip bir bakış açısına sahipler.Farklı bir düşünceyi gerekirse kan ile bastırmaya hazırdırlar.Aynı zamanda düşüncelerinde aşırı,kaba ve inceliksizdirler.Bu tür insanlar müslümanların uyanışını,dirilişini yobazlık ayaklanması diyerek piyasaya sürer ve rejimin toplanıp her ne yolla olursa olsun bunun bastırılmasını isrerler.GERÇEK YOBAZLARIN TANINMASI DİLEGİYLE...Vesselam