MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER

Mısır’da cunta darbesi sonrası ülkenin içinde bulunduğu kaos durumu bir türlü düzelmek bilmedi. Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirerek yerine geçen darbeci General Abdülfettah Sisi’nin aradan geçen uzun bir zamana rağmen ülkeyi sıkıyönetim koşulları altında bile kontrol altında tutamaması halkın darbe yönetimini istemediğini açıkça ortaya koyuyor.

Sisi yönetiminin icraat ve politikaları batılı ülkeler, israil ve Suudi ile Körfez ülkelerinin güdümüyle hareket edildiğini rahatlıkla ortaya koyuyor. Ekonomik koşulların çok kötü olduğu ülkede Sisi rejimine yönelik protestolar ve karşılığında tutuklamalar devam ediyor.

Öğrencilerden esnafa, sivil toplum kuruluşlarından halkın değişik katmanlarına farklı farklı görüşlere sahip insanların tek isteği; Sisi yönetiminin kendini feshederek ülkede adil şeffaf seçimlerin yapılmasıdır. Cuma gösterileri ve kitlesel protestoların devam ettiği ülkedeki son gelişmeleri gazetemize değerlendiren İhvan Hareketi Türkiye Temsilcisi Dr. Eşref Abdülgaffar, önemli açıklamalarda bulundu.

Darbe lideri Sisi’nin İtalya’da Papa’yı ziyaret ettiğini ve Sisi’nin Papa’ya, Müslümanlara karşı mücadele sözü verdiğini dile getiren İhvan lideri Abdülgaffar, Sisi’nin ihanet içerisinde bulunduğunu belirterek Sisi’yi de Kaddafi gibi bir akıbetin beklediğini ifade etti. İşte İhvan’ın Türkiye Temsilcisi Dr. Eşref Abdülgaffar’ın sorularımıza verdiği cevaplar…

BASKILAR YOĞUNLAŞMIŞ DURUMDA

Mısır’da darbe ve sonrasında Sisi’nin cumhurbaşkanı olması süreciyle birlikte başta ihvan olmak üzere tüm İslami yapılara yönelik büyük bir baskı hala sürüyor. Gelinen süreç ne aşamada? Müslümanların durumu nedir? Tutuklamalar sürüyor mu?

Mısır’da baskılar devam ediyor, tutuklamalar var. Daha birkaç gün önce cumhurbaşkanı Mursi’nin Kalkınma Bakanı olan Muhammed Bişr tutuklandı. Kendisi aynı zamanda dışarıdan gelen Avrupalı ve Amerikalı temsilcilerle İhvan adına direk görüşen şahsiyetti. Bunu bile gözaltına almaktan çekinmeyecek kadar baskılar yoğunlaşmış durumda. Tabi bu baskıların ortaya çıkardığı direniş alternatifleri de söz konusu oluyor. Mesela Selefi Cephe, gelecek Cuma günü ‘İslami Gençliğin Devrimi’ adı altında bir gösteri ve protesto eylemi düzenlemeyi planlıyor. Buna İhvan da destek veriyor.

SELEFİLERİN TEMSİLCİSİ NUR PARTİSİ DEĞİL

Selefi Cephe dediniz, bunu açıklığa kavuşturalım. Darbecileri destekleyen Nur partisi de Selefi olarak biliniyor. Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?

Hayır, bu Selefi Cephe’nin Selefi Nur Partisi ile bir ilgisi yok. Zaten biz Nur Partisi’ni de Selefilerin temsilcisi olarak göremeyiz ve kabul etmiyoruz. Bu tamamen bir uydurma. Selefi Cephe, darbeyi ret koalisyonuna da üyedir. Dolayısıyla Selefi Cephe ve diğer Selefilerin Nur partisi ile bir ilgisi yok. Şu anda bu Selefi Cephe’nin yapacağı gösteriye İhvan da destek veriyor. Rejim bundan büyük bir tedirginlik duyuyor. Yapılacak gösteri için rejim polisi, askeri sokağa çıkarmış durumda. Yani büyük bir tedirginlik var.

