• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
İlgisiz Olduğumuz Mescidi Aksa’yı Nasıl Kurtarabiliriz?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Siyonist işgal rejimi, Yahudi yerleşimcilerin kirletip içinde telmudi ayinler yapabilmeleri için Mescidi Aksa’yı Müslümanların yüzüne kapattı. Bir önceki Çarşamba günü bir buçuk günlüğüne Müslümanların girişini yasakladı. Geçen Çarşamba da (8 Ekim) yüzlerce asker ve polisle cami cemaatine saldırdı. Arap ve İslam ülkelerinin kınamaktan bile aciz kaldıkları bir süreçte yapılan bu uygulama, Mescidi Aksa’nın Müslümanlarla Yahudiler arasında artık bölündüğünün kanıtıdır.

Mescidi Aksa’yı korumaya çalışan Kudüs ve çevresindeki bir avuç Filistinli, Siyonistlerin baskınlarına hazırdılar. Kimi birkaç gün önceden Mescidi Aksa’ya gelip burada nöbet tutarken, içeri girmeyi başaramayanlar ise dışarıda nöbet tutmaya başladı. Bu insanlar Siyonistlerin ellerini ve kollarını sallayarak içeri girmesine izin vermediler.

İşgalcinin niyetini iyi okuyan Filistinliler yanlarına taş, molotof ve havai fişekler aldılar. Çıkan çatışmalarda muhafızlar arasında olduğu gibi işgal polisi arasında da yaralananlar oldu. Kıt imkânlara sahip Kudüs halkı bu direnişleriyle işgale karşı koymaktan geri durmayacaklarını gösterdiler.

Ortada bir ikilem var. Bir tarafta en kutsal mekanlarından biri olan Kudüs’e ilgisiz bir ümmet varken, diğer tarafta neredeyse her türlü imkandan mahrum olan bir avuç Kudüslü Mescidi Aksa’yı savunmak için çırpınıp duruyor.

Kanaatimce işleri daha da içinden çıkılmaz hale getiren, yenilgi psikolojisiyle hareket eden bazı insanların tutumudur. Bunlar Mescidi Aksa muhafızlarını işgal askerlerine taş atmakla suçluyor ve bu konuda onları yeriyorlar. İşgalcinin eline koz verdikleri gerekçesiyle işgal askerlerine ve Siyonistlere taş atan gençleri eleştiriyorlar.

Yakın geçmişte Mescidi Aksa nispeten sakin günler geçirdi. Ancak işgal rejimi buranın Mescidi Aksa değil Heykel Dağı olduğunu iddia aderek buraya onlarca Siyonist gaspçıyı gönderiyor. Peki, bu kozu ellerinden nasıl alabiliriz?

Bu bahaneye en uygun cevap elleri taşlı ve molotoflu gençlerin “Siz gaspçısınız, işgalcisiniz. Burada size yer yok” demeleridir. Bu direnişi göstermelidirler ki Siyonist gaspçılar Mescidi Aksa’nın sahipsiz olmadığını, onu korumak isteyen bir ümmetin var olduğunu bilsinler ve buna kanaat getirsinler.

İşgal rejimi, caminin kapılarını ancak bu gösteri, eylem ve çatışmaların ardından o da Müslümanların öfkesini düşürmek için açtı.

Olup bitenler aslında bize aşılanan ağrı kesici ilaçların ne kadar etki yaptığını, bunun sonucunda bazıların yenilgiyi nasıl içselleştirdiğini gösteriyor.

Mescidi Aksa’yı savunmaya çalışan insanların ümmet üzerinde destek hakkı vardır. Ümmetin onları bu savaşta siyasi ve enformasyon alanında desteklemesi gerekir. Sembolik maddi yardımlarla yetinmekten vazgeçmesi gerekir. Bu basit yardımlar bile işgalcinin engellemeleri yüzünden onlara bir türlü ulaşmıyor.

Mescidi Aksa her Müslümanın gündeminde olması gereken bir konudur. Bu konuda sorumluluk duymayan günahkârdır. Üzülerek belirtelim ki bu konuda ihmalkârlık var. Başka ülkelerde meydana gelen bireysel olaylara karşı gösterilen tepki, her gün onlarca Müslümanı Mescidi Aksa’dan uzaklaştıran işgal rejiminin yaptığı hukuksuzluklara gösterilmiyor. 

Yasin İzzuddin / Filistin Haber

Bu haberler de ilginizi çekebilir