DİYARBAKIR  – İslami etkinlikleri takip edip haberleştiren gazeteci Ayhan Kaya, polise geldiği iddia edilen isimsiz e-mail sebebiyle Diyarbakır Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından şüpheli sanık sıfatıyla sorgulandı.

TEM polisleri tarafından; Kutlu Doğum programları, Şehadet Ayı etkinliği, başörtüsüne özgürlük için düzenlenen faaliyetler, çeşitli hukuksuzlukları protesto amaçlı düzenlenen basın açıklaması ve yardım kuruluşlarının Suriyeli mülteciler için yaptığı yardımlar konusunda sorgulanan Kaya, alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Paralel yapı soruşturması kapsamında TIR olayıyla gündeme gelen Adana Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla sorgulandığını belirten Kaya, “Ben, siyasi düşüncemden dolayı 5 yıl cezaevinde kaldım. Ayrıca gazeteci kimliğimle katıldığım etkinliklerden dolayı yaklaşık 3 yıldır süren bir davam var. Şimdi de İslami etkinlikleri haber yaptığımdan dolayı isimsiz mailler yüzünden şüpheli sanık olarak sorgulanıyorum. Adana’da kirli bir teşkilat sürekli bu oyunu oynuyor, buna dur diyen de yok. Polis ve yargı içerisinde odaklanmış gizli yapılar halen iş başında.”diye konuştu.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla sorgulandım”
Gazeteci Kaya, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu sabah çalıştığım haber ajansında henüz mesaime başlamışken, ikametime Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerinin geldiğine dair telefon aldım. Telefonda görüştüğüm polisler, bir hususta ifademe başvuracaklarını bu yüzden Diyarbakır TEM’e gitmem gerektiğini söylediler. Avukatımla birlikte gittiğim TEM’de hakkımda, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı (Terör Suçları Soruşturma Bürosu) tarafından Adana’da görev yaparken haber yapmak için katıldığım İslami etkinlikler konusunda ifademin alınması için talimat verildiğini öğrendim.”

“Haber için gittiğim etkinliklere ‘Neden katıldın?’ diye sorgulandım.”
Şüpheli sanık olarak hakkındaki iddiaları duyunca şok olduğunu belirten Kaya, “İfademi alan polis bile sözde iddialar karşısında şaşırdı. Bana, Adana’da STK’ların yetkili mercilerden alınan resmi izinle yaptığı etkinliklere neden katıldığım, şeklinde sorular yöneltildi.  Kutlu Doğum programları, Şehadet Ayı etkinliği, Tesettür Seferberliği Platformunun (TESSEP) başörtüsüne özgürlük için düzenlediği faaliyetler, İslami Dava mahkumlarına cezaevindeki kötü muameleleri protesto etmek için düzenlenen basın açıklaması ve Adana Umut Der’in Suriyeli mülteciler için yaptığı yardımlar konusunda sorular soruldu. Ben de yıllardır İlke Haber Ajansı’nda çalıştığımı, bu etkinlikleri de haberci kimliğimle takip ettiğimi dile getirdim. Ayrıca STK’ların resmi izinle yaptığı bu etkinliklerin suç olmadığını da vurguladım.”dedi.

“İslami STK’lara yönelik gizli bir komplo söz konusu”
Polise geldiği iddia edilen isimsiz e-mail sebebiyle de sorgulandığını ifade eden Kaya, “Adana polisine 28 Haziran 2012 yılında, yani 2 yıl önce isimsiz bir e-mail geldiğini söylediler. Bu mailde; benimle birlikte Adana’daki İslami STK başkanları, yetkilileri ve yazarlara yönelik suçlamaların yer aldığını ve bizim yasadışı faaliyet sürdürdüğümüzün iddia edildiğini ileri sürdüler. Ne ilginç ki benim suçlandığım mailde bana gazeteci Ayhan abi diye hitap ediliyor. Diğer kişilere de bu şekilde saygıyla ağabey deniliyor. Ayrıca mailde Hizbullah cemaati rehberi Edip Gümüş’ten tutun Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Müdürü Mehmed Göktaş’a kadar birçok isim sıkıştırılmış. Adana, İstanbul, Diyarbakır ve Batman gibi illerde yapılan İslami ve kültürel etkinliklere kadar sıralanmış. Bu isimsiz maili ya aklı başında olmayan biri atmış ya da bu, İslami STK’lara yönelik hazırlanan gizli bir komplonun ayak sesleridir. Bununla İslami STK’lar hedef alınmak istenmiş. Geçmişte bunu çok yaşadık. Ben, İslami kimliğimden dolayı 5 yıl cezaevinde kaldım. Ayrıca gazeteci kimliğimle katıldığım etkinliklerden dolayı yaklaşık 3 yıldır süren bir davam var ve halen bu sürüyor. Şimdi de İslami etkinlikleri haber yaptığımdan dolayı isimsiz mailler yüzünden şüpheli sanık olarak sorgulanıyorum. Adana’da kirli bir teşkilat sürekli bu oyunu oynuyor, buna dur diyen de yok. Polis ve yargı içerisinde odaklanmış gizli yapılar halen iş başında.”diye konuştu.

Kendisine ait olmayan bir e-maile gelen İslami içerikli makale şeklindeki yazılar yüzünden de sorgulandığını dile getiren Kaya, haber yapmak için telefonda görüştüğü STK yetkilisi ile olan diyalogun ise dinleme kaydı olarak önüne çıktığını, bu konuşmada ise Suriyeli mültecilere yönelik yardımların konu olduğunu, bunun ise suç olmadığını dile getirdi.

“Kirli bir komplo kurulmak isteniyor”
Gazeteci Ayhan Kaya’nın şüpheli sanık olarak ifadesinin alınmasını değerlendiren Avukat Şaban Dalgın da İslami STK’ları hedef alan bir girişimin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Derin yapılar tarafından İsimsiz e-maillerle İslami kesimlere yönelik kirli bir operasyon için adeta bir hazırlık yapıldığını kaydeden Dalgın, “Savcılıkların isimsiz her maili gerçekmiş gibi ciddiye alarak soruşturma başlatması akıllara soru işareti bırakıyor. Acaba yeniden kirli bir komplo mu kurulmak isteniyor? diye düşünmeden edemiyorum. Özellikle son günlerde İslami STK’lara yönelik bir girişim var. 2000 öncesi yaşanan olaylar sık sık basın aracılığıyla gündeme getirilmek isteniyor. Eskiden kurulan komplolar sanki gerçekmiş gibi sürekli basına servis ediliyor. Böylece İslami sivil toplum kuruluşlarına terör yaftası vurulmak isteniyor. Bu iddialar üzerine davalar açılıyor. Bu ise anlaşılır gibi değil. Bunun artık son bulması gerekiyor.

(İLKHA)