• DOLAR 32.323
  • EURO 35.085
  • ALTIN 2282.341
  • ...
“Bizi Kuran`dan ve Sünnetten uzaklaştırmak istiyorlar”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır ve Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut, Yılbaşı eğlencesi adı altına işlenen çirkefliklere dikkat çekerek, toplumu ifsat etmenin en etkin yolunun, toplumu değerlerinden uzaklaştırarak yozlaştırmak olduğunu söyledi.

İdikut, İlke Haber Ajansına yaptığı açıklamada, her yıl 1 Ocak gecesi düzenlenen ve yılbaşı kutlamaları adı verilen rezil kutlamaların gerçekleştirilmesine tepki gösterdi.

“Yılbaşı, Müslümanlar için bir tuzaktır.”

Yeni yıl kutlamaları adı altında yapılan bu rezaletler ile her yıl karşılaştıklarını söyleyen İdikut, Yılbaşının, Müslümanları, şehvet ve günah bataklığına düşürmek için Hıristiyanlar tarafından Müslümanların önüne bırakılmış tuzaklar olduğunu söyledi.

Yılbaşının amacının, kapitalizmin o gece elindeki birikmiş malları elden çıkarmak amacıyla toplumlara tüketim ruhunu aşılamak olduğunu söyleyen İdikut, “Her yıl, kutlamalar adı altında israflar ve boş harcamalar yapılmaktadır. Oysa Müslümanların, dünyadaki yoksulluk ve açlığı görmeleri ve düşünmeleri gerekir.” diyerek Müslümanlara ‘Bilinçli olmaları` çağrısında bulundu.

“Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, o da onlardandır”

Yılbaşı, “Yıl boyunca birbirleriyle uğraşan, birbirinin kanını döken ve birbirinin aleyhinde çalışan toplulukların,  bir kötülük için bir araya getirildiği gün.” şeklinde konuştu.

Sözlerine Hz. Muhammed`in bir sözü ile başlayan Recep İdikut, ‘Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, o da o topluluktandır.` hadisini örnek vererek,  “Kim Hristiyanların kendine özgü gelenek, görenek ve adetlerini alırsa, o da onlardandır. Kim Yahudiler gibi olmaya onların zihniyetine sahip olmaya çalışırsa, elbette ki o da onlara hizmet etmiş olur.” dedi.

“Ahlaksızlığın daniskasıdır.”

Kapitalizmin asıl amacının, İslam toplumlarında tüketimi teşvik etmek olduğunu söyleyen İdikut, “Hristiyan adetlerine baktığımız zaman, topluma tüketici bir ruhun verilmeye çalışıldığını görürüz. Yılbaşı, tarihte, İsa Peygamber`in doğum günüdür. Hz. İsa, bizim de iman ettiğimiz bir Peygamber`dir. Ancak, bir Peygamberin doğum gününe yılbaşını denk getirerek, bütün kötülükleri zirveye çıkarmak, tüketim ruhunu topluma yerleştirmek, fuhşu, içkiyi, kumarı ve ağza alınmayacak kötülükleri topluma teşhir ettirmek, elbette ki, ahlaksızlığın daniskasıdır.” diyerek tepki gösterdi.

“Bizi Kuran`dan ve sünnetten uzaklaştırmak istiyorlar.”

Toplumu ifsat etmenin en önemli yolunun, toplumu değerlerinden uzaklaştırmak olduğunu söyleyen İdikut, toplumun değerlerinden uzaklaştırıldığı zaman, kimliksizleştiğini, değersizleştiğini ve manevi değerlerinden uzak olmaya sürükleneceğini belirtti.

İdikut, “Bu özel günlerle, bizi kimliksizleştirmek, bizi değerlerimizden uzaklaştırmak, bizi bizden uzaklaştırmak, bizi Kuran`dan ve sünnetten uzaklaştırmak istiyorlar.” dedi.

“Öyleyse biz, başka toplumlara benzememeliyiz.”

Başkalarının adet ve geleneklerini, örflerini, kötü davranış ve hareketlerini kendi değerlerimizmiş gibi uygulamamız halinde onlara benzeyeceğimizi söyleyen İdikut, “Şunu iyi bilmemiz gerekir; dinimizde ve değerlerimizde fuhuş, kumar ve içki yoktur. Yılbaşı kutlamak yoktur. Bizim değerlerimizde, bir Peygamber`in doğum gününde,  günahların içine dalmak ve boğulmak yoktur. Öyleyse biz, başka toplumlara benzememeliyiz. Biz, Hz. Muhammed`in doğum gününü tekbirler ve salavatlarla, Allah için kutlarız. Hz. İsa için de Kur`an okur ve dua ederiz.” diye konuştu.

Bir Peygamberin doğduğu bir günde ağaçları kesmenin, hayvanları kesmenin, içki tüketmenin, günahlara dalmanın, Yahudi ve Hıristiyanlara ait çirkin örf ve adetler olduğunu söyleyen İdikut, “Bu adetleri, Müslümanlara dayatmak, ahlaksızlıktır, zalimliktir.” ifadelerini kullandı.