SİSİ’DEN İSRAİL’İN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN FİLİSTİN’E ASKER GÖNDERME İSTEĞİ

Mısır’ın Refah sınırına tampon bölge ilan ederek Gazze’ye süren ambargoyu daha bir katmerleştiriyor. Devam eden Filistin sorununa Mısır rejiminin de refah sınır kapısını kapalı tutarak destek çıkması halk üzerinde ne gibi tepkilere yol açıyor?

Şu anda meydanlarda bulunan insanların en önemli sloganı Filistin diyebiliriz. Şu anda buna karşı genel olarak Mısır toplumunda çok ciddi bir tepki var diyebiliriz. Ayrıca Sisi’nin açıklamaları tepkileri daha da artırdı. Sisi yaptığı son açıklamada Gazze’ye asker göndermeye hazır olduğunu ifade etti. Tabi bu askerler niçin verilecek? israilin güvenliğini sağlamak için! Şimdi bugün İtalya’ya ziyarette bulunuyor, orada da Papa’yı ziyaret ederek Müslümanlara karşı mücadele sözü veriyor. Şimdi böyle bir kişi nasıl Mısır’ın yöneticisi olabilir? Bu Mısırlıysa hain bir Mısırlıdır. İnsan inanamıyor, eğer Arap’sa hain bir Arap’tır, eğer Müslüman ise hain bir Müslüman’dır. Sonuç itibariyle bir insan bu kadar çok ihaneti nasıl yapabilir. Bu soruyu da insan sormadan edemiyor.

DARBE SONRASI 45 BİN KİŞİ TUTUKLANMIŞ

Gerçekten de bu sorular cevap bekleyen önemli mevzular… Bir başka sorumuz da, Mısır zindanlarındaki durum ile ilgili. Mısır zindanları ne durumda, kısaca özetler misiniz?

Zindanlarda baskılar var. Zindandaki mahkûmların ilaç sorunu var, beslenme sorunu var. İşkence sorunu var. Bütün bunlar devam ediyor. Mısır’da hakikaten durum onlar açısından çok kötü. Hiçbir insan hakkına riayet edilmiyor.

Şu anda Mısır zindanlarında darbeden buyana tutuklananların sayısı hakkında bir bilginiz var mı?

Şu anda tespit edebildiğimiz kadarıyla 45 bin civarında bir tutuklama yapılmış durumda. Tabi kayıplar dahil değil. Ayrıca kayıp insanlar var. Diğer yandan 159 kişi civarında insan zindanlarda hayatını kaybetti. Onun dışında akıbetini bilmediğimiz çok sayıda kişi var. Yani şu anda durum böyle…

SİSİ’NİN AKIBETİ KADDAFİ’DEN FARKLI OLMAYACAK

Hakikaten bahsettiğiniz darbe sonrası 45 bin insanın tutuklanması çok korkunç bir rakam. Uluslararası toplumun buna dikkat çekmemesi ise tam bir ikiyüzlülük. Sayın Abdülgaffar, son olarak Mısır’ın geleceğiyle alakalı olarak bundan sonra ne olacak, Mısır halkı gerçek özgürlüğü elde edebilecek mi ve geleceğini inşa edebilecek mi?

Mısır’ın geleceği Allah’ın elindedir. Elbette Allah’ın hükmü, hesabı vardır. Ancak gördüğümüz takip ettiğimiz kadarıyla mücadele devam ediyor. Şu anda Mısır’da kesinlikle mücadele bitmiş değil.

Öğrenciler hareket halinde, halk sokaklara dökülüyor, mücadele devam ediyor. Ve ben, Sisi’nin kendi kendini bitireceğine inanıyorum. Her şeyden önce o kendini bitirecektir. Akıbeti Kaddafi’den farklı olmayacaktır. Çünkü ortaya koyduğu icraat büyük öfkelere sebep oluyor. Çok cüretli davranıyor.

Bütün bunlar Sisi’nin bizden önce sonunu hazırlıyor. Sisi kendi kendini bitirecektir, bundan şüphe etmiyorum.
Sayın Abdülgaffar, bize zaman ayırdığınız ve verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ediyoruz.
Ben teşekkür ediyorum.