“Hıristiyan ve Yahudilerin, ne dostluğuna inanırız ne de örf ve geleneklerini alırız.”

Müslümanların kendi değerlerinin olduğunu belirten İdikut, “Hıristiyan ve Yahudilerin ne dostluğuna inanırız ne de örf ve geleneklerini alırız. Toplumda yanlış bir kanaat var: ‘Yeni yıla nasıl girersem, tüm yılım, o şekilde devam eder.` diye. Bu olay, bilinçaltına, şehveti ve kötülüğü itmektir aslında. Bilinçli olarak, uluslar arası seküler güçlerin, Müslümanları, Kuran ve Sünnetten uzaklaştırdığını söyleyen İdikut, “Bu yolla müslümanları kendi egemenliğine, kendi bünyesine almaya çalışıyorlar. Bunun farkına varmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu. 

“Müslümanlar olarak bu tuzaklara düşmeyeceğiz.”

İdikut, “Allah`ın ifadesiyle,  ‘Yahudi ve Hıristiyanlar, siz onların dinine dönmedikçe, sizlerle dost olmazlar.` diyor. O halde, bize dost olmayacak toplulukların örf ve geleneklerini hayatımıza geçirmememiz gerekiyor. Biz Müslümanlar, Yahudi ve Hıristiyan kadar, yılbaşını şehvetle, kumarla, kötülüklerle, kutlayan insanlar kadar değerlerimize sahip çıkacak iradeye sahip değil miyiz? Elbette ki, sahibiz. O halde biz Müslümanlar olarak bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Bu konuda tüm Müslüman kardeşlerimizi tuzağa düşmemeleri için bilinçlendirip uyarmamız gerekiyor.” açıklamalarını yaptı.

“Müslüman gençler, bunu hak etmiyor.”

Türkiye`nin, yüzde 99`unun Müslüman olduğunu belirten İdikut, bir ülkede bir yasanın yapılması söz konusu olacaksa, ülkede yaşayan toplulukların değerlerinin göz önünde bulundurularak, yapılması gerektiğini söyledi.

İdikut, “Yılbaşlarında içki tüketimine yönelik yasal boşluklar varsa, fuhşu tetikleyecek yasal boşluklar varsa,  gençlerin o gecede türlü türlü maddelere bağımlılığa teşvik edici boşluklar varsa, buna bazı yasal engellerin konması gerekiyor. Yılbaşında, saat gece 12.00`de, gençler ellerinde içki şişeleriyle sahaya çekiliyor. Hem içiyorlar. Hem de kafalarına döküyorlar. Bu Müslümanlara yakışmıyor. Müslüman gençlerin bunu hak etmediğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Her yıl, yeni yıla girişte yılbaşı kutlamaları adı altında rezilce kutlama ve programların gerçekleştirildiğini söyleyen İdikut, “Yüce dinimiz İslam dinine ve halkımızın gelenek ve göreneklerine ters olan bu kutlamalar, maalesef nefse hoş gelen ve büyük günahlarla iç içe yapılmaktadır. Bu günah çirkefliklerin bazıları kumar, içki ve kadınlı erkekli iç içe olan eğlencelerdir. Ayrıca maalesef belirtmek gerekir ki bu çirkefliklerin birçoğu devlet eliyle yapılmakta ve özendirilmektedir.” diyerek tepki gösterdi.

“Bu kutlamalardan Hz. İsa`yı, beri tutuyoruz.”

İdikut, “İşin ilginç tarafı ise bu kutlamaların, hayatı boyunca zulme ve küfre karşı mücadele vermiş, ahlaksızlığa karşı çıkmış bir peygamberin,  Hz. isa (as)`nın doğum gününe atfen yapılıyor olmasıdır. Biz Hz. İsa`nın doğum günü adına yapılan bu kutlamalardan Hz. İsa`yı beri tutuyoruz.” şeklinde konuştu.

“Ya Cennete ya da Cehenneme gideceğiz.”

Yeni yıl kutlanacaksa veya eğer bir şekilde bugün hatırlanacaksa bunun yolu yılbaşı rezaletleri şeklinde olmamalıdır. Zira hepimiz bu dünyada imtihan amaçlı olarak bulunmaktayız. Bizi bekleyen ölüm anbean ensemizdedir. O halde bize düşen ölüm sonrası hayata yani Ahiret hayatına hazırlık yapmamızdır. Çünkü bu dünyadaki amellerimizle ya cennete ya da cehenneme gideceğiz ve geçen her sene normal şartlarda ömrümüzden bir yılın daha bitmesidir. O halde her yıl dönümünü, geçmiş hatalarımıza ve günahlarımıza bir çanak yaparak muhasebe yapmalıyız. İşlemiş olduğumuz günahlarımız için tövbe ve istiğfar etmeliyiz. Allahın rızasına ermek için her yıl neler yapabiliriz hesabında olmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle Müslüman halkımıza çağrımız; yılbaşı adı altında düzenlenen çirkef ve haram kutlamalardan kendilerini ve aile fertlerini korumalarıdır.” diyerek Müslümanlara ‘Bilinçli olma` çağrısı yaptı. (M. Sıddık Bilge / Emrah Deniz – İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir